Ülke tarihinde üçüncü dönem başkanlık yapacak ilk isim olan Şi Cinping’in gelecek 5 yıllık dönemine ekonomik durgunluk, ABD ile ilişkiler ve Tayvan gibi başlıkların damga vurması bekleniyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Ulusal Halk Kongresi’nde yapılan oylamada devlet başkanı seçilerek üçüncü dönemine başladı.
Oylamaya katılan 2952 delegenin tamamının oyunu alan Çin lideri, ülke tarihinde üçüncü dönemine başlayan ilk devlet başkanı olarak tarihe geçti. Şi ayrıca, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949’dan bu yana en uzun süre görev yapan devlet başkanı ünvanını da ele geçirecek.
Devlet başkanlığı Çin’deki yönetim sisteminde çoğunlukla sembolik bir görev olarak görülse de, aynı zamanda Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Merkezi Askeri Komisyon Başkanı da olan 69 yaşındaki Şi Cinping ülkedeki tüm siyasi ve askeri gücün tepesindeki kişi olmayı sürdürecek.
Duraklama dönemine giren ekonomi
Ülkenin kurucusu Mao Zedong’dan bu yana Çin’in en güçlü lideri olarak görülen Şi Cinping’in yeni beş yıllık döneminde çözmesi gereken problemlerden biri duraklama dönemine giren Çin ekonomisi olacak.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin geçen yıl yüzde 5,5’luk hedefe rağmen, sıfır Kovid politikası ve emlak sektöründeki sıkıntılar nedeniyle yüzde 3 büyüme yakalayabilmişti.
Pekin, 2023 için ise yüzde 5 seviyesinde bir büyüme hedefi koydu. Bu rakam on yıllardır Çin’in belirlediği en düşük büyüme hedeflerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Şi’nin üst düzey hükümet pozisyonları için seçtiği isimler, ekonomiye liberal reformcuların yön verdiği günlerin geride kaldığını gösterirken, ağır sanayiye yönelik teşvikler ve büyük teknoloji şirketlerine yönelik baskılar devlet öncülük ettiği bir modelin sinyallerini veriyor.
ABD ile artan gerilim
Şi Cinping’in 5 yıllık dönemine damga vurması muhtemel başlıklardan birinin de ABD ile ilişkiler olması bekleniyor.
İki ülkenin ticaret, insan hakları ve Kovid-19’un kökenleri gibi birçok konuda anlaşmazlık yaşadığı ve son yıllarda ikili ilişkilerin istikrarlı şekilde gerilediği biliniyor.
Son olarak ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın geçen ay Pekin’e yapacağı ziyaret, ABD semalarında Çin’e ait bir balonun görülmesi üzerine iptal edilmişti. ABD yönetimi balonun casusluk faaliyeti yaptığını söylese de, Pekin bu iddiaları kesin bir dille yalanlamıştı.
Bu hafta Şi Cinping yaptığı bir konuşmada nadir görülen şekilde doğrudan ABD’yi hedef almış ve ABD’nin başını çektiği Batılı devletlerin Çin’in yükselişini engellemeye çalıştığını söylemişti. Benzer şekilde Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang da ABD’nin yöntemlerini değiştirmemesi durumunda potansiyel bir çatışma tehdidi olduğu uyarısında bulunmuştu.
Washington-Pekin hattında artan tansiyonun Şi Cinping’in gelecek 5 yılındaki en ciddi zorluklardan biri olması bekleniyor.
Tayvan ve askeri harcamalar
Çin’in Tayvan’a yönelik savaş tehditleri son yıllarda daha çok dile getirilirken, ada ülkesini Çin’in bir parçası olarak gören Pekin yönetiminin atacağı adımlar merakla bekleniyor.
Geçtiğimiz yıl ekimde yapılan Çin Komünist Partisi kongresinde Tayvan’ın bağımsızlığına karşı bir madde ilk kez anayasaya eklenmişti.
Çin yönetimi ayrıca özellikle ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a düzenlediği ziyaretin ardından ada çevresindeki askeri tatbikatları büyük ölçüde sıklaştırdı ve Tayvan hava sahasına yönelik tekrarlanan ihlaller bu süreçte sıradan hale geldi.
Çin’in Tayvan’a yönelik bir harekata girişip girişmeyeceğine ilişkin henüz net bir işaret olmasa da, Asya’da artan silahlanma yarışına dahil olacağı kesin.
Son olarak Pekin yönetimi, yurtdışında artan tehditleri gerekçe göstererek dört yıl boyunca askeri bütçenin her yıl artırılacağını açıklamıştı. Bu karar, Şi Cinping’in üçüncü dönemine damga vuracak konulardan birinin Çin ordusunun modernizasyonu ve silahlanması olacağını gösteriyor.
İnsan hakkı ihlalleri
Fransa merkezli AFP haber ajansı, ülkedeki insan hakkı ihlallerinin Şi Cinping’in yeni dönemine damga vuracak zorluklardan biri olarak gösterdi.
Şi yönetimindeki Çin, sivil toplumu imha eden ve onlarca aktivistin ülkeden kaçmasına neden olan bir yönetim olarak görülüyor. Bunun yanı sıra ülkenin batısındaki Sincan bölgesinde, bir milyondan fazla Uygur ve diğer Müslüman azınlıklara mensup kişilerin tutuklanması ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından soykırıma kadar varan tanımlamalarla anılıyor.
Durumun Şi’nin gücünün artmasının beklendiği gelecek 5 yılda değişmesi beklenmiyor.
Kaynak: Independent, AFP, Reuters, CNN, The New York Times