Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM İnsan Hakları Konseyi’ndeki konuşmasında beyaz üstünlükçü, aşırı sağ ve neo-Nazi hareketlerin küresel bir tehdit olduğunu söyledi. Guterres, bu yapıların koronavirüs pandemisini de kendi amaçları uğruna kullandıkları uyarısında bulundu.
Toplantı sonrası yayınlanan bildiride, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1 ülkeleri) ile İran arasında 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmayla ilgili değerlendirmeler yer aldı.
Kırmızı çizgi
İran’ın savunma sistemiyle ilgili konuların müzakereye kapalı olduğuna vurgu yapılan bildiride, “Anlaşma yapılan konular üzerinde ABD’yle müzakere yapılması ülkenin kırmızı çizgisidir. Savunma ve füzelerimiz, müzakeresi mümkün olmayan konulardır” ifadeleri kullanıldı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çıktıktan sonra uygulamaya koyduğu maksimum baskı politikasının başarısız olduğu ileri sürülen bildiride, “Dünya emperyalizmi şunu iyi bilmelidir ki, ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüp dönmemesinin İran halkının direnişine etkisi olmayacaktır. Yaptırımlar kaldırılmadan onların KOEP’e dönmesi fayda sağlamadığı gibi bilakis zararlı olacaktır” değerlendirmesinde bulunuldu.
İran anayasasına göre, din adamlarından oluşan 88 sandalyeli Uzmanlar Meclisi, Velayet-i Fakih makamındaki ülke liderini seçmek ve denetlemekle görevli.
ABD Başkanı Joe Biden, Münih Güvenlik Konferansı’ndaki konuşmasında İran’la nükleer anlaşmayı görüşmeye hazır olduklarını ancak İran’ın da bölgesel etkisine değinilmesi gerektiğini söylemişti.
İran yönetimi ise nükleer anlaşmadaki adımlardan önce ABD yönetiminin yaptırımları kaldırması şartını öne sürmüştü.
