[Analiz] - Kafkasya’da yeni jeopolitik: Rusya gidiyor, ABD geliyor! - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

[Analiz] – Kafkasya’da yeni jeopolitik: Rusya gidiyor, ABD geliyor!

Abone Ol 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Beyazsaray’da yaşanılan özel bir törenle barışa dönük mutabakat metnini imzaladılar.

Siyaset kütüphanesine “Washington Metni” olarak geçen mutabakat zaptı, her iki devlet tarafından Amerikan garantörlüğünde yapılmış “barış kararlılığı metni” olarak değerlendiriliyor. Üzerinde prensipte anlaşılmış esas barış metninde yaşanılan pürüzlerin ortadan kaldırılmasıyla iki devletin 1925 yılının sonlarına doğru gerçek ve kalıcı barış anlaşmasını imzalaması bekleniyor.

Kafkasya’da yeni bir jeopolitik başlangıcı

Söz konusu metinle Erivan-Bakü’nün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde kurulmuş fakat 32 yıl süren Karabağ işgalini uzatmak ve Ermeni iddialarının meşrulaşmasına yol açmaktan başka bir işe yaramamış Minsk Grubu’nun lağvedilmesini karara bağlaması, Azerbaycan açısından önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor.

Azerbaycan lideri İlham Aliyev, 2020’deki 44 günlük Zafer Savaşı’ndan hemen sonra Minsk Grubu’nun dağılmasını, bu yolla, bu grubu oluşturan ABD-Fransa-Rusya üçlüsünün Güney Kafkasya’da söz sahibi olmasının önlenmesini istiyordu. Savaştan bu yana Rusya ile ilişkileri, “Rus NATO”su olarak adlandırılan Ortak Güvenlik Anlaşması Teşkilatı üyeliğini askıya alacak ölçüde soğuyan Ermenistan’ın bir süredir Amerika ile yakınlaşması takip ediliyordu. Erivan, Washington’dan aldığı güvenceler çerçevesinde Fransa’yı Güney Kafkasya denkleminde uzaklaştıran gelişmeyi onayladı.

Bu süreçte, Amerikan yönetiminin bağımsızlığından hemen bir yıl sonra Azerbaycan’a karşı koyduğu savunma işbirliği yaptırımlarının 33 yıl sonra Trump tarafından kaldırılması, Amerikan Kongresi’ndeki Rum-Yunan ve Ermeni lobileri açısından tam bir yenilgi olarak değerlendirildi.

Aliyev, aldığı karar nedeniyle bizzat teşekkür ettiği Trump’ın attığı bu adım sonrasında artık Azerbaycan-ABD ikili savunma işbirliği anlaşmalarının devreye gireceğini söylemesiyle, özellikle Rusya’ya önemli bir mesaj verdi.

Rusya’nın 25 Aralık 2025 günü Çeçenistan’ın başkenti Grozni yakınlarında vurduğu ve Kazakistan topraklarına düşmesine neden olduğu Azerbaycan Havayolları (AZAL) yolcu uçağı olayından sonra izlediği kibirli tavır Moskova-Bakü ilişkisinin tarihte görülmemiş ölçüde kopmasına neden oldu. Rusya’nın “eski Sovyet alışkanlıkları” ile bu olayda sergilediği kibirli tavır, Bakü’deki hükümete yakın medyada, “Azerbaycan artık NATO ile ilişkileri güçlendirmeli” görüşlerinin öne çıkmasına neden oldu.

Bu görüşler sonrasında ise Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova’nın, “Eski Sovyet coğrafyasına NATO’nun girmesinin ağır bedeli olduğunu Ukrayna örneğinden yola çıkarak hatırlatmak isteriz” yönündeki tehdit yüklü açıklaması dikkat çekti.

Rusya yeni jeopolitik dayatmayı yıkabilir

Güney Kafkasya konusunda uzmanlığı ile tanınan merkezi Londra’daki Chatham House üyelerinden ve Caucasus Survey yayıncısı Laurence Broers’in imza töreninden hemen sonra yaptığı şu değerlendirme sürecin önünde ciddi riskler olduğunu göstermesi bakımından önemli:

“Birincisi, bu anlaşma ne kadar çok bir süper gücün zaferi veya bir Pax Americana olarak görülürse, başarıya ulaşma olasılığı o kadar düşük olur. Bölünmüş ve rekabetçi bir ortamda, jeopolitik eylemler aynı jeopolitik tepkiyle karşılanır. Bu konuda iki potansiyel rakip var: Rusya ve İran. Her ikisinin de Kafkasya’da kullanabilecekleri birçok kozları var. Rusya bu anlaşmayı zaten eleştirdi ve Rusya’nın TRIPP planına (Trump’ın Uluslararası Barış ve Refaha Giden Yolu) karşı düşmanlığının uzun süre devam etmesini bekleyebiliriz.”

Bakü ve Erivan’ın savaştıkları dönem de dahil üzerinde anlaştıkları ana noktalardan biri, Rusya’nın Güney Kafkasya’daki ağırlığının ortadan kaldırılmasıydı. Rusya yerine Amerika’nın bölgeye davet edilmesinin ortaya çıkaracağı ciddi sorunların yaşanacağı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek olarak görülüyor.

“Trump Yolu” kavramı bilinçli tercih

Beyazsaray’daki imza töreninin yapılmasından hemen sonra Rusya yorumsuz olarak sessizliğini korurken İran Devrim Muhafızları’na bağlı yayın organlarının özellikle Zengezur Koridoru konusundaki anlaşmaya sert tepki göstermesi dikkat çekti.

Bakü’deki uzmanlar. İran-Rusya stratejik ittifakının bu koridorun 99 yıllığına Amerika’ya kiralanmasının çok özel mesajı olduğunda birleşiyorlar:

“Zengezur Koridoru’na Trump Yolu adı verilmesinin ana nedeni, Rusya ve İran’dan gelebilecek müdahaleleri baştan durdurmak… Bundan böyle bu konuda kim “kırmızı çizgi” açıklaması yaparsa, karşısında Amerikan yönetimini bulacak…”

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close