İsrail’in önde gelen yayın organlarından Jerusalem Post’ta Dr. Yaor Friedman imzasıyla yayımlanan bir analizde, Suriye’deki mevcut yönetimin kritik bir dönemece girdiği ve “rejimin bir hamleyle devrilebileceği” değerlendirmesi dikkat çekti.
Friedman, son dokuz ayda ülkenin farklı bölgelerinde yaşanan gelişmeleri aktararak özellikle Lazkiye ve Süveyde’deki şiddet olaylarının tesadüfi değil, merkezi otoritenin zayıflığı üzerinden şekillendiğini savundu. Yazıda, güvenlik güçlerinin intikamcı eylemlerle suçlandığı ve Esed sonrası süreçte yeni yönetimin bu grupları kontrol etmekte zorlandığı öne sürüldü.
Azınlık grupların tepkisi
Analizde, Lazkiye ve Süveyde’de yaşanan katliamların ardından Nusayri, Dürzi ve Hristiyan toplumların radikal kimlikli bir yönetimin altında yaşamaya karşı net bir tavır aldığı, Kürtlerin de benzer kaygılar taşıdığı belirtildi.
Yazı, Dürziler ve Kürtler üzerinden gelişen çatışmaların arka planında bölgesel hesapların bulunduğunu, Mazlum Abdi ile Ahmed el-Şara arasındaki görüşmelerin de özellikle Süveyde olayları nedeniyle donma noktasına geldiğini vurguladı.
Kürtlerle temas sürüyor
Ahmed el-Şara’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir toplantıda, ABD ve Türkiye’nin arabuluculuğu ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile temasların sürdüğünü dile getirmesi dikkat çekti. Şara, “Kürtler anlaşmaya hazır olduklarını söylüyor, ancak sahadan gelen bilgiler farklı. Kuzeydoğu’daki petrol sahalarını devlet kontrolüne almakta kararlıyız” dedi.
Şara ayrıca, ülkenin bölünmesini hedefleyen adımların kabul edilemez olduğunu, Dürzi unsurların İsrail desteğine güvenmesinin ise Şam için kırmızı çizgi olduğunu vurguladı.
Türkiye ile imzalanan anlaşma
Suriye hükümeti ile Türkiye arasında imzalanan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu ülke ordusunun kurucu unsuru olarak rol almasını öngören anlaşmanın, İsrail-İran hattında rahatsızlık yarattığı belirtiliyor. Türk ordusunun hâlihazırda 15 bin personelle Suriye topraklarında bulunduğu, yapılan anlaşma ile bu varlığın uzun vadeli yasal bir çerçeveye kavuşturulduğu kaydediliyor.
Bu süreçte, SDG’nin ise Türk subayların denetimindeki bir yapıya dahil olma sürecini askıya aldığı bildirildi.
Kaynak: M5