Analiz: Netanyahu'dan manevra. Suriye'de Trump'ı Erdoğan'a muhatap kıldı! - M5 Dergi
GenelÖne ÇıkanStrateji Analiz

Analiz: Netanyahu’dan manevra. Suriye’de Trump’ı Erdoğan’a muhatap kıldı!

Abone Ol 

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Washington ziyaretinde Suriye’deki Türkiye varlığını gündeme getirerek, Amerikan Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ı yüz yüze getirecek formülü işletti.

Netanyahu, kendisine medya önünde takma adı “Bibi” olarak hitap edecek ölçüde yakın Donald Trump’ı, bugüne kadar Beyaz Saray’a gelmiş en güçlü İsrail yanlısı siyasetçi olarak tanıtmıştı.

Suriye stratejik alanında Türkiye’den herhangi bir taciz ve saldırı hazırlığı olmamasına rağmen sürekli Türkiye’yi hedef alan açıklama ve eylemler yapan İsrail, bu ziyaretle Suriye’deki varlığını Amerikan güvencesi altına almış oldu.

Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ı arabulucu olarak göstererek, İsrail’in Suriye’deki Türk nüfuzuna ilişkin endişelerini dile getirdi.

“Türkiye ile kötüleşen komşuluk ilişkilerimiz var ve Suriye’nin Türkiye dahil herhangi biri tarafından İsrail’e yönelik saldırı üssü olarak kullanılmasını istemiyoruz” dedi.

Netanyahu, “Bu çatışmayı çeşitli yollarla nasıl önleyebileceğimizi tartıştık ve bu amaç için ABD başkanından daha iyi bir muhatap bulamayacağımızı düşünüyorum” diye ekledi.

SURİYE’DE MUHATAP ARTIK TRUMP

Netanyahu’nun, Suriye’deki Türkiye varlığına ve İsrail’in bu varlıktan duyduğu rahatsızlığı dünya medyası önünde bilerek açmasından sonra Trump’ın yaptığı açıklama, Türkiye’nin bu ülkenin topraklarında kendi güvenliği için atacağı her adımın Amerikan tepkisiyle karşılaşabileceğini gösterdi.

Trump Erdoğan’ı övdü fakat genel anlamda, Netanyahu’yu rahatlatan bir ifadeyi tercih etti.

Erdoğan ile iyi ilişkileri olduğunu söyleyen Trump özetle şunları söyledi: “Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor. Basın çok sinirleniyor Erdoğan’ı sevdiğimi söylediğimde. Başbakana şunu söyledim. ‘Bibi eğer Türkiye ile problemin varsa bunu çözebiliriz, ben çözebilirim’. Çünkü çok iyi bir ilişkim var Türkiye ile ve liderleriyle. Umarım sorun olmaz. Sorun olmayacağını düşünüyorum. Bunu demişken, Türkiye’ye de ona da (Erdoğan’ı kastederek) söyledim bunu. ‘Tebrikler kimsenin yapmayı başaramadığını, 2000 yıldır kimsenin yapamadığını, yapamayacağı şeyi yaptınız, Suriye’yi aldınız. Tabi aracılar üzerinden aldınız’ dedim. ‘Yo yo yo ben değilim’ dedi. Ancak ben ona ‘Hayır sendin ama sorun değil’ dedim. Sonra da ‘belki de benimdir’ dedi. Bakın güçlü bir adam, çok akıllı bir adam, kimsenin yapmayı beceremediği bir şeyi yaptı. Hakkını vermek lazım. (Netanyahu’ya dönerek) Senin Türkiye ile herhangi bir bir problemin varsa çözebiliriz. Tabii makul olman lazım.”

Bu, aslında Netanyahu’nun varmak istediği noktaydı ve Trump ile çatışmayı düşünmeyen Türkiye’yi Washington üzerinden kuşatma manevrasını gerçekleştiriyordu.

TÜRKİYE-İSRAİL SURİYE’DE BÖLÜŞME SÜRECİNDE

İsrail’in önde gelen yayın organı Jarusalem post’ta Seth J.Frantzman imzasıyla yer alan yorumda, Türkiye’nin Trump’la karşılaşmaktan kaçınmak için geleneksel tepkici politikasının aksine bir adım geride durduğu vurgulandı.

“Türkiye , Suriye’de İsrail ile olan gerginliği önemsiz gösteriyor gibi görünüyor . Bu, İsrail’in Palmira yakınlarındaki T-4 Hava Üssü (aynı zamanda Tiyas Hava Üssü olarak da bilinir) gibi yerlere yönelik saldırıları artırmasıyla birlikte geliyor; İsrail medyası bunun Ankara’ya bir mesaj gönderdiğini açıkça söyledi.

