United World International Analiz: "Modern savaşın geleceği, drone savaşları ve Türkiye etkisi!" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

United World International Analiz: “Modern savaşın geleceği, drone savaşları ve Türkiye etkisi!”

Abone Ol 

“Karabağ savaşı sırasında en dikkat çekici silahlar Türk ve İsrail yapımı insansız hava araçlarıydı. Bu çatışma, modern savaştaki yeni etkinlikleri gösterdi ve dünyadaki ülkelerin birçoğunu hava savunmasına yaklaşımlarını yeniden gözden geçirmeye ikna etti.”

United World International’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“Karabağ çatışması, insansız hava araçlarının hızla geliştiği ve etkileyici başarılar gösterdiği bir dönemde geldi.

Financial Times’ın belirttiği gibi, Dağlık Karabağ Türk silahlarının kullanıldığı beşinci çatışma bölgesi oldu. Ondan önce Libya, Suriye, Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz’de aktif olarak kullanılıyordu.

The Washington Post uzmanlarına göre; Türk İHA’ları, Libya’daki güç dengesinin Trablus’taki Türk destekli UMH hükümeti lehine değiştirilmesinde kilit rol oynadı ve Azerbaycan’ın Karabağ’da Ermenistan’ı yenmesine yardımcı oldu.

Karabağ savaşında “orta irtifa, uzun dayanıklılık” anlamına gelen Türk MALE sınıfı insansız hava araçları ve İsrail “kamikaze insansız hava araçları” yaygın olarak kullanıldı. Çeşitli askeri uzmanlara göre, insansız hava aracı savaşı Azerbaycan’ın askeri zaferi için çok önemliydi, çünkü saldırıları Ermeni güçlerini şaşırttı.

20 yıl önce Türkiye’nin kendi insansız hava araçları yoktu. Ancak ülkenin askeri endüstrisi o zamandan beri büyük bir çalışma neticesinde, özellikleriyle dünyanın en iyi silah sınıflarından birini yarattı ve bunlar etkinliğini Karabağ’da gösterdi. Türk silahlarının Dağlık Karabağ’daki zaferi, insansız hava araçlarının uzun süredir devam eden çatışmaları çözmek için önemli araçlardan biri haline geldiği anlamına geliyor.

İlerleyen zamanlarda savaş alanlarında drone kullanımının giderek yaygınlaştığını göreceğiz. 

Drone’lar ve savaşın geleceği

2000’li yılların başında insansız hava araçlarının aktif olarak kullanılması ABD için önemli bir avantajdı. İHA’ların savaş uçağı olarak bilinen ilk kullanımı, Afganistan’daki El Kaide’nin askeri komutanlarından Muhammed Atef’i öldürmek için bir Predator insansız hava aracının kullanıldığı Kasım 2001’e kadar uzanıyor.

Barack Obama yönetimi, Orta Doğu ve Afrika’da kapsamlı bir drone saldırısı programı başlattı. Kurbanlar sadece teröristler değil, aynı zamanda başta Yemen ve Somali gibi ülkelerde olmak üzere sivillerdi.

“Predator İmparatorluğu” kavramını geliştiren araştırmacı Ian GR Shaw tarafından belirtildiği gibi, dronlar biyopolitikanın araçları olarak hareket etmeye başlıyor ve yalnızca belirli bireyleri ve insanları değil, belirli “kodlanmış, kataloglanmış grupları” tehdit ediyor. 

Drone’lar ve Hava Savunması

İHA savaşının yayılmasını kesinlikle yönlendirecek önemli bir faktör, İHA’ların Libya ve Dağlık Karabağ’da Türk dronları tarafından tahrip edilen Rus Pantsir gibi son derece sofistike olanlar da dahil olmak üzere Hava Savunma sistemlerine karşı etkinliğidir.

