Suriye devlet ajansı SANA’nın duyurduğu habere göre, Suriye Dışişleri Bakanı Asad Hasan el-Şeybani, Paris’te İsrail heyetiyle bir araya geldi. ABD’nin arabuluculuğunda gerçekleşen görüşme, iki ülke arasında uzun yıllardır süren düşmanlığın ardından nadir bir diplomatik temas oldu. Görüşmelere ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın mekik diplomasisi damga vurdu.
Golan ve güney Suriye masada
Tarafların masaya koyduğu en kritik başlıklar arasında 1974 tarihli ateşkes hattının yeniden tesisi ve güney Suriye’nin statüsü yer aldı. ABD, İsrail’in kontrolü altında bir güvenlik kuşağı oluşturulması ve bölgedeki Dürzi toplumuna özerklik verilmesini önerdi. Washington, bu düzenlemenin kalıcı bir anlaşmayla, tıpkı Körfez ülkeleriyle imzalanan “Abraham Anlaşmaları” gibi yeni bir çerçeveye oturtulmasını hedefliyor.
Dürziler için özerklik planı
Amerikan tarafının sunduğu planda, Süveyda vilayetinde yaşayan Dürzi toplumuna özerklik verilmesi öne çıkıyor. İsrail’in desteğiyle oluşturulacak bu yönetim modelinin, bölgedeki çatışmaları sona erdirebileceği savunuluyor. Planın kabul edilmesi halinde, Suriye’ye uygulanan ağır yaptırımların kaldırılması ve ülkenin yeniden inşası için uluslararası fonların serbest bırakılması da gündeme gelecek.
İsrail’in artan müdahalesi
Son haftalarda Süveyda’da yaşanan çatışmalarda İsrail doğrudan sahaya müdahale etmişti. İsrail Hava Kuvvetleri, Dürzileri koruma gerekçesiyle Suriye ordusuna ait hedefleri vurmuş, Şam’daki Savunma Bakanlığı karargâhı da bu saldırılardan nasibini almıştı. Çatışmaların ardından ateşkes sağlansa da bölge hâlen kuşatma altında.
ABD elçisi Barrack, Dürzi liderle görüştü
Paris temasları kapsamında ABD Büyükelçisi Tom Barrack, İsrailli Dürzi lider Şeyh Muafak Tarif ile de bir araya geldi. Tarif, ablukanın kaldırılması, insani yardımların artırılması ve Dürzilerin güvenliği için Amerikan garantisi istedi. Barrack, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Süveyda’daki gerginliği azaltmak ve taraflar arasında anlayışı güçlendirmek için verimli bir görüşme gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
Şam’ın tepkisi ve kırmızı çizgi: Golan Tepeleri
Suriye yönetimi, diplomatik adımlara rağmen Golan Tepeleri’nin İsrail toprağı olarak tanınmasını kesin bir dille reddediyor. İsrail ise bu bölgenin ilhakını geri dönüşsüz bir gerçeklik olarak görüyor. Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, “Herhangi bir barış anlaşması Golan Tepeleri’nin İsrail’in ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir” demişti.
Normalleşmeye giden uzun yol
İsrail ve Suriye, 1948’den bu yana teknik olarak savaş halinde. 1967’de Altı Gün Savaşı sırasında Golan Tepeleri’nin büyük bölümü İsrail’in kontrolüne geçti, 1981’de ise tek taraflı olarak ilhak edildi. ABD dışında hiçbir ülke bu adımı tanımadı. Şam yönetimi, olası bir normalleşme sürecinde toprak bütünlüğü ilkesinin korunmasının vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.
Washington’un Ortadoğu vizyonu
Trump yönetimi, bu girişimi “Ortadoğu’da kalıcı istikrar için yeni bir kapı” olarak değerlendiriyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanları, İsrail ile Suriye arasındaki bu sürecin, “müreffeh ve barış içinde bir Suriye” hedefiyle örtüştüğünü savunuyor. Ancak hem Şam hem de bölgedeki diğer aktörler, sürecin önümüzdeki aylarda büyük pazarlıklara sahne olacağını düşünüyor.
Kaynak: M5