Özel Analiz: Amerika ve Fransa Suriye’de yeni oyun peşinde, Rusya: “NATO Libya gibi Suriye’yi parçalamaya çalışıyor.”
Türkiye desteğindeki muhalefet güçlerinin tahminlerin çok ötesinde bir süratle Baas rejimini yıkmasından sonra büyük bir şok yaşayan “küresel güçler” milli devlet yapılanmasını yeniden güçlendirmeye çalışan bu ülkenin topraklarında manevralarına başladılar.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Fransa, özellikle PKK/YPG unsurları ile ülkenin bölünmesinin yolunu açacak temasları sürdürüyor, bu sürece, Barzani kontrolündeki Suriye Ulusal Kürt Konseyi’ni (SKUK) de ortak etmeye çalışıyorlar. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Kremlin’in yeni Şam yönetimi ile de ilişkilerini ısıtma tercihi doğrultusunda yaptığı açıklamada, “NATO Libya’da olduğu gibi Suriye’yi de parçalamaya çalışıyor” dedi.
ALMAN-FRANSIZ İTTİFAKI PKK’YI KORUMA DERDİNDE
Suriye rejiminin yıkılmasından hemen sonra Batı’nın esas olarak PKK/YPG kontrolünde yapılandırılmış ayrılıkçı bölgenin geleceğini garanti altına alma telaşına düştüğü görüldü.
Bu çerçevede, devrimin hemen ardından bölgeye intikal eden Amerikan ve Fransız delegasyonlarının temasları sürüyor.
24 Aralık günü itibariyle Ayn el-Arab’a gelen ağırlıklı olarak istihbaratçı ve ordu mensuplarından oluşan heyetin PKK/YPG unsurları ile başlattıkları temaslar sürüyor. Bu heyetin iki ana görevi olduğu da istihbarat kaynaklarınca belirlendi:
1- Ayn el-Arab ve Rakka’ya dönük Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)- Suriye Milli Ordusu (SMO) ortak harekatını durdurmak için diplomatik/askeri girişimleri sürdürmek.
2- Barzani hareketinin ağırlıklı olarak varlığını oluşturduğu muhalefetteki Suriye Kürt Ulusal Konseyi’ni (SKUK) PKK/YPG ile buluşturup uzlaştırmak.
Gelişmeleri yakından izleyen uzman kaynaklar, Amerika’nın SKUK unsurunu Ankara ve Şam’a karşı bir perdeleme olarak düşündüğünü vurguluyorlar. İçinde PKK/YPG’nin yer aldığı ortak bir “Kürt delegasyonu” ve bu delegasyonun izleyeceği ortak siyasi çizginin Türkiye’nin muhalefetiyle karşılaşmayacağı, böyle bir heyetin Şam yeni yönetimi tarafından da kabul göreceği hesaplanıyor.
Amerika bu adımla birlikte, bölgedeki askeri varlığını da güçlendirerek hem Türkiye hem de Şam yönetimine açık bir mesaj vermeyi tercih ediyor. Fransız heyeti ise Kamışlı’da temasların ağırlık vermiş durumda. Fransız heyetin bölgede yaptığı temaslarda ana çekirdeğini PKK/PYD unsurlarının oluşturduğu ve halen kuzey-doğu Suriye’de iktidarda bulunan Kürd Ulusal Birlik Partileri (KUBP) ile SKUK heyetlerini buluşturmak ve ortak bir Kürt yönetimi kurmak için çalıştığı da belirlendi.
PKK/YPG ZİNDANLARI BOŞALTMAYA BAŞLADI
Amerikan ve Fransız heyetlerin iki farklı Kürt hareketini bir araya getirme çabaları ilk sonuçlarını da vermeye başladı. Bir süredir cezaevinde tutulan SKUK üyesi iki siyasi mahküm PKK/YPG tarafından tahliye edildi.
SKUK lideri Süleyman Oso, gelişmeyle ilgili yaptığı açıklamada, “Batılılar geldiler, bizimle PYD arasında bir uzlaşma sağlamaya çalıştılar. Biz de onlara, dava arkadaşlarımız haksız suçlamalar ile bunların cezaevinde bulunurken diğel uzlaşmak masaya bile oturmanın yersiz olduğunu söyledik. İki dava arkadaşımız suçsuzdu, sadece politik nedenlerde içeri koymuşlardı, bırakıldılar, doğrusu budur” dedi.
PKK/YPG elebaşı Mazlum Abdi’nin özellikle Suriye’deki Amerikan askeri varlığına öteden beri sıcak bakmayan seçilmiş başkan Donald Trump’ın yemin töreni öncesinde Suriye’deki siyasi/askeri varlığını bu temaslar ve SKUK ile sağlanacak bir uzlaşma üzerinden kendini sağlama almaya çalıştığı vurgulanıyor.
