Carnegie Strategy Analiz: "Türkiye artan askeri yeteneklerini denge aktörü olma ve arabuluculuk için kullanacak" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Carnegie Strategy Analiz: “Türkiye artan askeri yeteneklerini denge aktörü olma ve arabuluculuk için kullanacak”

Abone Ol 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin artan askeri yeteneklerini, hem Batı ve Rusya ile olan siyasi ilişkilerinde, hem de muhtemelen arabuluculuk yetenekleri olarak Ukrayna-Rusya krizinde kullanacak.

Carnegie Strategy’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

Türkiye’nin askeri sanayisi son yıllarda önemli ilerlemeler kaydetti ve Türkiye en kritik ekipmanları yerel olarak üretmeye başladı. Türkiye’nin amacı bir an önce kendi kendine yeterliliği sağlamak ve bu silahları uluslararası alanda bir etki aracı olarak kullanarak ihraç etmektir.

Türkiye’nin bir NATO ülkesi olması ve Rusya’nın 2016’dan beri Ankara ile füze savunmasında NATO’ya karşı stratejik bir ilişki kurması nedeniyle, Ukrayna-Rusya krizinin tırmanması durumunda Türkiye’nin kararları Moskova, Washington ve Brüksel’de dikkatle izlenecektir.

Birincisi, Ukrayna Türk yapımı Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçlarını satın aldı ve onları Donbas’taki Rus yanlısı ayrılıkçı güçleri karşı kullanmaya başladı. Bu gelişme , Moskova tarafından sert bir tepkiyle karşılandı. Fakat bu gelişme Türkiye’nin bir NATO üyesi olarak konumunu da güçlendirdi.

İkincisi, Türkiye’nin Rusya’ya karşı NATO çapındaki yaptırımlara olası katılımı dengeleri değiştirebilir. Türkiye’nin belirli yönleriyle böyle bir yaptırım kararını sınırlama ve hatta devre dışı bırakma hakkı elbette olacaktır. Ancak nasıl bir yol izleyeceği hem Moskova hem de Washington için önemli olacaktır.

Üçüncüsü, Karadeniz’deki ve Ukrayna üzerindeki ABD ve NATO faaliyetlerinin istihbarat ve caydırıcılık amaçları doğrultusunda yoğunlaşması zorunludur ve bu da Türkiye’nin örneğin denizde veya havada birleşik NATO operasyonlarına katılımını gündeme getirmektedir. Ankara, fırkateynlerinin veya hava güçlerinin bu tür operasyonlara katılmasına izin verecek mi? Bu sorunun cevabı da hem Moskova hem de Washington için önemli olacaktır.

Elbette Moskova’nın Türkiye’ye karşı seçenekleri var. Ukrayna tarafından kullanılan Türk yapımı askeri teçhizata karşı çeşitli eylemler yapmak, Türkiye’ye yönelik ekonomik karşı yaptırımlar yapmak veya geçmiş krizler sırasında olduğu gibi turizm ve tarımsal ithalatı başıklarında adımlar atmak.

Kremlin, Beyaz Saray ve NATO ile ilişkileri dengelemek “Erdoğan’ın şimdiye kadarki en büyük mücadelesi” olarak tanımlanabilir.

Daha büyük resim var!

Ankara, yetmiş yıllık NATO üyeliğiyle Moskova ile olan yeni stratejik bağlantıları arasında yeni bir denge kurmak için siyasi bir seçim yaptı. Rusya ile Ukrayna arasında açık bir çatışma, kaçınılmaz olarak bu yeniden dengeleme politikasının sorgulanmasına yol açacaktır.

Örneğin eğer Türk Ordusu, Karadeniz’deki NATO operasyonlarına katkıda bulunursa, Moskova neden Ankara’nın arabuluculuk rolünü kabul etsin?

Kremlin için son zamanlarda Türkiye, güney kanadında olumlu bir oyun değiştiriciydi. Ancak şimdi Donbas’ta Türk yapımı insansız hava araçlarının kullanıldığını görüyor ve yakında Türkiye’nin NATO yaptırımları ve operasyonlarıyla ilişkilendiğini degörebilir.

Bu durumda Moskova muhtemelen Türkiye’yi mümkün olan her yerde Batı karşıtı bir yörüngeye sokmak için çaba sarfedecek. Rusya, iki ülkenin potansiyel rakip olduğu alanlarda (Libya ve Mali gibi Sahra altı Afrika ülkelerinde ve Suriye’de) artan işbirliği adımları atmayı tercih edebilir.

NATO müttefiklerinin gözünde, Türkiye’nin hala S-400 füze krizini çözmesi gerekiyor. Ancak diğer yandan Ukrayna konusundaki krizde sadık bir müttefik rolü oynadığı görülüyor.

Bütün bu seçenekler Türkiye için; Libya, Suriye, Azerbaycan ve Ukrayna’da kendini kanıtlanmış olan teknolojisinin hem siyasi bir nimet hem de bir lanet olduğunu kanıtlıyor.

Türkiye’nin kendini kanıtlamış teknolojileri, ülkenin uluslararası sahnedeki konumunu güçlendirirken politik seçimler yapmasına da yol açıyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin artan askeri yeteneklerini, hem Batı ve Rusya ile olan siyasi ilişkilerinde, hem de muhtemelen arabuluculuk yetenekleri olarak Ukrayna-Rusya krizinde kullanacak.

Türkiye; Rusya ile Batı arasında yeni bir denge kuracak olan hassas bir aktör olmaya devam ediyor ve Ukrayna şimdi kritik bir sınav.

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close