Çin'in Bir Sonraki Jeopolitik Hedefi: Antarktika'ya Hakim Olmak (Çeviri / Analiz) - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Çin’in Bir Sonraki Jeopolitik Hedefi: Antarktika’ya Hakim Olmak (Çeviri / Analiz)

Abone Ol 

Çin’in Kuzey Kutbu’ndaki hırsları , Pekin’in kendini “üstün güç” ilan eden ve bir “Kutup İpek Yolu” belirleyen 2018 Arktik Stratejisi ile belgelenmiştir .

National Interest’de yayımlanan makale M5 tarafından çevrilmiştir.

Çin , Kuzey Kutup Dairesi’nden neredeyse iki bin mil uzakta olmasına rağmen  Arktik devletlerine yatırım yaparak  agresif bir şekilde Antarktika politikasını inşası ediyor.

ABD Eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun  belirttiği gibi; Çin’in Antarktika hırsları, Kuzey Kutbu’ndaki iddiaları kadar tehlikeli. Dahası, Amerika Birleşik Devletleri ve onun Antarktika, Yeni Zelanda ve Avustralya yakınlarındaki en yakın müttefiklerinin Pekin’in bölgedeki amaçları hakkında hala çok az fikirleri olması gerçeğiyle durum daha da kötüleşiyor.

1959 Antarktika Antlaşması’na göre; Antarktika “sadece barışçıl amaçlarla” korunacak olan küresel ortakbir bölge  olarak kabul edilir. Bu anlaşma ile bölgede “askeri nitelikte herhangi bir faaliyet” yasaklandı ve kıtaya yönelik tüm bölgesel talepler süresiz olarak askıya alındı. Hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Çin, bu anlaşmanın en önemli eki olan maden çıkarma faaliyetlerini kalıcı olarak yasaklayan kararları kabul etti.

ABD ve Çin madencilik yasası haricinde; kıtanın eşsiz flora ve faunasını koruyan ve Antarktika’yı tüm ülkelere fayda sağlayan bilimsel araştırmalar için korumayı amaçlayan 1991 Madrid Protokolü’nün de imzacılarıdır.  .

Anne-Marie Brady’nin 2017’de yayımlanan Kutup Büyük Gücü Olarak Çin adlı kitabında belirttiği  gibi Pekin, Antarktika üslerinden bazılarını uydu alıcı istasyonları ve yüksek güçlü teleskoplar için kullanıyor. Ve bu üslerde, yasak olmasına rağmen askeri uygulamalara sahip.

Güney Amerika yakınlarındaki Çin Seddi İstasyonu’nu da dahil olmak üzere 2016 yılından bu yana Çin’in bölgedeki hiçbir üssü  denetlenmedi . Antarktika’da büyük çıkarları olan Avustralya,  en son 2016’da bir Antarktika teftişi gerçekleştirdi ve bir Amerikan üssünde denetleme yaptı. Bir başka geleneksel Antarktika gücü olan Yeni Zelanda ise en son 2000’lerin başlarında bir teftiş gerçekleştirdi .

En endişe verici   olanı ise Amerika Birleşik Devletleri de bölgede 2011’den bu yana gerçek bir üs teftişi yapmadı. Amerika Birleşik Devletleri bu dönemde kıtanın ulaşılması zor coğrafyasına erişim için şart olan “kutup buz kırıcılarının” yokluğundan dolayı bölgede etkin teftişleri ikinci plana attı. Fakat görev süresi boyunca, Trump yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri’nin kutup bölgelerinde karşılaştığı zorluğu fark ederek  Sahil Güvenlik’e yeni buz kırıcılar sağlamak için Polar Security Cutter programını kurdu. Hatta farklı yapım buz kırıcıları almak için olağanüstü bir adım attı . Ancak düzenli teftişler için hala ek kaynaklara şiddetle ihtiyaç duyuyor.

Bu arada Çin’in Güney Kıtası’ndaki askeri hırsları giderek büyüyor. Çin’in 2018’de kalıcı bir Antarktika hava alanı inşa etmesi, büyüyen bir buz kırıcı filosuna sahip olması ve bölgedeki araştırma istasyonlarına Çin Halk Kurtuluş Ordusu personeli akını, Pekin’in askeri hedeflerinin sadece birkaç örneği. 

Endişe verici bir şekilde Çin, yağmacı ekonomik hırslarını Antarktika’da da genişletti. Önemli sayıda Çinli uzman, Madrid Protokolü nedeni ile Antarktika’daki madencilik yasağının 2048’de sona erdiğine inanıyor. Bu, Çinli yetkililerin bölgedeki petrol, gaz ve daha fazla potansiyel kaynak için planlar yapmasına neden oldu. Yani dünyanın yıllardır Afrika ve Güneydoğu Asya’da izlediği davranış önümüzdeki yıllarda Güney Kutbu’na da gerçekleşecekgibi görünüyor.

Biden yönetimi, Çin’in Antarktika’daki emellerine karşı geri adım atma ve uluslararası kurumları harekete geçirme fırsatına sahip. Yeni kutup buz kırıcılarına sahip olmak, sağlam denetimler yürütmek için bir ön koşuldur. Antarktika Antlaşması sisteminin devamlılığı ancak Pekin’i yetkisiz askeri faaliyetlerinden fiilen sorumlu tutulması ve Çin’in ihlallerini ortaya koyarak mükün olabilir.

Biden Yönetimi ayrıca, Madrid Protokolü’nün temel hükümlerini 2048’den sonra da yürürlükte tutma niyetini açıklığa kavuşturarak, uluslararası toplumun Antarktika’nın ekolojisinin korunmasına olan bağlılığı hakkında güçlü bir sinyal gönderebilir.  Şüphesiz Çin’in Antarktika’daki planladığı faaliyetlere izin verilemez.

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close