Drone saldırılarına karşı etkin mücadele; etkili bir radar keşif sistemi, modernleştirilmiş veri işleme sistemi, anında yanıt, atış araçlarının hedeflenmesi, elektronik harp sistemlerinin uygulanması ve kademeli hava savunma sistemlerinin aynı anda aktif olmasını gerektirir.

Bu, gelişmiş devletler için ve yalnızca yüksek maliyetli tam bayraklı savaşa girmeleri durumunda geçerlidir. Ancak küçük çatışmalarda, Üçüncü Dünya ordularıyla çatışmalarda veya yurtdışı operasyonlarında bu şekilde kullanılmaları beklenmiyor. Libya ve Dağlık Karabağ tecrübesinin gösterdiği gibi kademeli sistemlerin dışında kullanılan bireysel hava savunma sistemleri, insansız hava araçlarına direnemez.

Drone’lar ve bilgi savaşı

Karabağ savaşı deneyiminin gösterdiği gibi, insansız hava araçlarının kullanımı da bilgi cephesinde kazanmaya yardımcı oluyor. Dronlar kamera sistemleri ile donatılmıştır ve düşmanın amansız ve etkili yenilgisinin bir resmini kopyalayabilir. Bu da operasyon o an başarılı olmasa bile veri elde etmenizi ve düşman hedeflerini belirlemenizi sağlar. 

Önde gelen oyuncular

İnsansız hava araçlarının yaygın kullanımının öncüsü Amerika Birleşik Devletleri olmuştur. ABD’nin yanı sıra Çin, Türkiye ve İsrail de pazarın önde gelen oyuncuları olarak kabul ediliyor. Tüm bu ülkelerin sadece drone değil, aynı zamanda savaş uçağı üretme ve ihraç etme yeteneği de var.

1- Türkiye

Türk Bayraktar TB2, Türkiye’nin en ünlü saldırı uçağıdır. İlk olarak Libya’da General Hafter’in güçlerine karşı kullanıldı.  Karabağ’da TB2’ler, İsrail kamikaze insansız hava araçlarıyla birlikte Azerbaycan güçlerinin bir parçası olarak görev yaptı.

Bugün Bayraktar Akıncı, Bayraktar ailesinin bugüne kadarki en gelişmiş saldırı drone’u durumunda.

Şu anda, Baykar Makina’nın en modern Türk Bayraktar Akıncı uçağı, Ukraynalı Motor Sich firmasından AI-450 motorlarına sahip, ancak yakında Türk şirketi TUSAŞ, TEI PD-222 motorunu piyasaya sürecek ve muhtemelen yeni Baykar drone ve drone’larını onunla donatacak.

Son zamanlarda Baykar Makina savunma şefi Selçuk Bayraktar, yeni nesil saldırı avcı uçağı MIUS’un yoğun bir şekilde geliştirilmeye başladığını duyurdu. Şirket, 2023 yılına kadar avcı İHA’sının gelişimini tamamlamayı umuyor.

Bir diğer son Türk İHA’sı olan TAI Aksungur, Aralık 2020’de seri üretime girdi. Görsel, telsiz, keşif, deniz devriyesi ve çok amaçlı olarak tasarlanmışbir dronedur. Drone, TAI Anka serisi olarak çok amaçlı dronelar üreten Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) tarafından geliştirildi.

TAI ayrıca süpersonik Göksungur İHA’sını da geliştiriyor.

Aksangur ve Akıncı İHA’ları da füze silahları sayesinde uçan nesnelere (helikopter, drone ve uçak) müdahale edebilecek yeteneklere sahiptir.

2- ABD

Uzun zamandır dünyanın en ünlü insansız saldırı sistemi Amerikan MQ-1 Predator’dı, daha sonra  daha ağır bir MQ-9 Reaper oluşturuldu.

MQ-9 Reaper, 1,7 tona kadar yük taşıma kapasitesine sahip, dünyanın en güçlü saldırı dronlarından biridir.  Bayraktar TB2 150 kilogram taşıyabiliyor. MQ-1 ve MQ-9, ABD tarafından kullanılan ana saldırı uçağıdır. Ek olarak, ABD hem küçük – RQ-11 hem de ağır – RQ-4 Global Hawk keşif modelleri bulunuyor.

