Cezayir, İsrail ordusunun Fas’ta kabul gördüğü tatbikatı red etti

Amerika Birleşik Devletleri komutasında, Fas’ın merkez ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Afrika Aslanı-2025” tatbikatına İsrail ordusunun en kanlı tugayının katılması, Filistin davasının kararlı savunucusu Cezayir ile Fas arasında krizin tırmanmasına yol açtı.

Fas’taki, 2020 yılında İsrail ile İbrahimi Anlaşması imzalamış yönetim, bu kez, İsrail ordusunun tatbikata katılmasını kendi halkından saklamadı. Tatbikat ile ilgili yapılan resmi törende, katılımcı ülkeler arasında mavi-beyaz renkli İsrail bayrağı da görüldü. Kaynaklar, İsrail’in bundan önceki 2 tatbikata da davet edildiğini ve katıldığını fakat Fas hükümeti ile kraliyet ailesinin halktan gelebilecek tepkilere dönük endişeleri nedeniyle katılımı sakladığını da bildirdiler.

Kamuoyu yoklamaları, Fas halkının ezici bir çoğunluk ile İsrail ile uzlaşmacı ilişkinin kurulmasına karşı olduğunu da gösteriyor. 2020 yılında İsrail ile ilişkilerin düzelmesine ve İbrahimi Anlaşma’ya olan destek yüzde 31’di, son yapılan kamuoyu yoklamaları bu oranın yüzde 17’ye düştüğünü gösterdi.

Fas halkı, bir süredir, İsrail lobisi tarafından planlanmış “Fas Arap değil Bedevi’dir” kampanyasının da etkisi altında. Arap dünyasında yaşanılan gelişmelerden uzaklaşan, bu arada Batı Sahra sorunu nedeniyle komşu Arap devleti Cezayir ile de çatışan bir kimlik kazanıyor.

Cezayir baştan hayır demiş

Resmi bir açıklama yapılmamış olmakla birlikte, Cezayir’de yayın yapan Al Akhbar veya Al Mucahid gibi yayın organları İsrail’in katliamları ile tanınmış Golan Tugayı’nın Fas topraklarında olmasına karşı yoğun kampanya haberler yapıyorlar.

Cezayir, Fas yönetiminin, Birleşik Arap Emirlikleri gibi, Siyonizmin Arap dünyası içindeki uzantısı olduğu fikrini destekliyor.

Bu arada, Amerikan Afrika Ordusu AFRICOM’dan yapılan açıklamada, üzerinde tartışılan Afrika Aslanı-2025 tatbikatı için Cezayir’e de davetiye gönderildiği fakat bu ülkenin tatbikatta iki devletin olması nedeniyle daveti geri çevirdiğini kabul etti.

Cezayir, Batı Sahra’daki Polisario bağımsızlık hareketini destekleyen ve bu bölgede Fas egemenliğinin meşru olmadığını kabul eden bir devlet. ABD Başkanı Donald Trump, ilk başkanlık döneminde, Fas yönetimini, İsrail ile İbrahimi Anlaşma yapmayı bu durumu kullanarak ikna etmiş, imzadan sonra Amerika, Batı Sahra üzerindeki Fas egemenlik haklarını kabul etmişti.

Fas ile İsrail arasında Gazze Soykırımı’na askeri ve ekonomik işbirliği güçlenerek devam ediyor. İki ülke arasındaki toplam ticaretin son bir yılda 2.5 kat artması bu duruma en net örnet olarak değerlendiriliyor.

Sahra altı krizi ve BAE’nin kuşatması

Cezayir, uzun sınırlara sahip olduğu Sahra Altı Afrika ülkeleri Mali, Burino Faso ve Nijer ile Afrikalı mülteci sorunu nedeniyle derin bir kriz yaşıyor. Cezayirli yetkililer, topraklarındaki bu ülkelere mensup insanların sert uygulamaları ile birlikte ana vatanlarına zorla gönderiyorlar.

Fas Kralı 6’ncı Muhammed’in 28 Nisan’da bu üç ülkenin dışişleri bakanlarını Rabat’ta kabul etmesi ve “Atlantik Açılı İttifakı”nı yaşama geçirmesi, Fas-Cezayir ilişkisinin daha da gerginlik kazanmasına neden oldu.

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı’nın Sahra Altı’nın bu üç ülkesine yaptığı son ziyaret, Cezayir’in İsrail müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri’ne dönük eleştirilerinin de artmasına neden oldu.

Cezayir, geçtiğimiz yıl yayınladığı özel istihbarat raporunda, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Burkino Faso, Nijer ve Mali ile özel ilişki kurarak Cezayir’e karşı Siyonist kuşatma harekatı gerçekleştirdiğini savunmuştu. Cezayir BAE’nin İsrail adına bir kuşatmacı strateji izlediğini, Fas ordusunu da İsrail savunma sanayi mallarının doğrudan alımına bütçe vererek güçlendirmeye çalıştığını savundu.

Kaynak: M5