İsrail medyasında yer alan haberler, bu ülkenin çok yakın gelecekte, yıllardır İran ile sürdürdüğü “düşmanlık politikasını” daha açık bir şekilde Türkiye’ye yönlendireceğini işaret ediyor.
Türkiye’de geniş bir kesim, Suriye diktatörü Beşar Esed’in yıkılmasından esas olarak Türkiye’nin değil, İsrail’in kazançlı çıktığını ileri sürmeye devam ederken, Jarusalem Post gazetesinde yer alan yorumda, Suriye Devrimi’nin fiili lideri Ahmet el-Şaraa “Ortadoğu’nun yeni belirleyici aktörü”, Türkiye ise yeni komşu olarak nitelendi.
David Ben-Basat tarafından kaleme alınan yorumun başlığı “İsrail’in Artık Yeni Bir Komşusu Oldu: Türkiye Suriye’yi Devralıyor” düşüncesini taşıyor ve ilk giriş cümlesi dikkat çekti: Terör elebaşı Yahya Sinwar Ortadoğu’yu yeniden yapılandırmada başarılı oldu.
Yahya Sinwar, Gazze’deki Hamas güçlerinin komutanı, 7 Ekim 2023 saldırısının düzenleyicisi olarak tanınıyor ve Gazze Savaşı sürecinde İsrail tarafından öldürülen bir isim.
PKKYPG VARLIĞINA SIRTINI DAYAYAN BİR DURUŞ
Yorumun ana zemininin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Karabağ ve Libya’ya nasıl girdiysek, bir gün aynı şekilde İsrail’e de gireriz” cümlesinin yer alması, İsrail derin yapılanmasının bu açıklamayı büyük bir tehdit olarak not ettiğini gösteriyor.
Jarusalem Post yorumunda, “Beşar Esed rejiminin yıkılması ve Türkiye’nin Suriye ile sınırının bulunması, doğrudan İsrail’ edönük bir kara işgalini öngören bu açıklamayı bugün daha da dikkat çekici hale getirdi” dedi.
Suriye’nin kuzey-doğusundaki PKKYPG varlığını öne çıkaran yorumda, Türkiye destekli Heyet Tahrir ül-Şam ve Suriye Milli Ordusu’nun bu gruba dönük ataklarının büyük sorun olduğu, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının da önemli bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Yorumda şöyle denildi:
“Bölgede yaşanılan değişimler sürecinde Suriyeli Kürt temsilciler farklı kanallardan İsrailli yetkililere ulaştılar ve destek ile korunma talep ettiler. Bölgede Kürt toplumunu dost unsur olarak gören İsrail, Batılı müttefikleriyle birlikte bu insanların güvenliği için yoğun bir perde arkası çalışma yürütüyor. Suriye’nin kezuyendi Türkiye destekli muhalefet unsurları Ankara’nın çıkarları doğrultusunda kaosu körükleyen politikalar yürütüyor. Bu gruplar Halep’in düşmesinden hemen sonra Tel Rifat’a saldırdılar ve günümüzde “Kürt tehdidi” olarak niteledikleri bu unsurları etkisiz hale getirmeyi sürdürüyorlar. “
Yorumda, Suriye Devrimi lideri Ahmet el-Şaraa’nın yolu İŞİD’den bile geçmiş bir karakter olduğu belirtilerek, İsrail devlet aklının kendisini kalıcı olarak “Sünni terörist” grubunda görmeyi sürdüreceği görülüyor. Bu yaklaşım, Şam’daki yeni yönetime dönük politikanın esasını oluşturacak izlenimi veriyor. Bu nedenle, yorumun son cümlesi de dikkat çekici:
“İsrail, bölgede yaşanılan büyük değişimler karşısında kendi hazırlıklarını tamamlamak zorunda.”
HABER MERKEZİ
