Türkiye 'Mavi Vatan'ı dünyaya ilan etti: UNESCO tescilledi, Atina tepki gösterdi - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Türkiye ‘Mavi Vatan’ı dünyaya ilan etti: UNESCO tescilledi, Atina tepki gösterdi

Abone Ol 

Türkiye, deniz yetki alanlarını ve sürdürülebilir deniz kullanımını esas alan Deniz Mekânsal Planlama Haritası’nı (DMP) UNESCO nezdinde tescil ettirerek, uzun süredir savunduğu “Mavi Vatan” doktrinini ilk kez uluslararası düzeyde haritalandırılmış ve tanınabilir bir formda dünya kamuoyuna sundu. Bu gelişme, Ankara açısından stratejik bir başarı olarak değerlendirilirken, Atina’dan ise tepkiler gecikmedi.

UNESCO’da tarihi adım: Türkiye’nin deniz vizyonu küresel platformda

Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) koordinasyonunda hazırlanan Türkiye Deniz Mekânsal Planlaması Haritası, UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (IOC-UNESCO) nezdinde kayda geçti ve MSPGlobal platformunda yayımlandı.

DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara, “Bu gelişme Mavi Vatan kavramının içinin ilk kez uluslararası düzeyde doldurulması anlamına geliyor. Türkiye’nin denizlerine sürdürülebilirlik temelinde sahip çıktığının bir göstergesidir” dedi.

Türkiye’nin MSPGlobal programına harita sunması, denizcilik, enerji, balıkçılık, çevresel koruma ve deniz taşımacılığı gibi çok boyutlu sektörlerde deniz yönetimi yaklaşımının kurumsallaştırılması anlamına geliyor.

Yunanistan: “Gasp girişimi, uluslararası hukukta temeli yok”

Türkiye’nin bu hamlesi Atina’da ciddi rahatsızlık yarattı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, haritanın “Yunan yetki alanlarını gasp ettiğini” iddia ederek UNESCO’nun bu konuda yetkili bir kurum olmadığını savundu. Açıklamada, “Bu harita uluslararası hukukla bağdaşmıyor. Türkiye, Avrupa Birliği müktesebatına aykırı hareket ediyor” ifadeleri kullanıldı.

Yunan medyasında ise Türkiye’nin adımı “provokasyon” ve “meydan okuma” olarak yorumlandı.

  • Ta Nea gazetesi haberi “Türkiye’den tahrik” manşetiyle verirken,
  • Directus portalı “Erdoğan’ın planı: Türkiye Mavi Vatan’ı meşrulaştırıyor” başlığı attı.
  • Hellas Journal ise haritanın Ege Denizi’ni “ikiye böldüğünü” savundu.

Atina’da temkinli diplomasi: “UNESCO’nun yetkisi yok, biz AB onaylıyız”

Yunanistan Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis ise resmi açıklamasında, Türkiye’nin bu girişiminin “hukuken geçersiz” olduğunu belirtti. Marinakis, “Türkiye haritasını yetkisiz bir kuruma sunarak siyasi bir hamle yapmıştır. Oysa Yunanistan, deniz yetki alanlarını Avrupa Birliği üzerinden resmi olarak kayda geçirmiştir. Aradaki fark çok net” dedi.

Marinakis, Yunanistan’ın son yıllarda deniz yetki alanları, savunma yatırımları ve uluslararası iş birlikleri açısından tarihinin en güçlü dönemini yaşadığını belirterek, “Türkiye’nin bu adımları bizim uluslararası meşruiyetimize gölge düşüremez” dedi.

Miçotakis-Netanyahu hattında diplomatik trafik

Ortadoğu’daki gelişmeler ve İran-İsrail gerilimiyle paralel ilerleyen bu süreçte, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile son haftalarda yoğun diplomatik temaslarda bulunduğu da bildirildi.

Sözcü Marinakis bu konuyla ilgili, “Başbakanımız yalnızca Türkiye ile değil, İsrail gibi bölge ülkeleriyle de yakın koordinasyon içinde. Gerilimi düşürmek için çalışıyoruz, ancak Mavi Vatan haritası gibi oldubittiler kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Türkiye: “Harita, hukuki ve stratejik bir adım”

Türk yetkililer ise söz konusu haritanın sadece uluslararası tanınırlık değil, aynı zamanda ekonomik, çevresel ve jeopolitik bir vizyon sunduğunu vurguluyor. Harita; denizlerdeki doğal gaz aramaları, deniz ekosistemlerinin korunması ve deniz taşımacılığı gibi birçok alanda Türkiye’nin deniz yetki kullanımını planlı hale getiriyor.

Türkiye’nin MSPGlobal’e katılımı, UNCLOS dışında kalan devletlerin de denizcilik geleceğini kurumsal düzeye taşıması açısından bir ilk örnek olarak değerlendiriliyor.

Harita savaşı diplomasiyi zorlayabilir

Türkiye’nin UNESCO nezdindeki bu hamlesi, Mavi Vatan doktrinini sadece askeri değil, diplomatik ve çevresel boyutuyla da uluslararasılaştırma adımı olarak kayda geçti. Atina ise bu süreci bir meydan okuma olarak okuyor ve karşı hamle arayışında.

Yakın dönemde Miçotakis ile Erdoğan arasında gerçekleşmesi beklenen görüşmenin, bu yeni gerilimin yönünü tayin etmede kritik rol oynaması bekleniyor. Diplomatik yollar açık kalsa da, deniz sınırlarına ilişkin tartışmaların daha çok harita üzerinden şekilleneceği görülüyor.

Kaynak: AA

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close