Suriye’de Beşar Esed diktatörlüğünün yıkılmasından sonra, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’de büyük bir panik havası doğdu.
Rum-Yunan ikilisi, Türkiye’nin Libya ile gerçekleştirmiş olduğu ve halen meşruiyetini Birleşmiş Milletler düzeyinde koruyan Deniz Sınırlarının Belirlenmesi Anlaşması’nın (DSBA) benzerini yeni Suriye rejimi ile imzalamasının paniğini yaşıyor.
“Avrupa, Kıbrıs’ın egemenlik haklarını çiğneyecek bir Türkiye-Suriye deniz anlaşmasına izin vermeyecektir…”
Kiriakos Miçotakis
Siyasi gözlemciler, Türkiye’nin yeni Suriye hükümet ile sıcak ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, Türkiye-Libya benzeri bir anlaşmanın Türkiye-Suriye benzeri bir anlaşmaya uzanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladılar.
Ana beklenti, özellikle, Türkiye’nin Suriye’de yakaladığı askeri-siyasi güç sonrasında Ankara ile ilişiklerini ısıtmaya çalışan Mısır’daki Abdülfettah Sisi yönetiminin de Doğu Akdeniz’de Türkiye ile daha yapıcı bir ilişki içine gireceği yönünde.
MİTÇOTAKİS YİNE AVRUPA’YI DEVREYE SOKMA ÇABASINDA.
Brüksel’de gerçekleşen Avrupa Birliği Konseyi liderler zirvesi sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Yunanistan Başbakanı Kriakos Mitçotakis, Atina’nın gerçek anlamıyla bir Türkiye paniği yaşadığını sergiledi:
“Avrupa olarak önümüzdeki dönemde çok dikkatli ve hazırlıklı olmalıyız, İran ve Libya’da yaşanmış olan hataların yaşanmasına izin veremeyiz.”
“Suriyeli mültecilerin geri dönüşü konusunda hassas olacağımız ana nokta, bu insanların gönüllü olarak dönmek isteyip istemediklerinin belirlenmesi, dönmeleri halinde günlük ana ihtiyaçlarının karşılanmasının güvence altına alınmasıdır. Bu konuda özellikle Birleşmiş Milletler ile ve bağlantılı uluslararası kuruluşlar ile verimli bir işbirliği yapmak zorundayız.”
“Bildiğiniz gibi, Yunanistan, Suriye vatandaşlarının siyasi sığınma hakkı taleplerini askıya almış durumdadır. Bunun nedeni, Esed rejiminin yıkılmış olması ve mülteci statüsü isteyen insanlar için sözünü ettikleri tehdidin ortadan kalktığının belirlenmesidir.Bununla birlikte Suriye’nin bugünden yarına kısa bir zaman diliminde herkes için güvenlikli bir ülke olmayacağını biliyoruz…”
“Bana sürekli, Türkiye’nin bu gelişmeyle birlikte kazançlı çıktığı söyleniyor, bizim orada bir işlevimiz var, bundan böyle, despotik bir rejimin yıkılmasından sonra başka ülkelerde yaşanılmış gelişmelerin yaşanmamasına birlikte izin vermeyeceğiz. Suriye’nin yeni bir İran veya Libya olmaması önemlidir.”
RUM-YUNAN TÜRKİYE’YE KARŞI AVRUPA’YI İLERİ SÜRÜYOR.
“Yunanistan ve Avrupa Birliği Türkiye-Libya deniz anlaşması memorandumunu yasadışı olarak görmektedir. Ben ve Kıbrıslı mevkidaşım Hristoludis, Türkiye’nin Suriye ile benzer bir anlaşmanın hazırlığı içinde olduğu konusunda Avrupalı liderleri uyardık. Türkiye ile Suriye arasında deniz sınırları anlaşması, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarını çiğneyebilir dedik. Avrupa, Kıbrıs’ın egemenlik haklarını çiğneyecek bir Türkiye-Suriye deniz anlaşmasına izin vermeyecektir…”
RUMLAR DA LOBİ OLUŞTURDU.
GKRY Dışişleri Konstantinos Kombos, yaptığı açıklamada, ‘bölgedeki herkesin hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiğini’ söyledi. Kombos, Türkiye-Suriye anlaşmasının Kıbrıs’ın egemenlik haklarını çiğnemesinin aynı zamanda Avrupa Birliği’nin de siyasi sınırlarına müdahale olduğunu savundu… Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis ise Suriye ile ilgili soruya, ‘diğer şeylerin yanı sıra, dış aktörlerden uzak, garantili toprak bütünlüğünün en önemli şey olduğunu’ ifade etti.
Haber Merkezi