Türkiye, Suriye’deki PKKYPG yapılanmasının kendilerine iletilen uyarılar çerçevesinde silah bırakarak barışçı bir şekilde çözümlenmemesi halinde büyük bir askeri harekatın yapılmasının kaçınılmaz olduğunu açıklarken, ABD Seçilmiş Başkanı Trump, bu ülkedeki Amerikan askeri varlığının geleceğinin türkiye’ye bağlı olduğunu söyledi.
Trump, ABD askerlerini Suriye’den çekip çekmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlamaktan kaçınarak bunu “askerî strateji” olarak nitelendirdi. 47. ABD Başkanı, “Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu bir askeri stratejinin parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu Türkiye ile ilgili bir durum.” yanıtını verdi.ABD’nin seçilmiş başkanı, Türkiye’yi Esad yönetiminin devrilmesinde rolü olduğunu ileri sürerek bundan övgüyle bahsetti.
Suriye’deki son gelişmeleri nasıl değerlendirdiğiyle ilgili bir soruya yanıt veren Trump şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan benim arkadaşım. Sevdiğim, saygı duyduğum biri. Onun da bana saygı duyduğunu düşünüyorum… Suriye’de olanlara bakarsanız, Rusya zayıfladı, İran zayıfladı. Ve o çok zeki biri ve adamlarını farklı biçimlerde ve farklı isimlerle oraya gönderdi ve onlar da içeri girip yönetimi ele geçirdiler.”
“Ben talep ettikten sonra bazı kişilerin peşine düşmeyen oydu”
Trump, ayrıca “Ben talep ettikten sonra bazı kişilerin peşine düşmeyen oydu (Erdoğan). Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz, Kürtlerden. Bunun ne kadar süreceğini bilmiyorum çünkü onlar doğal düşmanlar. Birbirlerinden nefret ediyorlar ama o bunu henüz yapmadı ve geçmişte de yapmadı.” ifadelerini kullandı.
Siyasi gözlemciler, Donald Trump’ın bu açıklamalarının, Başkan olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kurmuş olduğu sıcak ilişkiler sayesinde yüksek ihtimal bazı askeri operasyonları önlediğini işaret etmesi açısından önemli olduğunda birleşiyorlar. Erdoğan’ın o dönem, Amerika ile ilişkilerin kopma noktasına gelmemesi için bu tür bir karar almış olabileceği de kaydediliyor.
Hakan Fidan’dan çok net açıklama: Harekat olur!
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın CNNTürk yayınında söyledikleri ise, Ankara’nın Amerika’nın Suriye’nin kuzeydoğusunda kurduğu yapı ile uzlaşmaz çelişki yaşadığını işaret etti. Amerika, bu bölgedeki askeri varlığını PKKYPG unsurlarıyla birlikte İŞİD’e karşı mücadele hedefine dayandırıyor, Fidan’ın söyledikleri ise Türkiye’nin bu tezleri inandırıcı bulmadığını gösterdi.
Hakan Fidan’ın geniş açıklamalarından konuyla ilgili bölüm şöyle:
“Savaştan kaçmayız”
“Eğer Allah bize akıl verdiyse, bu kadar hikmet varsa ortalıkta, hakikat varsa bundan ders alıp, ben hep bunu söylüyorum muhataplarımıza, buradan artık beraber yolumuza devam edelim. Benden bir şeyden şüpheleniyorsan her şey ortada. Ama şuna da hazırlıklı olmamız lazım. Türkiye’nin sözü niye etkin? Caydırıcı olduğumuz için, gücümüz olduğu için, yani gerektiği zaman, bize karşı numara yapıldığı zaman, biz de tabii ki tepkimizi koyacak araçlara sahibiz. Ferasete sahibiz. Savaşmaktan kaçmayacağımızı bilmeleri lazım.”
