"Suudi Arabistan, İngiltere ile altıncı nesil savaş uçağı anlaşmasına doğru ilerliyor" - M5 Dergi
Öne ÇıkanSavunma Haberleri

“Suudi Arabistan, İngiltere ile altıncı nesil savaş uçağı anlaşmasına doğru ilerliyor”

Abone Ol 

Geleceğin Muharebe Hava Sistemi (FCAS) programı, Suudi Arabistan ile İngiltere arasında bir ortaklığı barındırmıyor. Ancak İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace’in Riyad’ı ziyareti sırasında Suudi Arabistan’ın FCAS programına katılımına ilişkin bir niyet beyanı imzalandı.

Artık Riyad’ın İngiltere tarafından geliştirilen altıncı nesil savaş uçağı projesine uzun süredir devam eden ilgisiyle birlikte bu uçağın Suudi Arabistan’a tedarik edilmesine ilişkin yakında müzakerelerin başlayacağına dair spekülasyon yapılabilir.

İngiltere, İtalya ve Japonya ortaklığındaki program, gelecekteki hava sistemlerinin geliştirilmesini saplayacak fırsatları ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Programın üzerinde çalıştığı projelerin başında, İngiltere, İtalya ve Japonya’dan ve belki de İsveç’ten şirketlerin oluşturacağı bir konsorsiyumla 2035 yılına kadar tamamlanması beklenen Tempest’ adlı altıncı nesil savaş uçağı projesi geliyor.

Tempest savaş uçağı, anlaşılan Riyad’ın girmek istediği FCAS programı kapsamındaki projelerden biri.

Yeni nesil savaş uçağı, beşinci nesildeki görünmezlik yeteneklerine ek olarak gelişmiş sensörlere sahip insansız bir hava aracı (İHA) olmasıyla ön plana çıkıyor.

Tempest savaş uçağının, Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin ana savaş uçağı olan Eurofighter Typhoon ve diğer modellerin yerini alması bekleniyor.

Suudi Arabistan, 1990’lı yıllarından bu yana Eurofighter Typhoon model uçağını kullanan ülkelerden biri ve 72 uçaklık son parti Suudi Arabistan’a teslim edildi. ​Riyad, 2018 yılında yeni 48 uçak daha istedi.

Suudi Arabistan’dan bazı şirketler, İngiltere merkezli BAE Systems Şirketi’nden Wahaj ve Advanced Electronics şirketleri aracılığıyla Eurofighter Typhoon uçaklarının parçalarını üretme lisansını aldılar.

ABD’nin, müttefikleriyle geleceğin askeri teknolojilerini paylaşma konusundaki isteksizliği, Suudi Arabistan’ın, İngiltere, İtalya ve Japonya ortaklığındaki projeye dahil olması için ortak nedeni.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, dün akşam İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile yaptığı görüşmede, İngiliz Bakan ile bir araya gelmekten mutlu olduğunu, iki ülke arasında askeri ve savunma alanlarında iş birliğini ve bunu geliştirmenin yollarını görüştüklerini söyledi. Prens Halid bin Selman, yaptığı açıklamada, “Bölgesel ve uluslararası gelişmeler ve bunlara yönelik çabalarımız hakkında da fikir alışverişinde bulunduk” ifadelerini kullandı.

İki taraf arasında Suudi Arabistan’ın FCAS programına katılımına ilişkin bir niyet beyanı imzalandı. Prens Halid’e göre Suudi Arabistan, endüstriyel olarak katılımıyla ve geleceğin hava sistemlerinin araştırılmasına ve geliştirilmesine yönelik ortak projelerin olduğu bir ortaklıkla savunma alanındaki yeteneklerini geliştirecek.

Öte yandan bazı taraflar, Batılı ülkeler ile Suudi Arabistan arasında olumsuz bir hava yaratmaya çalışıyor. Basın, ABD Başkan Biden’ın Suudi Arabistan ile ilişkileri ‘sıfırlama (reset)’ niyetini duyurur duyurmaz, bunu 1940’larda denizde USS Quincy Mavnası’dan başlayan ve iniş-çıkışlarla devam eden 80 yıllık ilişkinin tarihinde bir gerileme olarak göstermeye başladı.

İlişkilerin yeniden değerlendirilmesiyle birlikte gelen olumsuz ivme, Biden yönetiminin Yemen’de Riyad liderliğindeki askeri koalisyona desteği kesme ve silah satışlarını dondurma kararlarıyla güçlendi. Suudi Arabistan, Washington’daki büyükelçisi aracılığıyla ABD’nin yaklaşımını memnuniyetle karşılasa da basın, bu yeni politikanın iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği için ne anlama gelebileceğiyle ilgilenmedi. Basın, bu yeni durumu ‘çöküş’ ve ‘boşanma’ gibi ifadelerle tanımladı. İngiltere merkezli The Economist dergisi de geçtiğimiz Ekim ayında İslam’da boşanma kavramını açıklayan bir cümleyle iki ülkenin ilişkilerine dair yaklaşık bin kelimelik siyasi bir makale yayınladı.

Ancak Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinde iyileştirilemeyecek bir çatlak olduğuna dair spekülasyonlar, Biden’ın geçtiğimiz yaz Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile bir araya geldiği, ardından Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile uzun bir görüşme yaptığı Cidde’ye inen uçağının rüzgarıyla uçup gitti. Ziyaret, iki ülkenin ilişkilerini yeniden dizayn etme niyetini tazeledi. Biden yönetiminin bu adımı, birincisi Washington’dan iki ülke arasındaki ilişkinin önemi, ikincisi ise Riyad’dan ilişkinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği olmak üzere basında öne çıkmayan iki teyit ile aynı zamana denk geldi. Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Prenses Reema bint Bender, geçtiğimiz yıl katıldığı bir televizyon programında, ülkesinin geçirdiği değişiklikler göz önüne alındığında ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiğini açıkça söyledi.  Biden’ın Cidde ziyareti, ‘güvenlik için petrol’ modelinin iki ülke ilişkileri için tek rehber olmayacağı yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüldü.

Kaynak: Şarkul Avsat

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close