“İsrail, 14,3 milyar dolarlık ABD yardımının gecikmesinden endişe ediyor”
İsrail hükümetinin savaş bütçesinde yüzde 40 artış içeren 2024 bütçesini onaylamak için görüşmelere başladığı bir dönemde üst düzey yetkililer, Demokrat Parti ile Washington’daki Cumhuriyetçi Parti arasındaki farklılıklar nedeniyle 14,3 milyar dolar değerindeki ABD özel yardımının onaylanması ve ulaşmasındaki gecikmeyle ilgili endişelerini dile getirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, güvenlik projelerinin finansmanında İsrail’in bağımsızlığının gerekliliğinden bir kez daha söz ederek, “Bugün Gazze’deki savaşın 100. gününü kutluyoruz. Hamas hareketini ortadan kaldırmak, esirlerin tamamını geri göndermek ve Gazze’nin İsrail’in güvenliğine tehdit oluşturmamasını sağlamak olan tüm hedeflerimize ulaşana kadar bu savaşı sürdüreceğiz. Bu amaçla güvenliğe daha fazla para kazandıracak bir bütçe sunuyoruz. Hedeflerinden biri bağımsız bir askeri imalat sektörü yaratmak. Birlik takviyesinde ve önümüzdeki yıllarda güvenliğimizi sağlamak için gereken diğer konularda bağımsızlığı sağlamak için 8 hafta içinde büyük miktarda ek finansman planlarını sunacak bir bakanlık komitesi olacak” dedi.
İsrail’in önceliği
ABD’nin Yabancı Askeri Finansman (FMF – Yabancı Askeri Finansman) programı çerçevesinde ABD’den güvenlik yardımı alan ülkeler listesinde İsrail’in öncelikli olduğu biliniyor. ABD, kurulduğu 1948 yılından bu yana bu bağlamda 130 milyar dolardan fazla para aktardı.
Geçtiğimiz yıllarda yardımın miktarı iki ülke arasında 10 yıllık bir mutabakat zaptı ile belirlenmişti. Son anlaşma 2016 yılında imzalandı, 2019 yılında yürürlüğe girdi ve 2028 yılına kadar yürürlükte kalacak. Buna göre, yıllık yardım 3,8 milyar doları buluyor ve bunun 500 milyon doları aktif hava savunma alanlarına (Demir Kubbe, David’s Sling ve diğer sistemler) tahsis ediliyor.
Geçtiğimiz Ekim ayında, Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bir hafta sonra, ABD Başkanı Joe Biden, savaşla dayanışmak amacıyla Tel Aviv’i ziyaret etti ve savaşın finansmanına yardım etmek için 14,3 milyar dolar ayırma sözü verdi. Günler sonra ABD yönetimi, İsrail’e benzeri görülmemiş miktarda olağanüstü askeri yardım sağlanması yönünde Kongre’ye bir teklif sundu. Ancak üzerinden 3 ay geçmesine rağmen yasa tasarısı iç anlaşmazlıklar nedeniyle hâlâ Kongre’de takılıp kalıyor.
İsrail Ukrayna
Biden, İsrail’e ek desteğin onaylanmasını, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savaşında desteklenmesi, ABD’ye göçmen sızmasına karşı bir bariyer inşa edilmesi ve Tayvan’a yardım için bir meblağın onaylanmasına bağladı. Biden’ın onaylamak istediği toplam miktar 106 milyar dolar. Bunun büyük bir kısmı (68 milyar) Ukrayna’ya yardıma tahsis edilmişken miktar Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında tartışma yaratıyor.
Öte yandan İsrail Maliye Bakanlığı, planlanan tutarları savaş finansmanı hesabına ve 2024 bütçesine dahil ediyor. ABD desteğinin miktarı, çatışmanın genişlemesi ve devam etmesi riski(4 milyar dolar) ile İsrail’in önleyici füze stoğunu arttırması için bölünmüş halde. Ayrıca İsrail ordusunun mevcut çatışmalarda yaygın olarak kullandığı ve kara kuvvetleri tarafından kullanılan mühimmat satın alacak.
Hava treni
Bu miktarın, yönetimin çatışmaların ilk günlerinden bu yana işlettiği “hava treni” kapsamında İsrail’e gönderilen mühimmatın maliyetini karşılayıp karşılamadığı yasa taslağında net değil. Ancak çatışmalar sırasında ve sonrasında stokları yenilemek için İsrail’e yaklaşık 3 milyar şekel gibi büyük bir miktar sağlayacağı açık. Bu, iki ülke arasında yıllar önce imzalanan ve Sekizinci Maddeye atıfta bulunulan bir anlaşmaya göre İsrail’in acil durumlarda kullanmasına izin veren ABD’nin ön stoklarından. Bu bütçenin, savaş helikopterlerinin sayısının artırılması veya zırhlı araçlara yönelik aktif savunma sistemleri gibi savaş derslerinden kaynaklanan alımları finanse etmesi bekleniyor.
Tasarıda, İsrail’in ek 3,5 milyar doları “İsrail’de güvenlik malzemeleri ve hizmetleri satın almak için” kullanabileceği belirtiliyor. Bu, olağan plandaki 4 yıllık transferlerle karşılaştırıldığında, şekele dönüştürülebilecek miktarda önemli bir artış anlamına geliyor. Yani mevcut yardım anlaşmasındaki toplam transfer hükmünün üçte ikisine tekabül ediyor.
Kaynak: Sarkul Avsat