“PKK-YPG sorununu Suriye çözmeli”
“Bizim devlet olarak yıllardır bu konuya yönelik çeşitli çalışmalarımız var. Şimdi yeni gerçeklikle beraber farklı senaryolarla yolumuza devam ediyoruz. Bunların başında şu geliyor. Şimdi Suriye’deki yeni yönetimin açıkçası bu sorunu sahiplenmesi ve kendi ülkesinin milli bütünlüğünü, bölgesel bütünlüğünü sağlama adına gerekli adımları atması gerekiyor. Bizim beklentimiz bu yönde. Atacak, yani görüşmeler devam ediyor. Bu yönde bir takım adımların atılmasını bekliyoruz. Buna bir zaman vermek lazım, bir müddet.”
“YPG’ye yapmaları gerekeni söyledik”
Kabul etmezse ki zamana oynadıkları ortada. Bu insanlar buraya savaşarak geldiler, Şam’daki yönetim savaştan korkan bir yönetim değil.
Bizim onlara verdiğimiz ültimatom ortada. Amerikalılar üzerinden de verdik, basın üzerinden de verdik. Kime? YPG’ye. Uluslararası terörist savaşçı niteliği taşıyan, Türkiye’den, İran’dan, Irak’tan gelmişlerin terk etmeleri gerekiyor. PKK’lı kadroların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. Şu anda buna yönelik bir hazırlık da görmüyoruz, niyet de görmüyoruz, açıkçası. Ve bekliyoruz.
“Onlar kendilerini biliyorlar, isimleri bizde var”
Biz ültimatomları veya şartları söylerken, şunun için söylüyoruz. Eğer askeri harekat olmasını istemiyorsanız, bölgede, ne bizim tarafımızdan, ne Suriye’deki yeni yönetim tarafından, bunun şartları bellidir. Bu şartları çok basit bir şekilde, sadık bir şekilde, hiçbir şeyden, hiç kimseden saklamadan ortaya koyuyoruz. Nedir şartlarımız size? Uluslararası başka ülkelerden gelen terörist savaşçıların ülkeyi terk etmesi. PKK’lı yönetim kadrosunun ülkeyi terk etmesi. Terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin Suriye’yi terk etmesi gerekiyor. Onlar kendilerini biliyorlar, isimleri bizde var.
Daha sonraki kadroların silahlarını bırakarak yeni sisteme dahil olmaları gerekiyor. Bu kansız, problemsiz bir geçiş. Buna mukabil, oradaki PKK’lı olmayan, aziz Suriyeli Kürtleri canlarına, mallarına herhangi bir zarar gelmeden normal hayata katılmaları ve yaşamaları gerekiyor. Yani Suriyeli yeni yönetim de bunun garantisini bize veriyor. Çünkü şartlarımız arasında bu da var.
“Beklenen yapılmazsa operasyon yapılacak”
Terör örgütü YPG konusunda beklenen yapılmazsa gereği yapılacak. Gereği askeri operasyondur. Sen terör faaliyeti içerisindesin. Bunu kendin de kabul ediyorsun. Toplamışsın dünyanın her tarafından adamları. Başkasının toprağını işgal etmişsin. Petrolün üstüne çökmüşsün. Başkasına hapishane hizmetleri sunarak para alıyorsun.
Böyle bir düzen kurmuşsun, uluslararası düzen. Hangi ülkeden, hangi servisten, hangi ülkenin askeri yetkilisinden ne duydun, ne aldın, kime ne söz verdiğinin haddi hesabı yok ortalıkta. Yani bu maskaralığa artık bir son verilmesi gerekiyor bölgede. Benim için tehditsin, Suriye için tehditsin, Irak için tehditsin, bölge için tehditsin, en önemlisi Kürtler için tehditsin. Artık bu tehditin, bu yanlışlığın, bu çılgınlığın ortadan kalkması gerekiyor. Kaç yıldır mağarada yaşayan insanların yönettiği, bu insanları mağaraya çekip, örgüt kurup yönetmeye başladıkları zaman internet yoktu. Birçok şey yoktu.