SERGEY LAVROV’UN AÇIKLAMALARI ÇOK ÖNEMLİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yılsonu vesilesiyle başkent Moskova’da videokonferans şeklinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Lavrov, Esad rejiminin devrilmesiyle Rusya’nın etkisini büyük ölçüde kaybettiği Suriye’deki gelişmeler ve Ukrayna savaşı gibi sıcak konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sputnik’in haberine göre Sergey Lavrov, Türkiye’nin Suriye sınırındaki güvenlik endişlerini anladıklarını söyledi. Ankara’nın çıkarlarının gerçekleştirilmesinde Suriye’nin egemenliğinin korunmasını da dikkate alması gerektiğini belirten Lavrov konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
“Türkiye’nin Suriye sınırındaki güvenlikle ilgili meşru kaygılarını anlıyoruz; burada isyan eden terörist yapılarla ilgili tekrarlanan hadiseler var. Bu meşru çıkarlar, Suriye’nin egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve birliğini koruyacak şekilde sağlanmalıdır.”
ABD AYRILIKÇILARI DESTEKLİYOR
Lavrov, “bazılarının hoşuna gitse de Suriye’nin parçalanmasına izin verilmemesi gerektiğini” söyledi.
Rojava ve Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolü altındaki bölgeleri kastederek “ABD’nin Suriye’nin doğusundaki toprakları işgal ettiğini” söyleyen Lavrov, bu sorunun da çözülmesi gerektiğini vurguladı. Lavrov, “Bu bölgede petrol yatakları ve verimli topraklar bulunuyor. Tüm bu kaynaklar ihraç ediliyor. Bu kaynaklardan elde edilen paralar, ayrılıkçı grupların desteklenmesi için harcanıyor. Amerikalılar, bu grupları Suriye’nin doğusunda oluşturdu” ifadelerini kullandı. “Suriye’nin parçalara ayrılmasına izin verilmemeli. Bazıları bunu istiyor” diyen Lavrov, İsrail’in sorumluluğunu anlaması gerektiğini belirtti.
Sergey Lavrov, “Batı, Suriye’nin yeni yetkilileri üzerinde muazzam bir baskı uyguluyor ve cumhuriyete karşı kaba davranılmasına izin veriyor” dedi. Lavrov konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
“Yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmet el-Şara ve arkadaşlarının şu anda Batı’nın muazzam baskısı altında olduğu açık, Amerikalılar aktif hale geldi. Avrupalılar Suriye’deki tüm etno-politik güçlerin birliğini korumak için değil, kendileri için daha fazla nüfuz ve hatta toprak elde etmek için çalışmak istiyor.
Batı’nın egoizmine gelince, AB diplomasisinin yeni başkanı Kaja Kallas, Suriye’nin Rusya ile işbirliğini durdurmasını talep eden çok anlamlı bir açıklama yaparken, Estonya gibi büyük bir güç, dışişleri bakanının ağzından, maalesef adını hatırlayamıyorum, Estonya’nın Rus askeri üslerini Suriye’den atmadıkları sürece Şam’daki yeni yetkilileri desteklemeyeceğini söyledi. Bunun ne kadar korkutucu olduğunu hayal edebiliyor musunuz?”
SURİYE LİBYA’NIN KADERİNİ TEKRARLAMAMALI
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya’nın Suriye’de iktidarın değişmesinden sonra Libya’nın kaderinin tekrarlanmamasını umduğunu söyledi.
Lavrov “Bu konuda Suudi Arabistan, Irak, Ürdün, Mısır, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Lübnan ile temaslarımız var. Hepsi de Suriye’nin, NATO’nun Libya devletini yerle bir ettikten sonra izlediği ve hala parça parça yeniden bir araya getirilmesi gereken yolu tekrarlamamasını sağlamakla ilgileniyor. Şimdiye kadar da pek başarılı olamadık” dedi.
Suriye’deki seçimlere tüm siyasi ve etnik-dini grupların katılması gerektiğini vurgulayan Lavrov, Rusya’nın siyasi süreci kolaylaştırmaya hazır olduğunu söyledi.
Lavrov konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
“Önde gelen tüm ülkeler sürecin kapsayıcı olması, Suriye halkının tüm siyasi ve etnik-dinsel gruplarının seçim kampanyasına ve seçimlere katılması gerektiğini vurguluyor. Bu kolay bir süreç değil, bir kez daha tekrarlıyorum ancak BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde, Astana formatı dahil olmak üzere bu sürece yardımcı olmaya hazırız.”
Lavrov, Rusya’nın yeni Suriye yetkilileriyle temaslarını sürdürdüğünü ve bölgesel konularda da diyaloğa ilgi duyduğunu söyledi.
Bakan Lavrov konuşmasında ayrıca, “İkili ilişkilerimiz ve bölgesel gündemle ilgili diğer konularda da diyaloğa ilgi duyuyoruz ve hazırız” diyerek Rusya’nın Suriye’deki yeni yönetimle ekonomik işbirliğinin yeniden başlamasını beklediğini söyledi.
Kaynak: M5, Haber Merkezi