“Kalbinde bir gram vatanseverlik duygusu taşıyan bir kimse, kendi anavatanına bir başka gücün askeri yığınak yapmasını ve ülkesinin topraklarını bir işgal gücü olarak kullanmasına izin veremez… Ne yazık ki, günümüzde bu ülkede bunu yapanları, zemin hazırlayanları görüyoruz…”
Bu sözler, Libya’nın başkentinde çalışmalarını sürdüren ve Birleşmiş Milletler tarafından meşru kabul edilen hükümetin başkanı Abdülhamid Dibeybe’ye ait.
Suriye diktatörü Beşar Esed’in yıkılmasından hemen sonra, Rusya’nın bu ülkedeki askeri varlığını hızlı şekilde, Libya’nın doğusuna, isyancı Halife Hafter’in kontrol ettiği bölgeye taşıması ülkede yeniden “savaş gerginliği” yarattı.
Hafter grubu, zaten, Rusya’nın müttefiki olarak ülkede kontrol ettiği bölgelerde Rusya’ya dört ayrı üs vermiş durumda ve Rus donanması gerekli hallerde Tobruk limanından yayarlanıyor.
Abdülhamid Dibeybe gelişmeyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Bir başka ülkede yaşanılmış bir çatışma zemininin, zaten sorunlarla yüklü olan kendi topraklarımıza sıçramasına izin veremeyiz. Rusya’nın Libya’ya yaptığı askeri intikaller, ülkemizde iç çatışmanın alevlenmesine ve büyük bir istikrarsızlık doğmasına neden olacaktır…”
“Rusya’nın topraklarımıza dönük askeri yığınağı asla izin vermeyeceğiz. Trablus’taki Rusya Büyükelçiliği ile temas kurdum ve yaşanılan bu gelişme hakkında detaylı bilgi istedim, tatmin edici cevaplarını bekliyorum.”
RUSYA GİDEREK KÖŞEYE SIKIŞIYOR
RUSİ düşünce kuruluşu uzmanlarından Celil Hercayi, gelişmeyle bağlantılı değerlendirmesinde, Ortadoğu-Kuzey Afrika hattında yaşanılan gelişmelerin Rusya’yı giderek köşeye sıkıştırdığını vurguladı:
“Rusya’nın Ortadoğu politikası esas olarak hiçbir zaman çatışan taraflardan birine yüzde yüz bağlılık zemininde gelişmez. Bu şu anda Suriye’de yaşanıyor. Yıllar içinde Esed rejiminin öncü koruyucusu olan Rusya, bu ülkedeki askeri varlığını korumak için yeni yönetimle masaya oturmaya çalışıyor. Benzer durum Libya için de geçerlidir. Ruslar bu ülkede de her zaman, yeri geldiğinde sorunların çözümü için arabulucum için tılsımlı bir kimlik kazanmaya çalıştılar. Abdülhamid Dibeybe’nin son açıklaması bu stratejilerinin çöktüğünü çok net gösteriyor. Bu açıklama aynı zamanda Libya’nın Rusya ile kalıcı olarak vedalaşması demektir. Gördüğümüz kadarıyla Dibeybe, hızlı tavır alışıyla Amerikan yönetimine, kendisinin güvenilebilir bir karakter olduğunu da sergilemiş oldu.”
AMERİKAN MERKEZ BANKASI KAYIP PARALARIN PEŞİNDE
Dibeybe’nin Rusya karşıtı çıkışı, aynı zamanda, Amerikan Merkez Bankası FED’in, Libya Merkez Bankası’na gönderdiği ambargo mektubu ile aynı güne rastladı.
FED mektubunda, Libya’nın, günlük 1.2 milyon varillik petrol ihracatından bir yıl içinde sadece 14 milyar Dolar gelir elde ettiğini, Merkez Bankası kayıtlarının bunu gösterdiğini, bu durumda tahsil edilmiş olması gereken 9 milyar Dolar’ın kayıtlarda gözükmediğini vurguladı. FED, ülkede kara para aklama ve Rusya’ya dönük yaptırım altındaki finansal uygulamalarda gerekli düzenlemeler yapılana kadar Libya Merkez Bankası ile ilişkilerini askıya alacağını da aktardı.
Uzmanlar, Amerikan yönetiminin bu uygulamalarının özellikle Hafter bölgesi üzerinden kara para aktarımı sağlayan, bu çerçevede Hafter ailesinin de zenginleşmesinin yolunu açın Rusya’ya karşı büyük bir darbe olacağında birleşiyorlar.
HABER MERKEZİ