Şam: “ABD askerinin gitmesi zaman alır, PKKYPG ile çatışmayacağız!, Ruslar kalabilir, Türkler azalabilir…” - M5 Dergi
GündemÖne Çıkan

Şam: “ABD askerinin gitmesi zaman alır, PKKYPG ile çatışmayacağız!, Ruslar kalabilir, Türkler azalabilir…”

Abone Ol 

Suriye’de Beşar Esed rejimini devirerek işbaşına gelen yeni yönetimin, Türkiye’nin beklentisinin aksine, ülkenin kuzeydoğusunda Amerikan-İsrail ittifakı korumasında yapılandırılmış PKKYPG yönetimi ile çatışmayacağı, aksine, buradaki silahlı unsurları ayrı bir tugay olarak yeniden yapılanan Milli Suriye ordusunun içine almaya hazırlandığı ortaya çıktı.

Heyet Tahrir ül-Şam unsurlarının Halep’e dönük harekatının başlamasından sonra, devrim sürecinde PKKYPG ile çatışmaması, bu tutumunu devrimden sonra da sürdürmesi dikkat çekmişti.

Suriye’nin yeni Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Washington Post gazetesine verdiği özel açıklamalarda, “Kuzeydoğudaki Kürt unsurlarına karşı güç kullanmak askeri bir yoldur, doğru değildir, sorunun söçümünde barışçıl bir yol öngörmekteyiz. Askeri çözüm her iki taraf açısından da kan dökülmesine yol açacak. Değerlendirmemiz başırçıl olacak. Askeri bir çözüme meyilli değiliz” dedi.

Suriye’nin yeni yetkilileri, ülkenin kuzeydoğusunda kontrol ettikleri Rojava olarak bilinen bölgenin geleceği hakkında Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile görüşüyor. Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara bu haftanın başlarında Kürtlerin silahları devletin elinde tutmayı kabul ettiğini söyledi, ancak iki taraf arasında önemli farklılıklar devam ediyor.

Haseke yönetiminin başı Mazlum Abdi, yeni Suriye’nin “merkezi olmayan, laik… tüm bileşenlerinin haklarını koruyan demokrasiye dayalı” olması gerektiğini söylemesi ile dikkat çekti.

ABD ASKERİ ZAMAN ALIR, RUSLAR KALABİLİR, TÜRKLER AZALABİLİR…

Savunma Bakanı Ebu Kasra, Washington Post’a ülkedeki ABD askeri varlığının “müzakere edildiğini” söyledi.

“Herkes Trump’ın iktidara gelmesini bekliyordu ve bu konu ABD yönetimi ile yeni Suriye hükümeti arasında biraz zamana ihtiyaç duyuyor” dedi.

Trump’ın yakında Suriye’deki ABD birlikleri hakkında bir karar vereceği yönünde spekülasyonlar var.

Ebu Kasra, ülkenin kuzeyinde ve kuzeybatısında bulunan Türk birliklerinin azaltılması veya “yeniden dağıtılması” konusunda Ankara ile de müzakere ettiklerini söyledi.

Şam ayrıca, Suriye çıkarlarına hizmet ettikleri sürece Rus hava ve deniz üslerinin kalmasına izin vermeye de açık.
“Beşar Esad Rusya’ya gitmeye karar verdiğinde, Ruslarla bir anlaşmaya varmamızın imkansız olduğunu düşündü” dedi. “Belki de onlarla ilişkiler önce Suriye’nin çıkarlarına, sonra da kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde yeniden kurulacaktır.” Ebu Kasra “Politikada kalıcı düşmanlar yoktur,” dedi

Kendilerini Suriye Demokratik Güçleri olarak adlandırılan PKKYPG silahlı unsurlarının sözcüsü Mahmud Habib “Şam yönetimi ile düzenli olarak müzakere halindeyiz. Silahlarımızı bırakmayacağız, teslim etmeyeceğiz, aksine, güçlü askeri yapılanmamızın Suriye’nin milli gücü için önemli rol oynayacağına inanıyoruz, bu yöndeki bir yapılanmayı destekliyoruz” dedi.

