Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadele operasyonlarında kimyasal silah kullandığı” iddiasına ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Bunu yapanlar, hesabını yargı önünde verecekler.” dedi.
“TSK’nın kimyasal silah kullandığı” iddiasına yanıt veren Akar, aslı olmayan bu tür iddiaları iftira olarak nitelendirerek, şunları kaydetti:
“Bazı fitne fesat odakları zaman zaman bazı iftiraları ortaya atıyor. Yalanlarla hem insanların kafasını karıştırmak hem de Mehmetçiğin moralini bozmak için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde kimyasal silah yok. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi değerlerimiz var. Bizim kültürümüzde işkence, eza, cefa yok. Uluslararası hukuk ötesinde, biz uygulamalar yapıyoruz. Bunlar son derece alçakça iftiralar. Ciddi, samimi, dürüstçe yapılan bir faaliyetin lekelenmesine yönelik iftiralar. Terör örgütünün çöküşünün gölgelenmesi, ona yardım, destek sağlanması için yapılmış bu eylemi şiddetle kınıyoruz. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa yapıyoruz.”
“Hukuki sürecin yakın takipçisi olacağız”
Akar, konuyla ilgili açıklamaları anımsatarak, “Bununla ilgili gerekli işlemlerin yapılması için hukuk dairemiz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Hukuki süreç başladı. Bunu yapanlar, hesabını yargı önünde verecekler. Bunun yakın takipçisi olacağız. Bu Türkiye’ye, Türk Silahlı Kuvvetlerine atılan büyük bir iftiradır, bühtandır. Böyle bir şey asla ve kat’a söz konusu değildir. Bu iftiralar teröristler biraz daha zaman, zemin kazansın diye ortaya atılmaktadır.” ifadesini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin başta PKK/YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere terör örgütleriyle mücadelesini sürdürdüğünü aktaran Akar, kim tarafından desteklenirse desteklensin, mücadelenin devam edeceğini vurguladı.
“Barış elimizi uzatıyoruz”
Yunanistan ile son dönemde yaşanan sorunlara da değinen Akar, Türkiye’nin iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, barışçıl yol ve yöntemlerle sorunları çözmek için gayret gösterdiğini, “sabırla, şefkatle barış elini uzattığını, barışın hakim olması için gerekenleri yaptığını” belirtti.
Sorunların çözümünde diyaloğun önemine vurgu yapan Akar, istişari, ayrıştırma usulleri ve güven artırıcı önlemler görüşmelerini hatırlatarak, “Diyaloğa gelin diyoruz. Bakanlık olarak güven artırıcı önlemler konusunda yaptığımız çalışmalar var. Heyetlerimiz iki defa Atina’ya gitti, onlar bir defa Türkiye’ye geldi. Dördüncü toplantının Türkiye’de yapılması lazım. İki yıldan beri bekliyoruz. NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda Yunanistan Savunma Bakanı’na beklentimizi ilettik, onlardan cevap bekliyoruz.” sözlerini sarf etti.
“Barış elinin tutulmasını bekliyoruz”
Ege Denizi’nin bir barış denizi olmasının, zenginliklerinin adil şekilde paylaşılmasının önemli olduğunu dile getiren Akar, “Uzattığımız barış elinin tutulmasını bekliyoruz. Fakat maalesef özellikle Yunanistan’daki bazı siyasiler her gün Türkiye aleyhinde söylemlerde bulunuyor. Bunun doğru, çıkar bir yol olmadığını tekraren hatırlatıyoruz. Aklıselim bazı Yunan akademisyenler, siyasiler, emekli generaller bizim söylediklerimize benzer, diyalogdan yana olduklarını ifade ediyorlar.” dedi.
Yunanistan’ın, üçüncü tarafların telkini ile hareket etmemesi gerektiğine dikkati çeken Akar, “Bizim ‘görüşelim’ dememiz bir zafiyet, ‘oldubittiye müsaade etmeyeceğiz’ ifademiz de bir tehdit değil. Bütün bu problemleri çözmek için ‘buyurun gelin problemleri ikili görüşmelerle çözelim, bunu başkalarına havale etmeyin, başkalarından medet ummayın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü, güvenilir, etkin bir müttefiktir. Bunun bilincine varın’ diyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Akar, Türkiye’nin, Kıbrıs’ta garantörlükten doğan haklarını, sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirdiğini, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini belirterek, “Kıbrıslı kardeşlerimizin bir oldubitti ile hakkını, hukukunu çiğnetmeyiz, çiğnetmeyeceğiz. Bunun herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.” görüşünü paylaştı.
Kaynak: AA