Uluslararası düzeyde Suriye Demokratik Güçleri Komutanı olarak adlandırılan Haseke’deki PKK/YPG elebaşı Mazlum Abdi “güçlerinin kontrol ettiği sınır bölgelerini Şam yönetimine devretmeye hazır olduklarını” açıklayarak yeni Suriye yönetimi ile müzakere sürecini başlattı. Artık, “Yeni Suriye Yönetimi Genel Komutanı” olarak adlandırılan Ahmet eş-Şara da son açıklamasında “Suriye’nin kuzeydoğusundaki sorunu çözmek için Suriye Demokratik Güçleri (PKK/YPG) ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz” ifadesini kullandı.
PKK/YPG SİLAHLI GÜCÜ:100 BİN
Amerikan Merkez Komutanlığı CENTCOM’un “İŞİD ile mücadele” bahanesi altında artık “stratejik” olduğu anlaşılan ittifak çerçevesinde eğitip donattığı PKK/YPG personel sayısının 100 bini bulduğu örgüt elebaşı Mazlum Abdi’nin Mazlum Abdi’nin Şark ül-Evsat yayın organı ile yaptığı söyleşide ortaya çıktı.
Abdi açıklamalarında şöyle dedi:
“Yönetim olarak Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolündeki sınır bölgelerini Şam’daki yeni yönetime devretmeye hazırız. Suriye’nin yeni dönemdeki egemenlik bütünlüğü açısından bunun gerekli olduğunu görüyoruz. Rejime karşı harekatın başlamasından iki gün sonra harekatı yöneten “Askeri Yönetim İdaresi” ile alandaki temasımız başladı. “Saldırganlığı Önleme” programı çerçevesinde rejimi yıkan muhalefet güçleri ile alanda çok sağlıklı işbirliği yaptık. Bununla birlikte aramızda hiçbir siyasi diyalog yaşanmadı, siyasi bir temasımız bugüne kadar yok. Askeri alandaki temaslara açık örnek 12 Aralık’ta Deyr Zor’da gerçekleşen anlaşmadır.”
Mazlum Abdi, 24 Aralık günü Londra’da yayın yapan The Times’a yaptığı “100 bin kişilik Suriye Demokratik Güçleri, günü geldiğinde Suriye ordusuna entegre olmaya hazırdır” sözünü tekrarladığı söyleşide şöyle devam etti:
“Suriye Demokratik Güçleri’nin Suriye ordusuna entegrasyonu bir süreç… Çok fazla müzakereye ve düzenlemeye ihtiyaç var…”
SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİ İLE GÖRÜŞECEĞİZ
Suriye yeni yönetimi lideri Ahmet eş-Şara ise Suudi Arabistan’ın Al-Arabiya kanalına yaptığı açıklamada, bu konuda şunları söyledi:
“Kürt toplumu Suriye’nin ayrılmaz parçasıdır, eşit vatandaşlardır, geçmişte yaşanılanın aksine hiçbir ayrımcılıkla karşılaşmadan yaşamaları esastır. Suriye Demokratik Güçleri ile ülkenin kuzeydoğusunda yaşanılan bu sorunu görüşeceğiz hedefimiz oradaki askeri varlığın da Savunma Bakanlığı bünyesinde yapılandırılacak yeni Suriye ordusuna katılmasıdır. Suriye bölünmeyecek.”
İKİ FARKLI PLAN İŞLİYOR…
İdlib merkezli Heyet Tahrir ül-Şam, Halep harekatını başlattıktan sonra PKK/YPG unsurları ile çatışmadan kaçınan bir politika izledi. Halep’te varılan anlaşma çerçevesinde iki grup birbirine silah çekmedi o sırada Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rifat, Kuzey Halep ve ilerleyen günlerde Münbiç harekatları izlendi. PKK/YPG kontrolündeki Deyr Zor’da Arap aşiretler ile halkın ayaklanması sonrasında bölge Suriye muhalefetinin eline geçti.
Ahmet eş-Şara çok yakında yapılacak “Suriye Ulusal Diyaloğu” toplantısında HTŞ silahlı gücünün kendisini feshederek Suriye ordusunun yeniden yapılanmasının yolunu açacağını duyurdu.
Türkiye, Suriye’de “tek ordu” kararını güçlü bir şekilde destekliyor ve rejim ordusunun çökmesinden sonra ülkede ayakta kalan “milis kimliği taşıyamayan” tek düzenli ordunun Suriye Milli Ordusu olduğunu vurguluyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamaları, Ankara’nın Suriye Milli Ordusu’nun rejim ordusunu yerini almasını ve diğer milis grupların da bu orduya entegre edilmesini öngördüğü yönünde.
Türkiye’nin Amerika tarafından eğitilip donatılmış İsrail ile de doğrudan askeri/siyasi bağ kurmuş PKK/YPG unsurlarının entegrasyonunu değil, “tasfiyesini” istediği de biliniyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuyla ilgili açıklamalarında şöyle demişti:
“Suriye’nin kuzeydoğusundaki PKK/YPG varlığı ile ilgili öncelikli inisyatifin Şam yönetiminde olmasını tercih ediyoruz. Bunu Suriye’nin halledilecek iç işi olarak görerek Şam’daki yeni yönetimin çözmesi gerektiğini düşünüyoruz. PKK/YPG’nin tasfiyesi esastır, böyle bir durum yaşanmazsa Türkiye kuşkusuz kendi milli güvenlik hassasiyetleri doğrultusunda gerekeni yapacaktır…”