Habib’in, “SDG hiyerarşik bir komuta zincirine, terör örgütleriyle mücadelede kapsamlı deneyime ve sınırlar boyunca ve şehirlerin içinde güvenliği sağlama yeteneğine sahiptir. IŞİD’i yendi ve Suriye coğrafyasının geniş kesimlerinde güvenliği sağladı, bu birikmiş deneyim gelecekteki Suriye ordusu için önemli bir kazanım olacak” diye ekledi.

“SDG ORDUNUN ÇEKİRDEĞİ OLABİLİR…”

Habib, SDG’nin Suriye’deki “en disiplinli” güçler olması ve ülkenin “kuzeydoğusunda önemli görevler yürütmesi” nedeniyle gelecekteki bir Suriye ordusunun “çekirdeği” olma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Sözcü, Suriye ordusuna katılırlarsa “isimlendirme meselesini durdurmayacağımızı” belirterek “önemli olanın Suriye devleti için birleşik bir vizyona sahip olmak” olduğunu ekledi.

Habib, “önemli bir Arap, Asuri, Kürt, Süryani ve Türkmen karışımının” SDG şemsiyesi altında savaştığını ve “Suriye’deki halkı ve yerel toplulukları rahatlatmada” rol oynayabileceklerini söyledi.

Habib, saflarındaki bu çeşitliliğin, SDG’nin “Suriye’nin birçok bölgesinde, [güneydeki Dürzi çoğunluklu] Süveyda ili ve kıyı şeridi dahil olmak üzere [diğer askeri güçlerden] daha fazla kabul görebileceği” anlamına geldiğini söyledi.

“Suriye’deki birçok etnik ve dini grup SDG’yi memnuniyetle karşılıyor ve ayrımcılık veya şiddet olmadan barışı ve güvenliği sağlayabildikleri için onları daha fazla kabul ediyor” diye ekledi.

“SDG SİLAHLARINI KİMSEYE TESLİM ETMEYECEK…”

SDG’nin silahlarını teslim edip etmeyeceği konusunda Habib, gücün “silahlarını kimseye teslim etmeyeceğini” söyledi ancak “SDG’nin elindeki tüfeğin devletin tüfeği olduğunu” vurguladı.

“SDG silahlarını başkalarına teslim ederse, şu anda yaptığı görevleri kim yapacak? Şam hükümetinin kuzeydoğuda SDG’nin güvenlik görevlerini yerine getirmek için 30.000’den fazla savaşçıya” ihtiyaç duyacağı ve silah bırakmanın tehlikeli bir güvenlik boşluğuna yol açacağı açıktır.”

ABD ÇEKİLMEYECEK, ASKERİ AZALIRSA BATI TAKVİYE EDECEK

Habib, olası bir Amerikan çekilmesiyle ilgili bu haberleri yalanlayarak, “SDG’ye Amerikan güçlerinin yakında çekileceği bildirilmedi veya bu konuda bir bilgilendirme yapılmadı.” dedi

Habib, “Medyada veya ABD Başkanı Donald Trump tarafından bildirilenler, sahadaki gerçekle çelişiyor.” dedi. “Trump’ın [ABD’nin] Suriye’den güç çekeceğini söylediği gün, koalisyon güçlerinin büyük konvoyları kuzeydoğu Suriye’ye girdi ve bunlar yalnızca Amerikalı değil; uluslararası koalisyonun parçası olan İngiliz, Fransız ve Alman güçleri de var.”

Habib, ABD personelinin sayısındaki herhangi bir azalmanın “diğer milletlerden gelen kuvvetlerle telafi edileceğini” ve “kuzeydoğu Suriye’deki koalisyon kuvvetlerinin dağılımında hiçbir değişiklik olmayacağını” söyledi.

Uluslararası kuvvetlerin kuzeydoğu Suriye’den çekilmesinin, IŞİD’in geri dönmesine veya “Türkiye’nin bu bölgeyi askeri müdahaleler ve diğer ciddi türbülanslar yoluyla işgal etmesine” izin verebileceği konusunda uyardı.

Kaynak: Washington Post, M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close