Türkiye, Batı'ya Dönmesi İçin Teşvik Ediliyor: Türkiye'nin Köklü Bağları ve Liderliği (Çeviri/Analiz) - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Türkiye, Batı’ya Dönmesi İçin Teşvik Ediliyor: Türkiye’nin Köklü Bağları ve Liderliği (Çeviri/Analiz)

Abone Ol 

Türkiye, çeşitli cephelerde Batı’ya dönmesi ve bir NATO gücü olarak gereken rolünü oynaması için teşvik edilmeye çalışılıyor.

Asia Times’da yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“Washington’un Afganistan’ın Taliban’ını normalleştirmenin bir yolunu bulmak için Türkiye’nin hizmetlerini talep etme gayreti başka sebepleri de içerisinde barındırıyor.

ABD, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı’nın etkili bir üyesi olduğunu, Afganistan ile tarihi bağları olduğunu ve Afganlar arasında olumlu bir imaja sahip olduğunu takdir ediyor.

Türkiye, Karadeniz’den Orta Asya steplerine ve Çin’in Sincan bölgesine kadar uzanan Türk dünyasının liderliğini üstlendi. Basitçe söylemek gerekirse, Türkiye’nin Afganistan ve Orta Asya’daki rolü, Libya, Suriye, Kafkasya ve potansiyel olarak Karadeniz ve Balkanlar’da zaten baskı altında olan Rusya ile ilişkilerine meydan okuyacaktır.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Nisan’da yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ı “ Bölgesel istikrar ve güvenliği sağlamak amacıyla 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin korunmasının önemi” konusunda uyardı. 

Aynı şekilde ABD, Türk intikamcılığını teşvik ederek İran’ı bölgesel olarak dengesiz ve zayıf tutmayı umuyor. Türk-İran rekabeti, Washington’un bir güvenlik sağlayıcısı olarak NATO’yu kurmayı umduğu Irak’ta zaten hissediliyor.

Ankara ile Tahran arasında Dağlık Karabağ üzerinde de ciddi anlaşmazlıklar yaşanıyor. Böylelikle, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Zarif’in Orta Asya başkentlerine yaptığı altı günlük bölge gezisi sırasındaki tartışmalarda Afganistan’ın geleceği net bir şekilde belirlendi.

Çin ve Rusya, ABD’nin Afganistan’daki niyetleri konusunda tetikte. Ve ikisinin de Erdoğan ile sorunlu ilişkileri var. Süphesiz Türkiye’nin Afgan-Orta Asya coğrafyasındaki yükselişi Rusya ve Çin’in faydasına olmaz.

Genel olarak, bu jeopolitik yeniden düzenlemeler ABD’nin Çin ve Rusya üzerindeki baskısını yoğunlaştırmasıyla gerçekleşiyor. Ancak Türkiye kesinlikle en karlı ülke. Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesinin karlı çıktığı da kanıtlandı. Kuzey Suriye’nin Türk kontrolündeki toprakları halihazırda 8.835 kilometrekarelik bir alandan oluşuyor ve Ankara’nın buraya boşaltma niyeti yok.

Türkiye hiç şüphesiz benzer kazanımlar arayacaktır. Başlangıç ​​olarak, Batı ittifak sisteminde ABD’nin yeri doldurulamaz ortağı ve Avrupa’nın Müslüman Ortadoğu’yla muhatabı olarak üstünlüğünü yeniden kazanmak her zaman bir Türk rüyası olmuştur.

Washington’un Türkiye’ye bazı özel muafiyetler vermesi için AB’nin önüne geçip geçemeyeceği önemli bir nokta olacak. “Ortak üyelik” statüsü de olasılıklardan biri.

NATO’nun Karadeniz’de güçlenmesi durumunda, AB için de Türkiye önemli bir ortak haline gelir. Türkiye, kendisini Ukrayna’daki Rus karşıtı rejim için bir güvenlik sağlayıcısı olarak konumlandırdı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky, Rusya ile artan gerilim ortamında Erdoğan’ı ziyaret etti. 

Türk yetkililer, Ankara ile Brüksel arasındaki diyaloğu iyileştirmeye yönelik son zamanlarda gerçekleştirilen üst düzey çabalar konusunda ihtiyatlı bir şekilde iyimserler. Avrupalı ​​aktörler Washington ile koordineli çalışıyor.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in  Ankara ziyareti, Türkiye ile ilişkileri iyileştirmeye yönelik önemli bir başlangıç ​​çabası olarak görülebilir.

AB liderlerinin Erdoğan’a verdiği “zeytin dalı”nın “beş ana maddesi” var:

  • Ekonomik işbirliği ve göç konusunda somut bir gündem;
  • Gümrük Birliği ile ilgili sorunların ele alınması ve güncellenmesi;
  • Türkiye’deki mülteciler için fon akışını sürdürme taahhüdü;
  • Türkiye ile temel işbirliği alanlarında ilişkilere ivme kazandırmak; ve,
  • Doğu Akdeniz bölgesinin güvenliği ve istikrarı

Sonuç olarak, Türkiye Batı’ya dönmeye ve bir NATO gücü olarak gereken rolünü oynamaya “teşvik ediliyor”.

Bugün, Türkiye muhtemelen Washington’un; Pakistan’ı Çin ve Rus etkisinin yörüngesinden uzaklaştırmak için dayanabileceği bölgesel ve uluslararası tek müttefik. Bu da Türkiye’yi gerçekten de Taliban yönetimindeki bir Afganistan’da ABD ve NATO için vazgeçilmez bir ortak yapar.

Nitekim Rusya ve Türkiye tarihsel olarak Afganistan’da rakip olmuşlardır. Türkiye’nin Afganistan’la, Pakistan’ın 1947’de kurulmasından çok daha eski olan köklü, asırlık pan-İslami bağları var.

Bununla birlikte, temelde, ABD-Türkiye ilişkilerindeki çelişkiler hemen ortadan kalkmayacak. Bu çelişkiler arasında ABD’nin Suriye’deki Kürtlerle ittifakı, Türkiye’nin Libya’ya müdahalesine ABD’nin muhalefeti, Türkiye’nin Rusya ile S-400 füze anlaşması konusundaki anlaşmazlıklar ve benzeri başlıklar var.

Ancak Soğuk Savaş’ın iki müttefiki, karşılıklı fayda sağlamak için birlikte çalışma fırsatları ortaya çıktığında çelişkileri gidermeye de alışıktır. “

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close