Bakü-Grozni seferini yapan Azerbaycan Havayollarına ait uçağının Rus hava savunma sistemlerinden açılan ateş sonucu düşmesinden sonra Rusya ile Azerbaycan arasında giderek süreklilik gösteren bir SOĞUK SAVAŞ’ın patlak vermesi dikkat çekti.
Bu gelişmede, Rusya yönetiminin Azerbaycan’dan resmen özür dilememesi, hatta, dünya kamuoyu önünde uçağın düşürüldüğünü bile kabullenmemesinin büyük etkisi var. Azerbaycan medyası, Kremlin’in Güney Kafkasya’daki i önemli müttefikine karşı sergilediği bu tutumun ikili ilişiklerde çok ciddi kırılma yarattığını bildiriyor.
ALİYEV ASIL SORUMLU RUSYA’DIR
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 25 Aralık 2024’te Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düşen Azerbaycan Hava Yollarına (AZAL) ait yolcu uçağında hayatını kaybeden iki pilot ile bir kabin görevlisinin aileleri ve olayda kurtulan 2 kabin memuru ile bir araya geldi.
Aliyev, uçağın kara kutularının Brezilya’da incelendiğini dile getirerek, “Elbette bugüne kadar bilinmeyen tüm konular ortaya çıkacaktır. Uçağın radyo elektronik yöntemlerle kontrol edilemez hale getirildiği tam bellidir. Bildiğimiz bir diğer şey ise uçağın yerden açılan ateşle zarar görmesidir. Fakat uçağın neden Aktau’ya yönlendirildiği hususunda henüz bilgimiz yoktur. Bu, kulenin kararıyla mı yoksa pilotların kendi seçimi miydi, bu hususta bilgimiz bulunmuyor. Tüm bu bilgiler kara kutular açıldıktan sonra ortaya çıkacak.” şeklinde konuştu.
Her bir Azerbaycan vatandaşının hayatının kıymetli olduğunu vurgulayan Aliyev, “Eğer Grozni şehri üzerinde hava sahası zamanında kapatılsaydı, yer hizmetlerinin tüm kurallarına uyulsaydı ve Rusya Federasyonu’nun silahlı kuvvetleri ile sivil hizmetleri arasında koordinasyon olsaydı bu trajedi yaşanmazdı.” ifadelerini kullandı.
Aliyev, yürütülen soruşturmayla ilgili tüm ayrıntıları açıklamak istemediğini söyleyerek, “Ancak bu kazada Azerbaycan vatandaşlarının yaşamını yitirmesinin suçunun Rusya Federasyonu temsilcilerinde olduğunu kesin olarak söyleyebilirim. Biz adalet, suçluların cezalandırılmasını, tam şeffaflık ve insani muamele talep ediyoruz.” diye konuştu.
ÇEÇEN LİDER KADİROV GÜNAH KEÇİSİ Mİ?
Azerbaycan kamuoyunda öfkenin artmasına, Cumhurbaşkanı Aliyev’in de Rusya’yı doğrudan hedefe oturtmasına neden olan gelişmenin bir başka yönü ise, Rusya’nın bütün ısrarlara rağmen, trajediye yol açan, 38 kişinin yaşamını sonlandıran ateş açma konusunu bile sulandırması…
Rus makamlar, Çeçenistan topraklarındaki Pantsir Hava Savunma Sistemi’nin kimin kontrolünde olduğu konusunda bile şaşırtıcı bir tavır sergiliyorlar. Moskova’daki kaynaklar önce söz konusu Pantsir’in Çeçen yönetiminin kontrolünde olduğunu savundular. Devamında yapılan açıklamalarda, aslında Rusya hava savunma sistemlerinin tamamının Moskova’dan merkezi olarak yönetildiği belirtildi…
Bu tür gelişmeler, Azerbaycan’da Çeçen lider Ramazan Kadirov üzerinden Moskova zaman kazanıp işi ört bas etmeye mi çalışıyor tartışmasını başlattı.
Azerbaycan yönetimi, Rusya hükümetinin Kadirov üzerinden üzerindeki sorumluluğu atmaya çalışabileceği gerekçesiyle, Çeçen liderin, “Olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine manevi tazminatı ve maddi zararları Çeçenistan olarak bizim ödeyelim” teklifini red etti.
Azerbaycan’ın uçağın kara kutularını Brezilya’ya göndermesi, Bağımsız Devletler Topluluğu bünyesinde yapılacak analizlere güvenmediğini açıklaması Rusya’da bu Türk devletine ilişkin öfkenin yükselmesine neden olmuştu.
BREZİLYA RAPORU KAZAKİSTAN’A İLETTİ
Bu arada, Brezilya’daki teknik heyet kara kutunun incelenmesini rekor süratte gerçekleştirdiği ve ilgili raporunu Kazakistan’a iletti. Kazakistan bu rapor çerçevesinde son durumu acıkmayacak.
Rusya’nın uçağın vurulmasından sonra hedefteki uçağa dönük elektronik harp saldırısının belgelenmesinden büyük endişe duyduğu belirtiliyor. Uçağı Kazakistan’ın Aktau Havalimanı’na yönlendiren Rus makamların Hazar Denizi üzerinde düşmesini sağlamak amacıyla uçağın tüm haberleşme ve sinyal sistemini bloke eden elektronik harp saldırısı yaptığı da biliniyor.
“İSKENDER FÜZELERİNİN AYNISINI YAŞIYORUZ”
Bu arada Azerbaycan’ın Rusça yayın yapan yayın organı Minval.az’de yer alan yorumda, yaşanılanın Rusya’nın daha önceki İskender balistik füze saldırılarına benzer bir durum olduğu vurgulandı:
“2016 yılında Ermenistan’ın başkenti Erivan’da gerçekleşen askeri törende bir anda, Rus yapımı İskender füzeleri ile karşılaştık. Bu füzeleri taşıyan araçları sürenler ise Ruslar’dı. O zaman sorduk. Siz Ermenilere topraklarındaki üslerinizde bulunan füzeleri hediye mi ettiniz dedik, bir türlü cevap alamadık. Sonrasında 44 günlük Karabağ savaşının son günlerinde bu füzelerin Azerbaycan şehirlerine ateşlendiğini gördük. Çeçenistan’a Pantsir verip bu sistemle Azerbaycan yolcu uçağını vurmak neyse, Ermenistan’a İskender füzesi verip, Rus personelin kullanıldığı bir saldırıyı gerçekleştirmek de oydu. Bunlar artık sistematik eylemlerdir…”