ABD Başkanı Donald Trump’ın Alaska’daki Amerikan üssünde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i kırmızı halıyla karşılaması, dünya basınında “Yeni Yalta Konferansı” yorumlarını beraberinde getirdi. Görüşmenin perde arkasında, iki büyük gücün dünyayı yeniden nüfuz alanlarına bölüşeceği yönündeki endişeler öne çıktı. Ancak bu tablo, Avrupalı liderlerin Washington çıkarmasıyla kısa sürede değişti.
Avrupa liderlerinden Beyaz Saray baskını
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile birlikte altı Avrupa lideri, tarihte benzeri görülmemiş bir adım atarak Beyaz Saray’a çıkarma yaptı. Bu buluşma, Avrupa’nın savaşın gidişatında “seyirci değil, aktör” olduğunu gösterdi. Trump’ın Ukrayna için güvenlik garantileri verilmesini gündeme getirmesi, Moskova’da şok etkisi yarattı.
Zelenski, Beyaz Saray’dan bu kez “yalnız bırakılmış lider” değil, “kollanan ve güçlenen devlet başkanı” olarak çıktı. Zelenski’nin, “Toprak değişimi konusunu doğrudan Putin ile görüşmemiz doğrudur” sözleri, Kremlin açısından alarm verici bir işaret oldu.
NATO sahaya hazırlanıyor
Washington’daki temasların hemen ardından Avrupa genelkurmay başkanları, Londra’da bir araya gelerek Ukrayna topraklarında konuşlanacak NATO gücü için planlamalara başladı. Her ne kadar Trump, Amerikan askerlerinin Ukrayna’ya girmeyeceğini belirtse de, ABD Hava Kuvvetleri’nin Avrupa ordularına “güvenlik şemsiyesi” sağlayacağını açıkladı.
Bu gelişme, Ukrayna’nın resmi NATO üyeliği olmadan da fiilen İttifak’ın koruma alanına girdiği anlamına geliyor. Süreci koordine etmekle görevlendirilen Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 21 Ağustos’tan itibaren Avrupa başkentlerinde diplomatik temaslarına başlıyor.
Moskova’dan sert tepkiler: Lavrov öfkesini gizlemedi
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupalı liderlerin Washington’daki hamlesini “saldırgan bir tırmanış” olarak tanımladı. Lavrov’a göre bu girişim, “Trump’ı etkilemek için yapılan beceriksiz bir çaba.”
Kremlin yanlısı stratejist Fyodor Lukyanov’un kaleme aldığı makale, Moskova’daki rahatsızlığın derinliğini yansıttı: “Trump, Avrupa Birliği’ne hükmetti ve onu aşağıladı. Rusya’nın artık Avrupa’nın hayallerine ihtiyacı yok.”
Putin’in hesabı: Savaşı uzatmak
Lavrov’un açıklamaları satır aralarında daha önemli bir mesaj barındırıyordu: Rusya, savaşı bilinçli biçimde uzatma kararı aldı. Rus Bakan, “Putin-Zelenski buluşması, ancak teslimiyet koşullarında mümkün olur” diyerek, Moskova’nın hâlâ askeri çözüm peşinde olduğunu gösterdi. Ayrıca, “Ukrayna için öngörülecek güvenlik sistemine Rusya da dahil olmalıdır” sözleri, Kremlin’in Batı’nın yeniden oyun kurucu aktör olmasına karşı çıktığını ortaya koydu.
Avrupa’nın stratejik kararlılığı
Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Batı başkentlerinde süren tartışmaları özetledi: “Rus tarafının savaşı uzatma kararı biliniyor. İkili veya üçlü görüşmeleri sulandırma, vakit kazanma için kullanma taktiği izleyecekler. Biz ise önceliği askeri yapılanmayı tamamlamaya verdik. Siyasi ortaklık ve ekonomik yaptırımlar bu stratejinin tamamlayıcı unsurları olacak.”
Bu açıklamalar, Avrupa’nın askeri, siyasi ve ekonomik boyutlarıyla koordineli bir strateji geliştirdiğini gösteriyor.
Tarihi dönemeç: Avrupa geri dönüşsüz bir yolun eşiğinde
ABD’nin Ukrayna’ya güvenlik garantisi sinyali ve NATO’nun sahaya hazırlığı, Batı ittifakının geri dönüşü olmayan bir sürece girdiğini ortaya koyuyor. Ancak bu süreç aynı zamanda, Avrupa’yı altından kalkamayacağı büyük bir yükün altına sokabilir.
Rusya için ise tablo daha da sert: Fosil yakıtlara bağımlı ekonomisi giderek köşeye sıkışıyor, elinde kalan tek araç ise ordusu. Kremlin, bu aracı sonuna kadar kullanmaya kararlı görünüyor.
Kaynak: M5