James Webb Teleskobu’nun tespit ettiği küçük kırmızı noktaların gizemi çözüldü
James Webb Teleskobu’nun tespit ettiği “küçük kırmızı noktalar”ın gizemi çözüldü. Bilim insanları, bu gizemli yapıların kara delik yıldızları olduğunu düşünüyor.
Evrenin ilk çağlarında neler yaşandığı, modern astrofiziğin en büyük gizemlerinden biri olmayı sürdürüyor. Bu gizemi ana hatlarıyla açıklayan modeller oluşturulmuş olsa da zaman zaman bu modellere uymayan kozmik gizemler de ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de kısa süre önce James Webb Uzay Teleskobu tarafından gözlemlenen “küçük kırmızı noktalar” (Little Red Dots – LRDs) oldu. Evrenin ilk dönemine dair anlayışımızı değiştiren bu küçük kırmızı noktalar, bilim dünyası için bir bulmacaya dönüştü. Ne var ki yapılan son araştırmalarla birlikte bu gizem çözülmüş olabilir.
“Küçük Kırmızı Noktalar” Aslında Kara Delik Yıldızları Olabilir
Penn State Üniversitesi’nde görevli bilim insanları, bu cisimlerin yeni bir kozmik fenomen sınıfını temsil ettiğini ve büyük ihtimalle “kara delik yıldızları” olduğunu belirtiyor. Yayınlanan yeni araştırmaya göre bu nesneler, merkezinde süper kütleli bir kara delik barındıran, devasa gaz bulutlarının parlaklığından oluşuyor. Yani bu yapılar, enerjisini nükleer füzyondan alan normal yıldızlardan tamamen farklı. Penn State ekibinin yaptığı analizler, 4.500 uzak galaksiden toplanan yaklaşık 60 saatlik JWST verisine dayanıyor. Ekip, 2024 yazında keşfettikleri “The Cliff” adlı aşırı parlak örneğin bu teoriyi güçlendirdiğini belirtiyor.
Bu keşif, evrenin erken dönemine dair temel kabulleri sarsıyor. LRD’ler, Büyük Patlama’dan yalnızca 600–700 milyon yıl sonraki dönemde gözlemleniyor ve bulundukları çağa göre “imkânsız derecede büyük ve parlak” görünüyor. Bu da galaksilerin kara deliklerden önce oluştuğu yönündeki standart kozmolojik sıralamayı tersine çeviriyor. Araştırmacılar, bu yapıların yalnızca belirli bir zaman aralığında ortaya çıktığını, bunun da yavaş dönen karanlık madde haleleriyle (halolarıyla) ilişkili olabileceğini düşünüyor.
Spektroskopik incelemeler, bu nesnelerin yaklaşık yüzde 70’inde binlerce km/s hızla hareket eden gaz akışları tespit etti. Bu, merkezde aktif kara delik olduğunun en güçlü işaretlerinden biri. Ancak şaşırtıcı şekilde çoğu LRD, kuasarlar kadar X-ışını yaymıyor. Bu nedenle bilim insanları, onların süper kütleli kara deliklerin erken “bebeklik evresini” temsil ettiğini düşünüyor.
Araştırma ekibine göre LRD’ler, evrende süper kütleli kara deliklerin nasıl bu kadar kısa sürede oluşabildiğine dair onlarca yıldır çözülemeyen soruya ışık tutabilir. Çünkü mevcut modellere göre böylesine dev kara deliklerin oluşması milyarlarca yıl sürmeliyken, Webb’in tespit ettiği dönem daha evrenin “çocukluk çağı”na denk geliyor. LRD’ler gerçekten “kara delik yıldızları” ise, bu yapılar dev kara deliklerin doğuşunu hızlandıran bir ara evreyi temsil ediyor olabilir. Bu da evrenin erken dönemine dair anlayışımızı tamamen değiştirebilecek önemde görülüyor. Eğer sonuçlar doğrulanırsa, kara deliklerin doğuşu ve galaksilerin evrimi hakkındaki mevcut teorilerin yeniden yazılması gerekecek.