15 Temmuz 2016 işgal amaçlı kanlı darbe saldırısından hemen sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 24 Ağustos 2016 itibariyle başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı ile başlayan Türk Silahlı Kuvvetleri-Suriye Milli Ordusu ittifakı kararlı şekilde sürüyor.
Aradan geçen yaklaşık 9 yıl boyunca, Türk ordusunun engin deneyiminden yararlanan Suriye Milli Ordusu, bugün, o topraklardaki en etkili ve disiplinli güç olarak değerlendiriliyor.
Suriye Milli Ordusu, merkezi İdlib’deki Heyet Tahrir-ül Şam’ın Özgürlük Şafağı harekatı ile birlikte, önce Türkiye için öncelikli stratejik alan olarak değerlendirilen Tel Rifat’ın Rusya korumasındaki PKKYPG unsurlarının temizlenmesini, devamında Halep kırsalı üzerinden Münbiç’in terör örgütünden kurtarılmasını, bu arada Halep’in doğusundaki terör unsurlarının da etkisiz hale getirilmesini sağladı.
Suriye Milli Ordusu, yaklaşık iki aydır, Teşrin Barajı ve Karakozak Köyü noktalarında Fırat’ın doğusundaki PKKYPG unsurlarının püskürtülmesi harekatını Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte sürdürüyor.
Suriye topraklarındaki TSK-SMO varlığı esas olarak iki önemli sonuç vermiş durumda:
1- İran’ın 1979 Humenyi Devrimi’nden bu yana sürdürdüğü Şii Hilali Stratejisi çöktü,
2- PKKYPG unsurlarının bir gün Akdeniz’e ulaşması hayali, zaten 20 Ocak 2018 itibariyle başlayan Afrin’e dönük Zeytin Dalı Harekatı ile çökmüştü, şimdi Fırat’ın batısının kapandığı bir kimlik kazandı.
Türk ordusu Suriye’ye yerleşiyor
Son iki ayda yaşanılanlar, İsrail’in, Beşar Esed’in Rusya’ya kaçmasından hemen sonra kendi güvenliğini önceleyerek Baas rejiminden kalan tüm askeri malzeme, üs ve mühimmat depolarını bombalamasının, Türkiye’nin bu ülkedeki askeri rotasını açtığını gösterdi.
İsrail, “radikal İslami çete” olarak tanımladığı yeni yönetimin elinde güçlü ordu bulunmaması ve özellikle İsrail ordusunun ülkenin güneyindeki işgal alanında rahat etmesi için bu stratejiyi gerçekleştirdi, gelişmenin devamında yönetim, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güvenlik garantisine tahminlerin ötesinde ihtiyaç duydu.
Suriye’nin ulusal topraklarını yabancı saldırılara karşı koruma yolunda Türkiye’nin gücüne ihtiyaç duymasından hemen sonra, Ankara, Şam Büyükelçiliği’ne askeri ataşe atadı, devamında, Milli Savunma Bakanlığı heyeti Şam’a intikal etti ve Suriyeli yetkililerle ile milli ordunun kuruluş çalışmasını başlattı.
Türkiye, bu çerçevede Ahmed el-Şara yönetimi ile yaptığı anlaşma ile, Suriye topraklarının hassas noktalarında askeri üs kurma, ayrıca, ülkenin hava savunma sistemini sıfır noktasından yeniden oluşturma yetkisini ele aldı.
Suriye-Türkiye Paktı, esas olarak artık, Batılı-İsrail istihbaratların ürünü olduğuna kesin olarak kanaat getirilen İŞİD’in kendini yeniden göstermemesi konusunda yüksek hassasiyet taşıyor. Bu nedenle, Humus-Şam hattını doğudan tehdit eden çöl bölgesinin kontrolü hayati önem taşıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri eskiden Rusya ile Baas rejimi ordusunun ortak kullandıkları Palmira üssü ile yine bu üsse çok yakın noktadaki T4 hava üssünü devreye sokmaya hazırlanıyor.
Bu üsler, Humus kentinin güneydoğusunda ve bu kente 6 kilometre yakınlıkta bulunuyor.
Son gelişme: Minak Hava Üssü TSK’nın oldu
Suriye’den gelen son bilgiler, SMO’nin sürmekte olan Teşrin Barajı ve Karakozak Köprüsü hatlarındaki harekatına geniş destek veren Türk ordusunun bölgedeki Minak Hava Üssü’nü kalıcı üs haline getirdiği yönünde…
Minak Hava Üssü, Baas rejiminin kurduğu bir üs, Halep’e dönük harekatlarında Ruslar tarafından kullanıldı, bir dönem muhalefet unsurlarının eline geçti, 10 Şubat 2016’dan itibaren Rusya’nın hava desteğinden Tel Rifat’a dönük saldırılar da düzenleyen PKKYPG tarafından ele geçirildi. Terör örgütü üsse Serok Apo Hava Üssü adını verdi, Rus askeri varlığı bu üste 1 Aralık 2024’e kadar sürdü, o tarihte, TSK desteğindeki SMO üssü ele geçirdi.
Suriye kaynakları son bir aydır, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yoğun yığınak yaptığı bölgede inşaat çalışmalı başlattığını bildirdiler. Gelen son bilgiler üsteki bazı binaların yenilendiği, helikopter pistinin yeniden yapıldığı, Türk ordusunun taarruz helikopterleri ve SİHA’ları için hazırlandığı yönünde…
Üs, Türkiye-Suriye ortak hava üssü olarak kullanılacak. Üssün yakın gelecekte Türk savaş uçaklarına ev sahipliği yapması bekleniyor.
