Analiz: Ukrayna'da kimyasal silah iddiaları ve olası sonuçlar - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Ukrayna’da kimyasal silah iddiaları ve olası sonuçlar

Abone Ol 

Rus güçlerinin Ukrayna’da kimyasal silah kullandığına yönelik iddialara tepkiler gecikmedi. ABD ve İngiltere iddiaların doğrulanması halinde yanıt verileceğini söylerken, Rus yanlısı Donetsk ise iddiaları yalanladı. Peki, Rusya gerçekten kimyasal silah kullanmış olabilir mi?

Ukrayna’nın Mariupol kenti, iki aya yakın süredir devam eden işgalin ardından Rus güçlerinin eline geçme riskiyle karşı karşıya. Ukrayna ordusunun 36. Deniz Piyade Birimi, pazartesi günü sosyal medya hesabından yayınladığı bir mesajda, “Cephane tükendiği için bugün muhtemelen son çatışma olacak. Bazılarımız ölecek, bazılarımız yakalanacak” ifadelerini kullandı.

Son altı hafta içinde Rus güçleri, Ukrayna’nın güneydoğusundaki liman kentini almak için saldırıların şiddetini artırdı. İnsani koridorlar kapatıldı. Siviller saldırıya uğradı. Okullar ve hastaneler bombalandı.

Belediye Başkanı Vadym Boychenko, şehirdeki altyapının yüzde 90’ının yok edildiğini ve ölü sayısının 20 bini geçebileceğini söyledi.

Boychenko’nun açıklamalarının ardından pazartesi günü Ukrayna’nın Azak taburu tarafından yeni bir iddia ortaya atıldı. Bir Rus insansız hava aracının Mariupol’deki asker ve sivillerin üzerine “zehirli bir madde” attığı ve solunum yetmezliğine ve nörolojik sorunlara yol açtığı ileri sürüldü.

ABD ve İngiltere, söz konusu iddiaların incelendiğini açıkladı. Pentagon, kimyasal silah kullanımını “endişe verici” olarak nitelendirirken, İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, “acil olarak” iddiaların soruşturulduğunu söyledi.

İngiltere Savunma Bakanı James Heappey, kimyasal saldırının doğrulanması halinde Batı’nın vereceği belirterek, “Kimyasal silahların kullanılması bir yanıt alacak ve bu yanıtın ne olabileceğine dair tüm seçenekler masada” dedi.

ABD Başkanı Joe Biden da geçen ay Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal silah kullanması durumunda NATO’nun “cevap vereceğini” belirterek, “Yanıtın niteliği, kullanımın niteliğine bağlı olacaktır” demişti.

Donetsk’teki Rus yanlısı ayrılıkçı güçler ise salı günü açıklama yaparak kimyasal silah iddialarını yalandı.

Ukrayna Savunma Bakanı Yardımcısı Hanna Maliar, hükümetin iddiaları araştırdığını ve fosforlu mühimmat kullanıldığını yönünde varsayımlar olduğunu belirtti.

Fosfor, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi kapsamında bir kimyasal silah olarak sınıflandırılmıyor. Ancak sivillerin bulunduğu bölgede yangın çıkarmak için kullanılması yasa dışı olarak nitelendiriliyor.

RUSYA’NIN STRATEJİK HAMLESİ

Suriye hükümeti, isyancıların elindeki şehirlerde direnişi bastırmak için kimyasal silah kullanarak askerleri ve sivilleri öldürmüştü. Bu saldırıları gerçekleştiren Suriye hava kuvvetleri, Rus hava kuvvetleri tarafından desteklendi ve korundu. O dönem Rusya’nın Suriye’deki birliklerini komuta eden General Aleksandr Dvornikov ise Ukrayna’daki savaşı yürütmek için göreve getirildi. Bu da kimyasal silah iddialarını destekleyen bir unsur olarak gösterildi.

Ukrayna’daki savaş başlamadan önce Aralık 2021’de Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Amerikan askerlerinin Rusya’ya yönelik bir provokasyon amacıyla Ukrayna’ya kimyasal bileşenlerle dolu tanklar yerleştirdiğini söylemişti. Birkaç hafta önce ise Rus hükümetinden Ukrayna’da biyolojik laboratuvarlar olduğuna dair iddialar ortaya atılmıştı. Uzmanlar, ortaya atılan bu iddiaların olası bir kimyasal saldırıyı gölgelemek için kullanabileceğine vurgu yaptı.

