Çin’in nükleer denizaltı inşa tersaneleri ABD’nin uydu görüntülerine takıldı
Yeni uydu analizi, ABD’yi endişelendirdi. ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü’ne (USNI) göre Çin, nükleer denizaltılar inşa etmek için tersanelerini büyük ölçüde genişletiyor.
Çin donanmasının kapasite genişletme çalışmaları, Pekin’in Güney Çin Denizi’nin çoğunda ve Hint-Pasifik bölgesinde iddialarını savunma yeteneği konusunda ABD ve diğer bölgesel güçler için endişelere yol açtı.
Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri Enstitüsü (USNI), son uydu görüntülerinin Çin’in Huludao şehrindeki Bohai Tersanesi’nde yeni bir inşaat holü ile ek kapasite artırımına gittiğini gösterdiğini söyledi.
Çin devlet medyası daha önce, kuzeydoğu Liaoning eyaleti açıklarındaki Huludao limanında bulunan tersanenin, Çin’in Type 096 nükleer balistik füze denizaltısını ve Type 095 nükleer saldırı denizaltısını inşa ettiği yer olduğunu söylemişti.
Uydu görüntülerinin analizi, Huludao’da yer alan Bohai Tersanesi’ndeki yeni bir inşaat salonundaki çalışmaları ortaya koyuyor. Bina, 2015 yılında inşa edilen bina ile esasen aynı görünüyor. Bunun yeni nesil nükleer denizaltıların inşası için olduğuna inanılıyor.
ABD donanma enstitüsü, “Nükleer denizaltılar, hem balistik füze denizaltılarını (SSBN’ler) hem de saldırı denizaltılarını (SSN) içerir. Tüm nükleer denizaltılar Bohai Tersanesi’nde inşa edildiğinden, kapasitesi toplam filo gücünde önemli bir faktör olacak.” şeklinde açıklama yaptı.
Daha önce bir Pentagon raporu, Çin ordusunun nükleer savaş başlığı kapasitesini on yıl içerisinde ikiye katlayacağını ve bunları kara, deniz ve hava yoluyla balistik füzelerle fırlatabileceğini öne sürmüştü.
Raporda, “PLA, gemi yapımı, kara tabanlı balistik ve seyir füzeleri ve hava savunma sistemleri dahil olmak üzere birçok alanda ABD ordusuyla zaten denk durumda veya geçti” ifadeleri kullanılmıştı.
“Çin’in yüzyılın ortasına kadar ABD ordusuna eşit veya bazı durumlarda ondan daha üstün bir ordu olacağı muhtemeldir” rapor iddia etti.
Pentagon raporu, hareketin ABD’nin ulusal çıkarları ve uluslararası kurallara dayalı düzenin güvenliği için ciddi etkileri olacağını belirtti.
