İsrail hükümeti, ordunun muhalefetine rağmen, Gazze’nin tamamını işgal kararı aldı. Perşembeyi cumaya bağlayan gece boyunca, yaklaşık 10 saat süren tartışmalı toplantının sonucunda İsrail ordusu tarafından kontrol edilmeyen Gazze’nin yüzde 25’lik bölümünün de kontrol altına alınmasına karar verildi.
Toplantı öncesinde, Başbakan Benyamin Netanyahu ile İsrail ordusu Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir arasında belirgin bir gerginlik yaşanıyordu. Bu gerginliğin toplantıda da sürdüğü, özellikle Itamar Ben-Gvir gibi faşist bakanlar ile korgeneral arasında sert tartışmaların yaşandığı bildirildi.
Eyal Zamir, sivil hükümet tarafından kabul edilmeyen alternatif ordu planını da sunduğu toplantıda özetle şunları söyledi: “Gazze’de 20’sinin canlı olduğuna inandığımız 50 rehine bulunuyor ve bu rehinelerin bulunduğu muhtemel bölgelere orduyu sokmak, bu insanların ölümüne yol açar. Çatışmalarda rehineleri İsrail ordusunun öldürme riski yüksektir. Sözü edilen harekat, ilk beş ayı çok ağır çatışmaların yaşandığı ve süresi iki yıla uzanan bir harekattır. Zaten yaklaşık iki yıldır savaşıyoruz ve kayıplar verdik, bu tür bir harekatta verilecek kayıpların bugüne kadar yaşanılanlardan çok daha yüksek olacağını görüyoruz.”
İsrail ordusunun teknik nedenlerden karşı çıkmasına rağmen işgal kararı alındı. Harekat esas olarak şu anda 900 bin Filistinli’nin yaşadığı Gazze kentini hedef alacak. Savaşın başlangıcı itibariyle bu kentte yaşayan milyonun üstünde insan, Gazze şeridinin güneyine göç etmek zorunda kalmıştı. Daha sonra sağlanan ateşkes çerçevesinde bu insanlar kente geri döndüler. Gazze’nin merkezindeki şehirde savaş sırasında pek çok kez sürgün edilmiş, aç kalmış, evleri yıkılmı, temiz suya ulaşamayan ve giderek açlıkla karşılaşan insanlar yaşıyor.
İsrail ordusu, kararın hemen ardından yaptığı açıklamada, harekatın başlaması sürecinde bu kentte yaşayan 900 bin insanın tamamının bir kez daha kendileri için İsrail tarafından kurulacak kamplara taşınmasını isteyeceği, kentin tamamının boşaltılmasından sonra savaş alanı ilan edileceği belirtildi.
Bu gelişme, Gazze’de zaten açlıkla karşılaşan ve yardım kuyruklarında İsrail ordusu tarafından vurulan güneydeki Filistinlilere 900 bin kişinin daha katılması anlamına geliyor.
- İSRAİL’İN BEŞ ŞARTI KARŞILANIRSA…
Başbakan Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, harekatın ana hedefi olarak belirlenen beş koşulun sağlanması halinde savaşın durdurulacağı da belirtildi. Bu beş koşul şöyle:
1. Hamas’ın silahsızlandırılması.
2. Yaşayan ve ölen tüm rehinelerin iade edilmesi.
3. Gazze Şeridi’nin silahsızlandırılması.
4. İsrail’in Gazze Şeridi üzerindeki güvenlik kontrolü.
5. Ne Hamas ne de Filistin Yönetimi olan alternatif bir sivil yönetimin kurulması.
Faşist Bakan Itamar Ben-Gvir’in harekatın başlaması ile bütün köprülerin atılmasını, savaşın hedeflerine ulaşana kadar devam edeceğini ve Hamas ile bütün müzakere kapılarının kapatılmasını talep ettiği de kayda geçti.
- MUHALEFET VE REHİNE AİLELERİ KARŞI ÇIKTI…
İsrail hükümetinin aldığı savaşı yayma kararı, özellikle rehine ailelerinde büyük tepki doğurdu. Aileler, bu kararla, yakınlarının ölümüne karar verildiğini belirterek bir dizi eylemi yaşama geçirme kararı aldılar.
Muhalefet lideri ve Yesh Atid lideri MK Yair Lapid, Cuma günü Güvenlik Kabinesi’nin Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şehri’ni işgal planını onaylama kararını “bir felaket” olarak nitelendirerek eleştirdi.
“[Güvenlik] Kabinesi’nin aldığı karar, daha birçok felakete yol açacak bir felakettir.”
“Askeri ve güvenlik güçlerinin aksine, savaşan güçlerin yıpranma ve yıpranmasını hiçe sayan [Itamar] Ben-Gvir ve [Bezalel] Smotrich, Netanyahu’yu aylar sürecek, rehinelerin ve askerlerin ölümüne yol açacak, İsrailli vergi mükelleflerine onlarca milyar dolar kaybettirecek ve diplomatik bir çöküşle sonuçlanacak bir hamleye sürüklediler.”
Hamas ve İsrail’in planına değinen Lapid, “Hamas’ın istediği tam da buydu: İsrail’in, bir hedefi olmadan, ertesi günün resmini çizmeden, kimsenin nereye varacağını bilmediği anlamsız bir işgalle topraklara hapsolması.” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı MK Yair Golan da Lapid’in açıklamasını yineleyerek, Güvenlik Kabinesi’nin kararını “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdi.
Golan, alınan kararın IDF Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in görüşüne aykırı olduğunu ve “rehineler ve daha fazla yaslı aile için bir ölüm cezası” anlamına geldiğini söyledi.
“Çocuklarımız ve torunlarımız Gazze sokaklarında devriye gezmeye devam edecek, yıllar boyunca yüzlerce milyar dolar ödeyeceğiz, hepsi siyasi hayatta kalma ve mesihçi vizyonlar uğruna.”
Golan, “Mücadeleyi tırmandırmalıyız. Bu hükümeti devirmek hayat kurtaracaktır” dedi.
Yisrael Beytenu Başkanı MK Avigdor Liberman, Güvenlik Kabinesi’nin kararının, böyle bir hareketin getireceği birçok tehlike konusunda uyarıda bulunan IDF Genelkurmay Başkanı’nın profesyonel görüşüyle çeliştiğini ve “ölüm kalım kararlarının güvenlik kaygıları ve savaşın hedeflerine aykırı olarak alındığını kanıtladığını” söyledi.
Liberman, paylaşımında, “7 Ekim Başbakanı, koltuğu için bir kez daha İsrail vatandaşlarının güvenliğini feda ediyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: M5