Suriye’deki Beşar Esed’i deviren silahlı muhalefet hareketinin fiili lideri Ahmet eş-Şara, ülkenin kuzeydoğusunda Amerikan desteğinde yaklaşık yüzde 40’lık alanı kontrol eden PKK/YPG ile ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Eş-Şara, bu toplantı öncesinde Suudi Arabistan’ın yayın organlarından El-Arabiya’ya yaptığı açıklamada, “Kürtler Suriye toplumunun ayrılmaz parçasıdırlar ve haklarını yeni anayasa çerçevesinde alacaklardır. Bu çerçevede bölgedeki Suriye Domakratik Güçleri’nin yeniden yapılandırılacak Suriye ordusunun içinde yer alması gerekmektedir” demişti.
İsimlerini açıklamak istemeyen Şam’daki siyasi kaynaklar, Erbil’den yayın yapan Rudaw TV’ye yaptıkları açıklamada, “SDG heyetiyle esas olarak Rojava’nın (kuzeydoğu Suriye) ve bağlantısında Halep’teki Kürt bölgeleri Şeyh Maksud ile Eşrefiye’nin geleceği ele alındı” dediler.
Bir başka kaynak da Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, görüşmenin çok olumlu olduğunu ve her iki tarafın ilişkilerini ilerletmek, ortak bir çözüme ulaşmak için önümüzdeki dönemde sistemli olarak buluşma kararı aldığını belirtti. Aynı kaynak, “Aslında Heyet Tahrir ül-Şam ile Suriye Demokratik Güçleri (PKK/YPG) muhalefet harekatı başladığında, özellikle Halep’in alınmasında çok olumlu bir işbirliği yapmışlardı. Halep’te aynı zamanda Şeyh Maksud ve Eşrefiye için uzlaşma da sağlanmıştı. O olumlu havanın toplantıda devam ettiği görüldü” dedi.
HTŞ harekatın başladığı anlarda PKKYPG ile herhangi bir çatışma yaşamadı ve bugüne kadar uzanan süreçte, Halep’in söz konusu iki mahallesinin PKKYPG unsurlarının kontrolünde olmasına izin verdi. PKKYPG’ye karşı esas olarak Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) güçler bir harekat yaptı, Tel Rifat, Halep’in kuzeyi’nde sonra Münbiç’i terör grubunun elinden aldı, Ayn el-Arab ve Rakka’ya dönük yığınak yaptı.
PKKYPG’nin elebaşı Mazlum Abdi Şark ül-Evsad gazetesine yaptığı açıklamada PKKYPG unsurlarının ileride kurulacak Suriye ordusu bünyesinde yer almasına olumlu baktıklarını fakat bunun yönteminin ancak müzakereler sonucunda düzenlenebileceğini söylemişti.
ABD-İsrail ittifakı Suriye’de “federal” devlet yapısının kurulmasını, bugün Amerikan askerinin de bulunduğu kuzeydoğu Suriye’nin otonom yönetim hakkının sürmesini ve buradaki PKKYPG silahlı gücünün de Irak’ın kuzeyindeki Peşmerge gibi Suriye güvenlik güçlerinin bir bileşeni haline gelmesini istiyor.
ABD-İSRAİL İLE HERHANGİ BİR GERGİNLİK İSTENMİYOR
Şam kaynakları, ülkede bütün muhalefet güçlerini katılımıyla yeni bir GECİŞ HÜKÜMETİ kurulana kadar görevi üstlenen HTŞ zeminli “emanetçi hükümetin” İsrail ve Amerikan yönetimiyle çatışma istemediğini bildirdiler.
Yeni atanan Şam valisinin yaptığı açıklamada, özellikle İsrail ile hiçbir çatışma ve gerginlik yaşamak istemediklerini, aksine bir arada yaşamayı hedeflediklerini söylediğini hatırlatan kaynaklar, “Amerikan yönetiminin Esed rejimi için Suriye’ye koymuş olduğu yaptırımlar varlığını sürdürüyor. HTŞ’yi şu ana kadar terör örgütleri listesinden de bu nedenle çıkarmadılar. Suriye yeni yönetimi ise, bir an önce ülkenin üzerindeki yaptırımların kalkmasını ve ekonominin yeniden yapılanma sürecinin başlamasını bekliyor. Ahmet eş-Şara’nın iki hafta önceki Amerikan heyetiyle yaptığı toplantıda da çok olumlu geçmişti. Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusundaki silahlı gücün halledilmesi sürecinin esas olarak Şam yönetiminin yetki alanında olduğunu açıklamıştı. Şam, şu anda PKKYPG ile bir çatışmacı ortama hazır görünmüyor” dediler.
GÖRÜŞMELER SİYASİ KİMLİK TAŞIYOR, TEKNİK DEĞİL
Yeni kurulan hükümette, İç Ticaret Bakanı olarak atanan Mahir Halil el-Hasan Rudaw’a yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Suriye Demokratik Güçleri ile (PKKYPG) yapılan görüşmeler tamamen siyasi zeminli, yani teknik bir konu konuşulmuyor. Örnek olarak iki bakanlık oturup bir konuşu ele almıyor bu nedenle, bu siyasi görüşmelerde bir gelişme olursa, tabii ki kamuoyuna aktarılacaktır. Şu anda sadece müzakerelere devam kararı var. Ortam da yumuşak görünüyor. Bizim kanaatimiz, ülkenin doğusunun da batısına ihtiyaç duyduğudur. Suriye bir insan gibi, organlarından birini kaybederse, topluca yok olur. O nedenle, Suriye’nin doğusundakilerin atacakları uzlaşma adımları öncelikle kendilerine yarayacaktır…
Kaynak: M5
