Zengin ve fakir ülkeler arasında aşı patent savaşı devam ediyor - M5 Dergi
Öne Çıkan

Zengin ve fakir ülkeler arasında aşı patent savaşı devam ediyor

Abone Ol 

Tüm dünyada yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ortaya çıkmasından neredeyse bir yıl sonra, salgına karşı savaşın ticari pazarın kurallarına ve bilimsel araştırma çemberini insani ve sağlıkla ilgili hususları dışarıda bırakan jeostratejik hesaplamalara bağlı olan bir aşı savaşına dönüştü.

Kovid-19 salgını karşısında yarışın hız ve yetenekler açısından farklı iki pistte gerçekleştiği de açık. Kendilerine yeterli olanı satın alan ve vatandaşlarını defalarca aşılamak için aşı dozlarını artırarak anlaşma imzalayan zengin ülkelerin pisti ve ne aşıları ne de onları üretecek bilimsel uzmanlığı sağlayacak maddi gücü olmayan fakir ülkelerin pisti.

Aşıların Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) gözetiminde tüm ülkeler arasında adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için uluslararası COVAX aşı dağıtım programının uygulamaya konulmasına rağmen şu ana kadar programa sağlanan mali kaynaklar, uluslararası pazardaki zengin ülkelerle eşit düzeyde aşı arz ve talep savaşında yetersiz kalıyor. İngiltere merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın liderliğindeki bir grup büyük uluslararası sivil toplum örgütü, birkaç gün önce bu adaletsiz durumu kınadı ve acil yardım çağrısında bulunarak, yoksul ülkelerin nüfusunun yüzde 90’ının önümüzdeki yıl sonuna kadar aşıyı alamayacağını, zengin ülkelerin ise vatandaşlarını üç kez aşılamaya yetecek kadar aşıya sahip olduğuna dikkati çekti. Uluslararası Af Örgütü, toplam nüfusu dünya nüfusunun yüzde 14’ünden az olan zengin ülkelerin şimdiye kadar Kovid-19’a karşı geliştirilen olası aşılardan yüzde 53’ünü satın aldığını bildirdi.

Bu adaletsiz durum, Hindistan ve Güney Afrika’yı Dünya Ticaret Örgütü (WTO) nezdinde bu salgına karşı herhangi bir teknoloji, ilaç veya aşı üzerindeki fikri mülkiyet haklarını, WHO tarafından dünya nüfusunun yüzde 60 ila 70 arasında olduğu tahmin edilen küresel sürü bağışıklığına ulaşılıncaya kadar askıya almaları için bir karar taslağı çıkarmaya sevk etti.

Ancak WTO’ya üye devletler bu öneri etrafında ikiye ayrıldı: Öneriyi kabul etmeyen Avrupa Birliği ve ABD’nin de arasında olduğu zengin Kuzey ülkeleri ve öneriyi destekleyen gelişmekte olan Güney ülkelerinin yanı sıra başta WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom olmak üzere uluslararası sivil toplum örgütleri bulunuyor.

WTO, söz konusu öneriyi bugün (Cuma), Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Konseyi (TRIPS) kapsamında, 17 Aralık’taki kararına hazırlık olarak tartışmak üzere ele alacak. Genellikle çoğu kararda oybirliği sağlanan WTO’nun 164 üye ülkesinden sadece 99’u söz konusu teklife destek verdiğini belirtti.

Tutumunu değiştirmesi için sivil toplum kuruluşları tarafından büyük baskı altında olan AB Komisyonu, fikri mülkiyet haklarını değiştirmeye veya düzenlemeye gerek olmadığını, Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması’nın 31. Maddesi’nin Kovid-19’a karşı gereken sağlık malzemeleri ve ilaç ve aşıların dağıtımı için özel tedbirler alacak kadar esnek olduğunu söylüyor. Ayrıca Komisyon, bu anlaşmada Kovid-19’a karşı ilaçların veya bunları üretmek için gereken teknolojinin elde edilmesinin önünde bir engel oluşturacak hiçbir kanıt bulunmadığını öne sürüyor.

Avrupa Birliği’ne bağlı Ticaret Komisyonu tarafından dün (Perşembe) sabah yayınlanan bir açıklamada, “Kovid-19’a karşı tüm ilaç ve aşıların kapsamlı ve adil dağıtımı Avrupa Komisyonu için bir önceliktir. AB Komisyonu sayesinde ülkeler şu ana kadar 16 milyar euro sağlama sözü verdikleri için salgına karşı tüm dünya ülkelerine ilaç ve aşı dağıtılması hedefi onun liderliğinde karşılık bulmuştur” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, birçok ilaç şirketinin aşıların mevcut olmasını ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasını sağlamak için hükümetlerle yakın işbirliği yapma taahhüdünü duyurduğu da belirtildi. Ancak STK’lar, ilaç firmalarının sınırlı üretim kapasitesine sahip olduğunu ve aşıların ihtiyacı olanlara zamanında ulaşamayacağını söylüyor. Bu kuruluşlar, gerekli miktarları sağlamak için büyük ölçekli üretime izin vermek amacıyla aşı patentlerinin askıya alınmasını talep ediyor.

AB Komisyonu kaynakları ise aşıların üretimi, satın alınması ve dağıtımını desteklemek için İtalya, İngiltere, Çin ve Rusya’daki şirketlerle anlaşmalar yapan AstraZeneca gibi bazı ilaç şirketlerinin üretim kapasitesini genişletmek için anlaşmalar imzaladığını ve ayrıca Hindistan ile teknoloji transferi, aşı üretme ve gelişmekte olan ülkelere dağıtma anlaşması imzalandığını belirtti. Ancak Hindistan ve Güney Afrika, bunun yeterli olmadığını düşünüyor. Çünkü zengin ülkeler gelecek yılın sonuna kadar üretilmesi beklenen aşıların çoğunu aldılar ve aynı ülkeler, tüm ülkelere dağıtılmasına ve üretimine yardımcı olmak amacıyla aşı patentlerinin askıya alınması önerisini reddediyor.

WHO’nun COVAX aşı programının ana fon sağlayıcılarından Bill and Melinda Gates Vakfı’nın CEO’su Mark Suzman, önümüzdeki yıl en büyük çabanın aşı üretimini artırmak ve tüm ülkelere adil bir şekilde dağıtmak olması gerektiğini, fiyatları müzakere etmek ve gerekli dozları ayırmak için kaynaklara ihtiyaç olduğunu belirtti.

COVAX programı, önümüzdeki yıl ihtiyaç duyduğu 2,3 ​​milyar dozun şimdiye kadar 700 bin dozunu satın alabildi. Oxfam Sağlık Politikaları Müdürü Anna Marriott, “İnsanları, yaşadıkları yer veya mali yetenekleri nedeniyle ölümden kurtaran aşılardan mahrum etmek kabul edilemez. Köklü bir değişiklik olmazsa, dünyadaki milyarlarca insan önümüzdeki yıllarda etkili bir aşı alamayacak” dedi.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close