İngiliz Medyası Analiz: "3. Dünya Savaşı'nın Patlak Verebileceği Altı Nokta" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

İngiliz Medyası Analiz: “3. Dünya Savaşı’nın Patlak Verebileceği Altı Nokta”

Abone Ol 

Dünyadaki çeşitli noktalardaki gelişmeler 3. Dünya savaşı konusunda uzmanları endişelendiriyor. Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler arasındaki gergin ilişkiler göz önüne alındığında yeni bir dünya savaşının patlak verebileceği altı nokta göze çarpıyor.

British Daily Express’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

ABD-İran

“ABD ve İran arasındaki gerginlikler özellikle Hürmüz Boğazı’nda yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD güçleri; ABD donanma gemilerine çok yaklaşan bir İran teknesine uyarı ateşi açtı.

ABD gemisi iki hafta içinde bölgede meydana gelen ikinci bir olayda da İran güçlerine 30 uyarı atışı yaptı.

Pentagon sözcüsü John Kirby, İran gemilerini güdümlü füze denizaltısı USS Georgia’ya eşlik eden ABD askeri gemilerinin yakınında “çok agresif davranmakla” suçladı. Bölgedeki gerilim bu gibi gelişmelerle yıllardır devam ediyor.

İran-İsrail

İran ve İsrail arasındaki gerilimler, Orta Doğu genelinde şiddetlenen düşük yoğunluklu savaşlar nedeni ile bir süredir gündemdeki yerin kaybetti. Fakat iki ülke arasındaki gerginlikler devam ediyor. İran özellikle Gazze, Suriye ve Lübnan’daki İsrail karşıtı grupları desteklerken, İsrail bölge genelinde İran destek güçlere sık sık saldırılar düzenliyor.

Genel olarak, İsrail diplomatik düzeyde İran karşıtı bir koalisyon oluşturmaya çalışırken, İran ise milisler ve devlet dışı aktörlere yatırım yapmayı tercih ediyor. 

İran, nükleer programını yeniden başlatma kararlılığına girerse, İsrail doğrudan İran anavatanına yönelik geniş çaplı saldırılara girişmeyi seçebilir. Ve ortaya çıkabilecek bu tür bir saldırı kaçınılmaz olarak daha fazla ulusun olaya girmesine neden olacak ve küresel petrol kaynakları için bir tehdit oluşturabilecek daha geniş etkilere sahip olacak bir çatışmaya evrilecektir.

ABD-Türkiye

ABD ile Türkiye arasındaki gerilim başlangıçta Türkiye’nin Suriye sınırını ABD destekli Kürtlerden temizleme adımları ile başladı ve son yıllarda arttı.

ABD, Ankara’yı yaptırımlarla tehdit ederek tansiyonun yükselmesine neden oldu. Ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin nükleer silahları içerebilecek beklentileri olduğunu öne sürdü.

Sonuç olarak, ABD-Türkiye ilişkisinin durumu daha da kötüleşti ve NATO ittifakı üzerindeki müteakip etki konusunda korkuya neden oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington ve Ankara’yı en uç noktaya taşıyabilecek ve Rusya konusunda tutkulu planları olmasıyla tanınıyor.

Keşmir

Son 10 yılda Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkiler kötüleşti ve ülkeler defalarca savaşın eşiğine getirdi.

1947’de Britanya’nın bölgeden çıkması, Hindistan’ın bölünmesine ve ardından bölgede Hindistan ve Pakistan olarak iki devletin kurulmasına yol açtı. O günden bu yana bu iki ülke, bir dizi savaş, çatışma ve askeri çekişmelerde karşı karşıya geldi.

2019’da Narendra Modi Keşmir’in özerkliğini azaltmaya çalıştı. Bu adımlar Hindistan’da bazı huzursuzluklara neden oldu ve Delhi ile İslamabad arasında uzun süredir devam eden gerilimler yeniden gün yüzüne çıktı.

Hindistan ve Pakistan arasındaki daha büyük bir çatışma 3. Dünya Savaşı’na yol açabilir.

Başbakan Modi, Çin’in çevresi göz önüne alındığında kendisini daha ciddi bir çatışmaya girmek zorunda hissedebilir ve Delhi ile Washington arasındaki büyüyen ilişki de düşünüldüğünde olaylar daha feci uluslararası sonuçlara yol açabilir.

ABD-Kuzey Kore

ABD-Kuzey Kore ilişkisinde yıllardır süren temel gerilimler eylemlerle sonuçlanabilir.

Kuzey Kore, ABD lideri Joe Biden’ı Kuzey Kore’ye karşı düşmanca bir politika izlemekle suçladı ve bu durumun ABD’yi “çok ciddi bir durumla” karşı karşıya bırakabileceği konusunda uyardı.

Kuzey Kore, Çin ile karmaşık ilişkileri olan bir nükleer güç olduğundan, ABD ulusal güvenlik endişeleri için kritik bir ülkedir. Uluslar, her biri potansiyel krize neden olabilecek ve önemli bir riskler oluşturan birçok silah ve füze testi, ayrıca küçük ölçekli askeri ve siber saldırılar gerçekleştiriyor.

Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un’dan gelen açık tehditler de endişe kaynağı çünkü Kuzey Kore silahlarının ABD topraklarına ve hatta ülkenin anakarasına ulaşabileceği iddia ediliyor.

ABD-Çin

ABD-Çin ilişkisi son yıllarda özellikle gergin. İki ülke arasında son dönemde gündeme geln ticaret anlaşması bazı gerilimleri hafifletecek gibi görünse de uygulama hala sorgulanıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Çin’i yurtdışında agresif ve içeride baskıcı davranmakla suçladı. Biden,  ABD’nin Çin’i baskı altında tutmak istemediğini ancak uluslararası düzenini baltalamasına izin vermeyeceğini de sözlerine ekledi.

Son zamanlarda iki ülke arasında casusluk ve salgın nedeniyle tansiyon yükseldi. Çin-ABD ilişkisi her iki taraf ve dünya için çok önemli. Pekin, defalarca Biden yönetimine Trump döneminde bozulan ilişkileri iyileştirme çağrısında bulundu.

Alaska’da Mart ayında ABD ve Çin arasında ikili görüşmeler kapsamında Çin’deki insan hakları, siber saldırılar, Tayvan, Sincan ve Hong Kong’daki baskıları ile ilgili politikalarına yönelik görüşmeler gerçekleşti. Fakat sonuçları hakkında net gelişmeler olmadı. Çin, ABD’yi bu konularda yorum yapmak için vasıfsız olmakla suçladı…”

Kaynak:M5
Çeviri/Analiz:Adem KILIÇ

 

 

 

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close