Rus Medyası Analiz: "Türkiye; Kafkasya ve Orta Asya'ya Yeni Bir Bölgesel Düzen Modeli Sunuyor" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Rus Medyası Analiz: “Türkiye; Kafkasya ve Orta Asya’ya Yeni Bir Bölgesel Düzen Modeli Sunuyor”

Abone Ol 

“Türkiye; Kafkasya ve Orta Asya’da yeni bir bölgesel düzen modeli kuruyor. Ve bu bölgesel düzenin lideri ve garantörü artık Rusya değil Türkiye…”

Rus TopWar’da yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“NATO ve ABD birlikleri Afganistan’dan çekilirken, Taliban güçleri resmi Kabil yönetimine karşı giderek daha sert bir strateji izlemeye başladı. Resmi yönetimin kontrolü altındaki bölge hızla küçülüyor.

ABD, Kabil’den askeri olarak çekiliyor olsa da Kabil’e yardım etmeye devam edecek. Ama bu yardım büyük ölçüde  finansal olarak yapılacak yardımları içeriyor.  Afganistan’daki NATO kuvvetlerinin geri çekilmesinden sonra bölgede çok az sayıda askeri kuvvet kalacak. Kalacak olanlar ise sadece NATO bayrağını temsil edecek olan küçük bir grup olacak.

Washington, askerlerini sakince geri çekmek için bölgedeki İslamcı güçlerle anlaşmak zorunda kaldı. Taliban bunların arasındaki ülkenin en önde gelen ve en zengin gücü. Bütçesi uyuşturucu satışından, madencilikten, İran, Pakistan, Suudi Arabistan gibi İslam ülkelerinden gelen yardımlardan ve kontrol ettikleri nüfus üzerinden elde ettikleri vergilerden oluşuyor. Taliban mevcut yönetimi ABD’nin kuklası olarak görüyor.

Böylece, Amerikalıların buradan ayrılmasından sonra Rusya için yeni bir tehdit ortaya çıkıyor. Afganistan da; Suriye veya Libya senaryosuna doğru kayıyor.

SSCB’nin çöküşünden sonra büyük ölçüde bozulmuş olan Rusya’nın güney güvenliği (Orta Asya cumhuriyetleri) dikkate alındığında, bu ciddi bir tehlike olarak göze çarpıyor. SSBC sonrası buradaki; Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan gibi ülkelerde radikal İslam güçlü bir sosyal temel oluşturdu. Ayrıca burada, suç dünyasının ve uyuşturucu mafyasının gelişimini de hatırlamakta fayda var.

Yaklaşık 20 yıllık savaşın ve yüz binlerce Afgan’ın ölümünün ardından Amerikalılar arkalarında ağır bir miras bırakıyor. Bu sürede ABD’nin yaklaşık 3 trilyon doları boşa gitti.

Ne istikrarlı bir ulusal devlet oluşturulabildi, ne güçlü ve verimli bir ordu yaratılabildi ne de Taliban’ı yenilgiye uğratılabildi.

Yerel güçler arasında da bir birlik yok. Bazıları Pakistan’a, bazıları İran’a, bazıları da Çin ve Türkiye’ye yönelik bağlılıklarını ortaya koyuyor. Bazıları ise sadece uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor veya daha fazla radikalleşme yollarını izliyorlar. Özellikle hem El Kaide hem de IŞİD militanları Afganistan’da yerleşik olarak bulunuyor.

“Büyük Turan”

Rusya,  bir “baş ağrısı” ile daha karşı karşıya kalıyor. Türkiye bölgede ABD’nin yerini alma iddiasında. Recep Tayyip Erdoğan Pan-Türk stratejisi ile yeni bir Türk imparatorluğu için “Büyük Turan” projesini uyguluyor.

Aliyev ve Erdoğan 15 Haziran 2021’de Şuşa’da, Azerbaycan ve Türkiye’nin birliği hakkında bir bildiri imzaladılar. Karabağ’daki başarının ardından Bakü, büyük Türk ağabeyinin uydusu oluyor. Ayrıca Azerbaycan’da, bir Türk askeri üssü kurma hazırlıkları da sürüyor. Yani, Türkiye tarafından temsil edilen NATO, Rusların yüzyıllar boyunca hakim olduğu Transkafkasya’daki eski Rus alanını işgal ediyor.

Üstelik Erdoğan durmayacak. Gündemde, “Büyük Turan”ın etki alanına giren Orta Asya ve diğer Türk halkları üzerinde kontrol politikaları var. Bir bakıma 1991’deki jeopolitik felaket gelişiyor. Türk radikalleri, Rusya Federasyonu’nun güney bölgeleri ve Müslüman bölgeleri üzerinde hak iddia ediyor.

Sonuç olarak Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya’da yeni bir bölgesel düzen modeli kuruyor. Ve bu bölgesel düzenin lideri ve garantörü artık Rusya değil Türkiye…

Türkiye’nin de Afganistan’da kendi çıkarları var. ABD Başkanı Biden ve Erdoğan, Afganistan’daki NATO misyonunun tamamlanmasının ardından Türk ordusunun Kabil havaalanının güvenliğinin sağlanmasında öncü bir rol oynayacağı konusunda anlaştılar. Genel olarak bakıldığında, Türkiye Afganistan’da ve bir bütün olarak bölgede ABD’nin yerini aldığında böyle bir senaryodan Washington da yararlanıyor. Gözümüzün önünde Rusya ile Türkiye arasında artık Kafkaslarda veya Ukrayna’da değil, Orta Asya’da başka bir gerilim hattı ortaya çıkıyor.

Ankara aslında bugün Afganistan’a gelmiyor. Türkiye, on yıllardır Afganistan’daki pozisyonunu yavaş yavaş ve sistemli bir şekilde güçlendiriyor. 2000’li yılların sonundan bu yana Türkler Afgan ordusunu eğitiyor. Ayrıca Türkiye, Kabil’e mali yardımda bulunuyor. Son yıllarda Afganistan’da aktif olarak yatırım yapıyor ve işlerini geliştiriyor. Ayrıca Ankara’nın Afganistan’da çıkarları olan Katar ve Pakistan ile deiyi bağları var. Ankara; Taliban, Özbekler ve Taciklerle diyalog yürütebilir.

Türkiye’nin Afganistan’a neden ihtiyacı var?

Birinci sebep kesinlikle “Büyük Turan” projesini güçlendirmek.

İkincisi sebep enerji projeleri. Türkiye izlediği politikalar ile Avrupa için en önemli enerji merkezlerinden birisi olma yolunda ilerliyor. Bu adımlar şüphesiz AB’yi etkilemelerine neden oluyor.

Üçüncüsü ise Afganistan yeni Türk imparatorluğu için bir pazar ve belirli altyapı ve hammaddelerin kaynağı…”

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close