Atlantic Council Analiz: "ABD ve NATO, Türkiye'nin diplomatik bilgeliğini kullanmalı" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Atlantic Council Analiz: “ABD ve NATO, Türkiye’nin diplomatik bilgeliğini kullanmalı”

Abone Ol 

“Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupalı ​​müttefikleri Rusya’yı, Ukrayna’yı işgal etmekten vazgeçirmek için uğraşırken, doğrudan bir askeri güç kullanımı masadan kalkmış gibi görünüyor. Dikkat çekici olan ise, son yıllarda Kremlin’i barış için ikna eden bir NATO üyesi var: Türkiye.”

Atlantic Council’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“Türkiye son dönemde, Ukrayna ile olan savunma işbirliğini katlayarak artırıyor ve Rusya’yı kızdıran düzinelerce Bayraktar TB2 insansız hava aracının satışını sürdürerek çıtayı yükseltiyor .

Bu, Türkiye’nin son yıllarda görünüşte, “NATO’dan uzaklaşıp, Rusya eksenine kaydığını” söyleyen tüm uzmanlar için bir sürpriz gibi görünebilir. 

Türkiye 2017 yılında Rusya ile S-400 karadan havaya füze savunma sistemini satın almak için bir anlaşma imzaladı ve bu hamleye ABD, Türkiye’yi F-35 savaş uçağı programından çıkararak ve yaptırım uygulayarak yanıt verdi. Ayrıca Türkiye yıllar önce, Suriye iç savaşında arabuluculuk yapmak için BM öncülüğünde yürütülen Astana Süreci’nin eş başkanı olarak, Rusya ve İran ile yürütülen sürece de dahil olmuştu. Bu gelişmeler Türkiye’nin Rusya’ya yaklaştığı izlenimini vermişti.

Ancak gerçekte Türk-Rus ilişkileri; karmaşık ve çok sayıda alanda hem rekabet hem de işbirliği içeriyor. Yüzyıllardır süren diplomatik sorunlar ve özellikle Karadeniz bölgesi merkezli askeri çatışmalar arka planda hala etkilerini koruyor. 

Rusya ile; enerji, turizm, inşaat ve tarım ihracatı gibi bir çok ekonomik çıkarı olmasına rağmen Ankara, Moskova’nın Kırım’ı ilhakını reddediyor ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü teyit etmek için NATO müttefikleri ile ortak hareket ediyor. 

Ayrıca Türkiye’nin, Karadeniz ve Güney Kafkasya bölgelerindeki sınırları yakınında yayılmacı politikası Rusya’yı endişelendiriyor. Ankara, Ukrayna’daki ihtilafta arabuluculuk teklif ederken bile,  hem Ukrayna’nın hem de Gürcistan’ın NATO üyeliğinin en güçlü savunucularından birisi olarak hareket ediyor.

Ankara Ukrayna’ya drone satışının yanı sıra eş zamanlı olarak, donanma gemileri satışı ve askeri uçaklar için ortak  jet motoru geliştirilmesini de içeren savunma sanayi işbirliğine dayalı stratejik bir ortaklık yürütüyor.

İsrail’in Rusya’yı kızdırmamak için Ukrayna’ya kendi ürünlerini satmaktan vazgeçmesinden beş yıl sonra Türkiye’nin Ukrayna’ya insansız hava aracı satışı yapması burada en önemli detaylardan birisi olarak göze çarpıyor.

Aslında Rusya’nın endişelenmek için pek çok nedeni var. Türkiye’nin İHA’larının, güçlü savaş alanı istihbarat özelliği ve hassas roket saldırıları ile savunma sistemlerini etkisiz hale getirmesi gibi birçok etken, Rusya’yı endişelendiriyor.

Nitekim bu etkenler, Suriye’nin İdlib kentinde Rus ve Suriye Rejim güçlerinin Mart 2020’deki hamlelerini durma noktasına getirdi. Ve Rusya’yı, İdlib’i “güvenli bölge” olarak korumak için Türkiye ile yaptığı anlaşmayı yeniden taahhüt etmeye zorladı. Bundan sadece aylar sonra Türkiye bu defa, Rus paralı askerlerinin Libya’daki Trablus’a ilerleyişini tersine çevirdi.

Ve geçen yıl Türk insansız hava araçları bu defa; İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’ın hava savunma sistemleri ve zırhlı araçları da dahil olmak üzere gelişmiş Rus silahlarını şaşırtıcı bir hassasiyet ve hızla etkisiz hale getirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 3 Aralık’ta Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak, Türk insansız hava araçlarının Ukrayna’ya satışı konusundaki endişesini dile getirdi. Ancak Ankara bu görüşmenin hemen ertesi günü, Ukrayna’ya drone teslimatlarının devam edeceğini açıkladı ve ardından Rusya’ya arabuluculuk teklifi sunarak diplomatik dengeyi yeniden kurmaya çalıştı. Moskova bu teklifi kabul etmese de Ankara’ya yönelik kışkırtıcı söylemlerden kaçınmaya özen gösterdi.

Türkiye’nin bu askeri kararlılığı ve diplomatik hamleleri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığını caydırmak için mücadele eden NATO’ya güç katıyor.

Francis Fukuyama’nın yakın zamanda belirttiği gibi, Ukrayna’nın Türk İHA’larını kullanması “tam bir oyun değiştirici” olabilir. Royal United Services Institute düşünce kuruluşundaki analistler de Türkiye’nin İHA’larının kritik muharebe birliklerini ve tanklarını etkisiz hale getirebileceği konusunda Fukuyama ile hemfikir.

Moskova her şartta Ankara’yı kendinden uzaklaştırmamaya özen gösteriyor. Kremlin’in motivasyonu ne olursa olsun ABD ve NATO’nun ittifakın en büyük ikinci ordusuna da sahip olan Türkiye’nin, Rusya ile yüzyıllardır süren çatışmayı ve işbirliğini yönetmekten elde ettiği diplomatik bilgeliğini kullanması akıllıca olacaktır.”

Kaynak:M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close