Ankara genellikle daha kavgacıdır ve bağırıp tehdit etmeye daha yatkındır. Geçmişte İsrail’i Nazi Almanyası’na benzeten Türkiye’nin öfkeli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Suriye ile ilgili tehditleri neden erteledi?

Birkaç cevap var. Birincisi en bariz olanı. Ankara, ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimiyle olumlu bağlar kurmak istiyor. Yönetimin çok İsrail yanlısı olduğunu biliyor. İsrail’in Beyaz Saray’da diğer ülkelere verilen desteğin ötesinde bir desteğe sahip olduğunu biliyor.

Örneğin, Trump yönetimi , Kanada gibi Amerika’nın geleneksel ve tarihi müttefiklerine meydan okumaya ve dost ve düşmanlarına eşit şekilde gümrük vergileri uygulamaya istekli olmuştur; ancak yönetim, İsrail’e derin bir destek vermektedir.

Bu her zaman böyle olmayabilir, ancak şimdi böyle. Bu, İsrail’in kilit yönetim üyelerinin kulağına sahip olduğu anlamına geliyor – Türkiye’den daha fazla. Ankara bunu biliyor ve muhtemelen tekneyi sallamayı tercih etmiyor, en azından şimdilik.

Türkiye, ilk Trump yönetimiyle yakın bağlara sahipti. Bu bağların devam etmesini bekliyor. Ancak, yönetimi kızdırmamaya dikkat etmesi gerektiğini de biliyor. Ankara, özellikle ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile zaten bir iletişim yürüttü.

Ancak Trump ile henüz üst düzey bir görüşme gerçekleşmezken, Başbakan Binyamin Netanyahu Amerikan başkanıyla görüştü ve yeni bir dizi görüşme için Washington’a geri döndü.

(…)

Ynet’te bu hafta “İsrail ve Türkiye, istikrarlı bir yönetim sağlanana kadar Suriye’yi nasıl nüfuz alanlarına böleceklerini düşünüyor” başlıklı bir analiz yer aldı.

Yazar, tanınmış bir uzman olan Ron Ben-Yishai, “İsrail ve Türkiye, [Beşar el-]Esad sonrası Suriye’de nüfuz için yarışırken, askeri ve ekonomik hedefler konusunda gerginlikler artıyor. İsrail, Türkiye’nin artan varlığına karşı koymaya çalışırken, her iki ülke de Suriye istikrara kavuşana kadar kontrolü bölmek için arabuluculuk anlaşmaları araştırıyor.” dedi.

Türkiye de bunu okuyabiliyor ve bu mesajın büyük ihtimalle İsrail’in stratejik düşünce çevrelerinin en tepesinden geldiğini anlıyor.

İsrail Gazze’yi yanlış anlamış ve Hamas’ı hafife almış olabilir, ancak Ankara İsrail’in Türkiye’yi hafife almadığını görüyor.”

İSRAİL TÜRK ASKERİ HEYETİNİ TAKİBE ALDI, ÜSLERİ VURDU

Konuya yakın bir bölgesel istihbarat yetkilisi, iki Suriyeli askeri kaynak ve bir diğer Suriyeli kaynağın REUTERS haber ajansına verdiği bilgiye göre, Türk askeri ekipleri hazırlık kapsamında son haftalarda Suriye’nin Humus ilindeki T-4 ve Palmira hava üsleri ile Hama ilindeki ana havalimanını ziyaret etti.

Bölgesel istihbarat yetkilisi, Türk ekiplerinin üslerdeki pistler, hangarlar ve diğer altyapıların durumunu değerlendirdiğini söyledi.

Bölgesel istihbarat yetkilisi ve iki Suriye askeri kaynağına göre, 25 Mart’ta T-4 ve Palmira’ya yapılması planlanan bir ziyaret, İsrail’in her iki üssü de birkaç saat önce vurması nedeniyle iptal edildi.

Hasarın fotoğraflarını inceleyen istihbarat yetkilisi, T-4’teki saldırıların “pist, kule, hangarlar ve yere indirilen uçakları yok ettiğini” söyledi. “Bu, İsrail’in genişletilmiş Türk varlığını kabul etmeyeceği yönünde sert bir mesajdı.”

Türkiye’ye yakın dördüncü bir Suriyeli kaynak ise “T-4 artık tamamen kullanılamaz durumda” dedi.

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close