ABD’nin savaş uçağı üretimi için bütçesi yıldan yıla artıyor, bu da ABD’nin havada tam hegemonya elde etme arzusunu yansıtıyor.

2015’in başlarında ABD Ordusu, insanlı ve insansız platformları birleştirecek açık bir mimari geliştirmeye başladı. Askerlerin insansız varlıkları kolayca kontrol edebilmeleri için Ordu yapay zekaya güvenecek.

3- Çin

Birleşik Arap Emirlikleri, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Türk Destekli kuvvetlerine karşı kullanılan Çin yapımı Wing Loong II insansız hava araçlarını kullanarak Libya’daki hedefleri vurdu. Çin, onu ve bir başka MALE sınıfı drone olan CASC Rainbow’u Avrupa, Asya ve Afrika’daki bir düzine ülkeye satıyor.

Son 20 yılda Çin, savaş ve keşif uçağı üretiminde büyük bir sıçrama yaptı. Çin artık minyatür, mikro (MAV’ler) ve insansız savaş hava araçları (UCAV’ler), insansız keşif balonları, döner kanatlı İHA’lar ve diğer birçok drone türü üretiyor.

İsrail

İsrail  “drone süper gücü” olarak adlandırılan ülkedir. Karabağ savaşında “kamikadze” dronları (küçük gezici mühimmat) başarıyla test edildi. İsrail, orta irtifa İHA’lardan ziyade bu tür sistemlerin (örneğin minyatür Hero-30) üretimini yapmaktadır.

Bazı uzmanlar, İsrail’in şu anda aktif olarak geliştirdiği taktik insansız hava araçlarını, drone teknolojisinin geliştirilmesinde bir sonraki adım olarak görüyor. Taktik insansız hava araçları, piyade ve özel birimler tarafından savaşta kullanılabilir. Kullanımları öldürücülüğü arttırır ve insansız hava aracı savaşını her yerde yaygınlaştırır.

Fakat; insansız sistemlerin (sadece havadan değil, karadan ve denizden) jeopolitikte artan bir rol oynayacağı bir dünyada, Türkiye önemli bir jeopolitik ve teknolojik avantaja sahip.

Drone savaşının riskleri

İnsansız hava araçlarının kullanımını genişletmenin tehlikeleri de vardır:

1. İHA’ları Hacklemek: Herhangi bir yüksek teknoloji ürünü silah gibi, dronlar da saldırıya uğrayabilir. Bilgisayar korsanlarının veya teröristlerin saldırı uçaklarının kontrolünü ele geçirmesi veya istihbarat sistemlerinden hassas bilgiler elde etmesi tehlikesi vardır. Savaş durumunda, bu eylemler düşman tarafından gerçekleştirilebilir.

2. Robotik sistemlerin özerkliğinin genişletilmesi: Yapay zeka yeteneklerinin genişletilmesi, savaş uçaklarının özerkliğini artırma cazibesini artırıyor. Ancak, algoritmalardaki bir başarısızlık ölümcül hatalara yol açabilir. İnsan faktörü sadece olası sorunların kaynağı değildir. Aynı zamanda esnek bir kontrol aracıdır.

3. Teröristler tarafından drone teknolojisinin kullanılması: Örneğin IŞİD, saldırılarında silahlı sivil insansız hava araçları kullandı.

Özetle; genel olarak, bu yeni savaş teknolojisinin yaygınlaşması, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok devlete avantajlar sağlasa da birçok risk taşıyor. Aynı zamanda, uygun fiyatlı ve etkili yeni silahlar, uzun süredir devam eden çatışmaları çözmeye ve halihazırda devam eden çatışmaları yoğunlaştırmaya yardımcı olabilir. Bu durum da liderlere özel bir sorumluluk yüklüyor.”

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close