Almanya, Avrupa’nın en güçlü ordusunu kuruyor: 20 Eurofighter, 6 bin 500 zırhlı araç yolda
Almanya, II. Dünya Savaşı sonrası en kapsamlı savunma tedarik programını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Reuters’in haberine göre, Berlin yönetimi, 20 Eurofighter Typhoon savaş uçağı, 3 bin Boxer zırhlı araç ve 3 bin 500 Patria piyade muharebe aracı alımı için yaklaşık 22 milyar avroluk dev bir tedarik programı başlatıyor.
Bu adım, Başbakan Friedrich Merz’in anayasada yaptığı reform sayesinde savunma harcamalarının borç freninden muaf tutulmasının ardından geldi. Almanya’nın 2026 yılı savunma bütçesinin 83 milyar avroya yükselmesi planlanıyor; bu rakam 2025’e göre 20 milyar avro artış anlamına geliyor.
Eurofighter’larla hava üstünlüğü güçlenecek
Alman Hava Kuvvetleri envanterinde halihazırda 138 Eurofighter Typhoon bulunuyor. Yeni alınacak 20 uçakla hava gücü yaklaşık %14 oranında artacak. Airbus, BAE Systems ve Leonardo’nun ortak üretimi olan Eurofighter, NATO görevlerinde kanıtlanmış kabiliyeti ile öne çıkıyor.
Zırhlı güçte büyük sıçrama: Boxer ve Patria
Almanya’nın planında en dikkat çekici unsurlardan biri, 3 bin Boxer zırhlı araç ve 3 bin 500 Patria piyade muharebe aracı alımı.
- Boxer, Almanya ve Hollanda tarafından geliştirilen 8×8 modüler bir platform olup, komuta merkezinden sağlık tahliye aracına kadar farklı görevlerde kullanılabiliyor. Afganistan’dan Sahel bölgesine kadar farklı coğrafyalarda başarıyla görev yaptı.
- Patria ise Finlandiya üretimi olup, yüksek hareket kabiliyeti, amfibi özelliği ve güçlü personel koruması ile tanınıyor. Bundeswehr envanterine ilk kez girecek olan bu araç, Almanya’nın mekanize harp doktrininde köklü bir değişim anlamına geliyor.
Mevcut kapasitenin çok üzerinde
Bugün Bundeswehr envanterinde yaklaşık 405 Boxer ve 350 Puma piyade muharebe aracı bulunuyor. Yeni siparişler, mevcut kapasitenin katbekat üzerine çıkarak Almanya’nın hızlı konuşlanma ve yüksek yoğunluklu çatışma kabiliyetini güçlendirecek.
Avrupa güvenlik dengesi değişiyor
Berlin’in bu adımı, Avrupa güvenlik mimarisi açısından tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Uzmanlar, Almanya’nın bu hamleyle NATO içindeki lider rolünü güçlendirmeyi ve Doğu Avrupa ile Baltık bölgesinde caydırıcılığını artırmayı hedeflediğini vurguluyor.
Başbakan Merz, bu süreçle birlikte Almanya’nın “askeri çekingenlik döneminin sona erdiğini” ve Berlin’in artık Avrupa güvenliğinin garantörü olmayı üstleneceğini belirtiyor.
Kaynak: M5