İmralı’daki PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024 itibariyle başlattığı bir sürecin sonunda yaptığı “silah bırakma” açıklaması, Türkiye’nin önüne “PKK-PYD ayrıdır” zorlamasını getirdi.
Amerikan-İsrail ittifakının Ortaoğu’da haritaları yeniden çizme stratejisi çerçevesinde Suriye’nin kuzeydoğusunda yapılandırılan PKKYPG yönetimine dönük Türkiye muhalefetini ve baskısını azaltma gayreti bu açıklamayla birlikte canlandı.
Haseke’deki Amerikan destekli yönetimin başı Mazlum Abdi açıklamadan hemen sonra verdiği mesajda, Öcalan’ın açıklamasının PYD’yi kapsamadığını savundu.
Erbil’den yayın yapan ve Barzani yönetiminin yarı-resmi yayın organı olarak değerlendirilen Rudaw TV’ye çevrim içi bağlanan PYD başı Mazlum Abdu şunları söyledi:
“Sayın Öcalan’ın çağrısı PKK ve gerillalara yönelikti. Doğrudan bu bölgeye yönelikti. Sayın Öcalan, SDG olarak bize, Kürdistan Bölgesi liderine yaptığı gibi bir mektup gönderdi. [Mektup] doğrudan SDG’ye veya bu bölgeye hitap etmiyordu, ancak ateşkesin sağlanması ve Suriye krizinin barışçıl çözümüne değiniyordu. PKK ile Türkiye arasında bir ateşkesin veya [Türkiye’de] bir barış sürecinin bölgemiz üzerinde olumlu bir etkisi olacağına inanıyorum. Sürecin bölgemiz üzerinde bir etkisi olmasını umuyoruz. Eğer bu süreç başarılı olursa, bunun bize olumlu bir etkisi olacak ve Türkiye’nin bölgemize saldırmak için hiçbir bahanesi kalmayacak.”
(Editör notu: Açıklamada yer alan “sayın” kelimesi yayın kurulunun onayladığı kelime değildir, açıklamayı aynen yayınlama gayesiyle yer almıştır)
Açıklamanın geneli, Mazlum Abdi’nin başında bulunduğu PYD’nin PKK ile hiçbir bağlantısı olmadığı yönündeki stratejik duruşunu sergiliyordu. Bölgede bir “PKK devleti” oluşturmakta kararlı Amerikan-İsrail ittifakı da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu konudaki ısrarlı “Suriye’nin kuzeydoğusundaki PKK tasfiye edilecek” açıklamalarına karşı bu görüşü savunuyor.
PYD’YE MEŞRUİYET İÇİN KAPI AÇILDI…
PKKYPG tarafından Suriye’nin kuzeydoğusunda yapılandırılmış Demokratik Kuzey Suriye Kurucu Meclisi Yürütme Konseyi Eş Başkanı Foza Yusuf, Ortadoğu’ya dönük yayın yapan Amerikan kuruluşu El-Monitor’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Abdullah Öcalan’ın açıklaması, stratejik dehasını ortaya koyuyor. Çağrısı Ortadoğu’nun siyasi haritasında ciddi bir etki yaratacak ve demokrasi mücadelesinde bir dönüm noktası olacaktır.
Bizi hiçbir pazarlığın parçası yapmayacağını biliyorduk, çünkü biz Suriye’nin bir parçasıyız ve o da bunu demokratik saygıdan dolayı yapmazdı. Anlaşmalarımız, mutabakatlarımız Türkiye il edeğil, Şam ile yapılmalı.
Açıklama, bizim, PYD olarak PKK ile hiçbir organık bağımız olmadığını gösteren, bu gerçeği teyid eden kimlik taşımaktadır. Bu bir yol ayrımıdır. Türkiye kendi topraklarındaki Kürtler ile anlaşmaya çalışırken, Suriye’deki Kürtlere saldırılarını sürdüremez. Bu iki ucu keskin bir kılıçtır. “
AMERİKA’NIN DERDİ HASEKE’Yİ KORUMAK…
Öcalan’ın açıklaması sonrası gelişmeler, Washington’da da yakından takip ediliyor. Açıklamanın Kandil’i hedeflemesi, Haseke ile bağlantısının olmaması ile ilgili açıklamalardan hemen sonra Beyazsaray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcübü Brian Hughes açıklamasında benzer yaklaşımı sergiledi:
“PKK’ya fesi çağrısının sorunlu bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz. Umuyoruz ki, Türk müttefiklerimizin izleyeceği yeni politika, Suriye’nin kuzeydoğusunda Amerika Birleşik Devletleri’nin İŞİD ile mücadele ortakları konusunda (PKKYPG) rahatlatmaya yardımcı olacaktır…”
Açıklama, sürecin tamamen Kandil zeminine kaydırılmasını ve bu yolla PYD üzerinden Suriye’de bir “PKK devleti” oluşturulmasının amaçlandığını gösterdi.
PKKYPG: BU AŞAMADA AMERİKAN ASKERİNİN ÇEKİLMESİ HATADIR…
Açıklama sonrası, PYD’nin özellikle Amerikan medyasına dönük etkileme çalışmaları tavan yaparken hereketin Washington temsilcisi Sinem Abdullah’tan da bundan sonra nasıl bir strateji yaşanacağının ipuçlarını veren bir açıklama geldi:
Abdullah, “PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajı barış mesajıdır. Tüm bölge üzerinde, Türkiye ve Rojava (kuzeydoğu Suriye) üzerinde de olumlu etkisi olacaktır. Türkiye PKK’yi gerekçe göstererek Rojava’ya saldırıyor. Barış görüşmeleri başlarsa bu olumlu yönde Rojava’yı da etkileyecektir” dedi.
ABD’nin bölgedeki varlığıyla ilgili de şöyle konuştu.
“ABD kuvvetlerinin Kuzeydoğu Suriye’de çok önemli bir rol oynadıklarını biliniyor. IŞİD’E karşı savaşta Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) büyük destek sundular. DSG de bu destek sayesindebölgede IŞİD hilafetine son verdi. Ancak IŞİD hala varlığını sürdürüyor, örgütün silahlı unsurları bölgeye hala tehdit olmaya devam ediyor. ABD güçlerinin er yada geç çekileceğini biliyoruz ancak bu durumda biz kalmalarını istiyoruz. Yeni Suriye kurulana kadar, demokratik, merkezi olmayan, tüm bileşenlerin ve Kürtlerin de haklarını garanti altına alan bir Suriye inşa edilene kadar kalmalarını ve bize destek vermelerini istiyoruz.”
Kaynak: M5
