Biden'ın "Çok Taraflılık" Stratejisi Ne Anlama Geliyor? - M5 Dergi
DünyaÖne ÇıkanStrateji Analiz

Biden’ın “Çok Taraflılık” Stratejisi Ne Anlama Geliyor?

Abone Ol 

Biden, dış politika yaklaşımını Trump’ın izolasyoncu mantığı ile karşılaştırmak için sıkça “çok taraflılık” terimini kullanıyor. Peki “çok taraflılık” yaklaşımı ne anlama geliyor.

National Interest tarafından yayımlanan makale M5 tarafından çevrilmiştir.

Başkan seçilen Biden’in dış politika hakkındaki açıklamaları birçok madde içeriyor. Biden; demokratik kurumları yeniden tesis ederek Amerika Birleşik Devletleri’nin yeniden dünyaya liderlik etmesini sağlamanın ötesinde asıl hedefini “çok taraflılık” olarak açıklıyor.

Kimilerine göre bu terim, BM, Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşlarla çalışmayı akla getiriyor. Kimilerine göre ise NATO çatısı altında ittifaklar ve antlaşmalar oluşturmak anlamına geliyor. Biden kendi yaklaşımını, Trump’ın izolasyoncu dış politikası ile karşılaştırmak için bu terimi çok sık kullanıyor.

Biden, Çin ile karşı mücadele edilmesi gerektiğini ancak Trump’ın yaptığı gibi tek başına olmaması gerektiğini savunuyor; Bunun için”Avrupalılarla birlikte ilerlemeliyiz.” diyor.

Biden; Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ve Rusya’yı içeren çok taraflı anlaşmalara dönmek niyetinde. Diğer taraftan yine çok taraflı Paris anlaşmasına da yeniden katılmakla işe başlayacak gibi görünüyor.

İzolasyoncu politikaya kıyasla, çok taraflılık lehine çok şey söylenebilir.

Aslında, Biden yönetiminin karşı karşıya olduğu bir numaralı zorluk, pandemiyi merkezine alan yerel sorunlar. Bu sorun anlamında, uluslararası işbirliği asgari düzeyde ve daha fazla işbirliği ile ne kadar başarı elde edilebileceği belirsiz.

Biden’ın karşılaştığı ikinci zorluk, Amerikan ekonomisini yeniden hareketlendirmek.. Ancak bu da her şeyden önce virüsü durdurma yeteneğine bağlı. Gümrük savaşlarını ve Çin ile gereksiz çatışmaları durdurmak ile ekonomiye yardımcı olunabilir. Amerikan demokrasisini desteklemek de aynı derecede önemli, ancak demokrasileri büyük zorluklarla karşı karşıya olan diğer ülkelerden bu konuda çok fazla yardım beklenmemeli.

Avrupalıların Çin ile yüzleşmek için ABD ile ittifak kuracakları fikri, Avrupa Birliği’nin Çin’e meydan okumaya ABD’den çok daha az istekli olduğu gerçeği ile yüzleşiyor. Nitekim AB, Çin ile Kapsamlı Yatırım Yasası adı verilen büyük bir anlaşmayı müzakere etmek için harekete geçti.

Amerika Birleşik Devletleri için, Çin ile yüzleşmek, basit bir yüzleşme veya işbirliği stratejisi arayışına yönelik planları durdurmayı ve bunun yerine çok yönlü bir yaklaşımı benimsemeyi gerektiriyor. ABD iradesini diğer uluslara dayatma bir güç olarak kullanmamalı. Bununla birlikte, ekonomik meseleler söz konusu olduğunda yapılacak işbirliği ve anlaşmalar çatışmayı ortadan kaldıracaktır.

Kuzey Kore, Amerika Birleşik Devletleri için büyüyen stratejik bir tehdit oluşturmaktadır. Güney Kore, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik politikasını tam anlamı ile desteklemiyor. Japonya’nın ise ne kadar yardımcı olabileceği anayasasıyla sınırlı. Bu nedenle Kuzey Kore konusunda yardımcı olabilecek ana yabancı güç Çin’dir, ancak Çin’in de bunu yapması pek olası değildir.

İran, kendisine uygulanan yaptırımların kaldırılmasını istiyor. Bu arada, Biden yönetiminin istediği son şeyin Orta Doğu’da yeni bir savaşa karışmak olduğu gerçeğini de görmezden gelemeyiz. İran uranyumu yüzde 20’ye çıkarmak için acele ediyor. Uranyum bu seviyeye kadar zenginleştirildikten sonra, aylarla ölçülen kısa bir süre içinde kolaylıkla silah seviyesine kadar zenginleştirilebilir.

Avrupalılar İran’la yüzleşmeye Biden yönetiminden da istekli değil ve Tahran’la ekonomik anlaşmalar yapmaya daha meyilli bir politika izliyorlar. Rusya ve Çin ise daha sert eylemlerden bahsetmek bir yana yaptırımlara bile karşı çıkıyor. Biden’ın “çok taraflılık” yaklaşımı burada başarılı olmayacak gibi görünüyor.

Rusya’nın ana güç projeksiyonu Avrupa’da değil, Orta Doğu, Libya ve Orta Asya’da gerçekleşiyor. NATO’nun bu alanlarda yapmaya meyilli olduğu çok az şey var ve belirli bir politikası yok.

Kısacası, Biden Yönetimi ülke içinde büyüyen sorunlara odaklanmak ve dış politikada çok taraflılığı yürütmek için zorlu bir süreçle karşı karşıya.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close