Diğer yandan, kimyasal silah söylemleri hâlihazırda çatışma altında bulunan Ukraynalıları psikolojik olarak yıpratmak için de kullanılıyor. Kimyasal silah korkusu yaratmak, Mariupol gibi şehirlerin boşaltılmasını sağlamak için stratejik bir hamle olarak görülüyor.

KİMYASAL SİLAH İDDİALARI KANITLANABİLİR Mİ?

Kimyasal silahların kullanımı, I. Dünya Savaşı’ndan sonra 1972’de yasaklandı ve 1993’te bu silahların geliştirilmesini, stoklanmasını veya transferini yasaklayan anlaşmalarla pekiştirildi. Rusya da 1997 yılında yürürlüğe giren Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni 1993’te imzalamıştı. 27 Eylül 2017’de Rusya’nın kimyasal silah stoklarını tamamen ortadan kaldırıldığı kaydedildi.

“Toksin veya kimyasal madde taşıyan her türlü mühimmat, kimyasal silah olarak adlandırılıyor. Fosgen gibi boğucu maddelerin bulunduğu kimyasal silahlar, akciğerlere ve solunum sistemine saldırır ve kurbanların akciğer salgılarında boğulmasına neden olur. Hardal gazı gibi cildi yakan ve insanları kör eden kimyasal silah türleri de vardır. En ölümcülü ise beynin vücut kaslarına verdiği mesajlara müdahale eden sinirlere yönelik silahlardır. Bu kimyasal maddeler, savaşta top mermisi, bomba ve füzelerde kullanılabilir.”

Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal silah kullanması bir savaş suçu olsa da uzmanlar Moskova’nın bunu göze alabileceğini düşünüyor. Rus askeri strateji uzmanı Katarzyna Zysk, “Rusya bu savaşı kaybediyor ve bu aşağılanma Rus yetkililer için kabul edilemez. Kimyasal silahlar, taktiksel olarak savaşı kazanmaya yardımcı olabilir. Aynı zamanda Ukrayna hükümetine direnişi durdurması ve Rusya’nın çatışmayı sona erdirmek için şartlarını kabul etmesi için psikolojik baskı yapar” şeklinde kimyasal silah iddialarını yorumladı.

Büyük ölçekli bir kimyasal saldırının hâlihazırda Rusya’ya tepki gösteren uluslararası toplumun daha da tepkisini çekmeye neden olabilir. Ancak Mariupol gibi dış dünyaya kapalı bir bölgede ve daha küçük hedefli bir saldırının gerçekleştirilmesi kanıtlanmasını da zor hale getirecek. Bu nedenle Azak taburunun iddialarına şüpheyle yaklaşılıyor. Zira, kimyasal bir saldırının gerçekleştiğini kanıtlamak uzun ve karmaşık bir süreç. Tanık ifadeleri, videolar, fotoğraflar ve diğer belgelerle birlikle numunelerin toplanması ve analiz edilmesi gerekiyor.

MİSKET BOMBASININ KULLANILDIĞINA DAİR KANITLAR VAR

İngiliz medya kuruluşu BBC, Ukrayna’daki Kramatorsk tren istasyonuna düzenlenen bir saldırıda uluslararası hukuka göre yasaklanan misket bombasının kullanıldığına dair kanıtlar buldu. Saldırıdan sonra istasyonu ziyaret eden BBC gazetecileri, yerde misket bombası kullanıldığına işaret eden izler gördü.

Gördü tanıklarının da “bir büyük patlama ve ardından dört ila beş patlama daha” duyduklarını söyleyen açıklamalar yapması kanıtları destekledi.

Misket bombasının kullanımı, özellikle çatışma bölgelerindeki sivillere verdiği zarar nedeniyle insan hakları grupları tarafından eleştiriliyor. Yoğun nüfuslu bölgelerde yüksek sivil kayıplarına yol açma potansiyeli olan misket bombaları, 400 metreye kadar ulaşan bir yarıçap içinde 50 kadar bomba bırakabiliyor.

2008 Misket Bombası Sözleşmesi ile bu silahların kullanımını yasaklandı. Ancak Rusya ve Ukrayna anlaşmanın tarafları arasında yer almıyor.

Kaynak: IntellStrategy

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close