Malta günlükleri - M5 Dergi
DergiKapakMakalelerÖne ÇıkanSayı 347 Haziran 2020Son sayı

Malta günlükleri

Abone Ol 

Mayıs’ta Malta’da kaçak ve hileli yakıta dair fiziki ve ticari işleyiş deşifre olmuştur. Tüm bu deşifreler, doğrudan ya da dolaylı yoldan Türkiye Cumhuriyeti’ne hasmane işleyişleri ortaya çıkartmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, etrafta olan biteni daha geniş mercekten izlemeli ve değerlendirmelidir.

Malta (Valetta) adasında yaşanan son gelişmeler, izlenen deşifreler ilginçtir.

İlk deşifre, Rus GOZNAK para basım şirketinin Libya Merkez Bankası’yla anlaşmalı (Libya Meclis onaylı) biçimde bastığı Libya Dinarlarının (1,1 milyar USD’ye denk miktarda) Malta’da yakalanmasıydı. Ödeme yükümlüsü Hafter adına BAE, ödeme yeri Londra olmasına rağmen paralar Malta’da yakalanmıştı. Rus Dışişleri Bakanlığı, paranın geçerli sayılmasını istemekteydi zira Wagner ödemeleri bunlarla yapılmıştı.

İkinci deşifre, Malta adasında yakalanan 20 kadar paralı askerdi. Bu askerler İngiltere’den Avustralya’ya hatta G. Afrika’ya dek farklı uyruktandı. Askerlerin Türk Deniz Kuvvetleri savaş gemilerine saldırı için tutuldukları anlaşılmıştır. Daha önce benzer girişimler de deşifre edilmişti. Paralı askerlerin finansörü BAE görünmekteydi.

Üçüncü deşifre; Cezayir-SONATECH enerji şirketi (KİT), Lübnan’daki elektrik santrallerine yakıt satmakta, bunu, Londra ödemeli yürütmekteydi. Ödemelere aracılık eden firma/şahıslar Lübnan’da ZR SAL Holding altında görünen, esasen belki ayrık, BAE uyrukluydu. Teslim edilen yakıt (38.000 metrik ton) Lübnan Elektrik İdaresince (EDL) muteber üç laboratuvarda (VERITAS) test edildiğinde (mektupla ihbar üzerine) hileli çıktı. Cezayir’in gemisi ve tüm küreye sevkiyatı var, Lübnan’ın limanı mevcut, Malta devirli işleyiş enteresandı.

Cezayir’den çıkan akaryakıt Malta’da Lübnan otoritesine teslim edilmekte, para, Londra’da SONATECH hesabına geçmekteydi. Bu paradan Lübnanlı aracılar metrik ton başına 3,5 USD komisyon, 25 USD güvence hizmet ve ticaret bedeli almakta, son bedel, iddialara nazaran Cezayirli siyasetçi/bürokratlarla Lübnanlılar arasında pay edilmekteydi.

Cezayir’den çıkan akaryakıt Malta’da Lübnan otoritesine teslim edilmekte, para, Londra’da SONATECH hesabına geçmekteydi. Bu paradan Lübnanlı aracılar metrik ton başına 3,5 USD komisyon, 25 USD güvence hizmet ve ticaret bedeli almakta, son bedel, iddialara nazaran Cezayirli siyasetçi/bürokratlarla Lübnanlılar arasında pay edilmekteydi. Yakıt Malta’da el değiştirirken liman ya da gemide hileli katkı maddesi eklenmekteydi. Malta’da petrol rafinerisi de var. İtalyan mafyası fasılda aktif (önceden Afrika’dan alınan petrole hileli katkı yaparak İtalya’ya transfer ettirmekteydiler), bahse dahli tam anlaşılamamıştır. Nisan-Mayıs 2020’de Lübnan’da yargılama ve tutuklamalar başlamış, ZR Holding kirlilik ve hileyi reddetmiş, BAE uyruklu birkaç şahsı (İ. Zaouk, T. Fawal) mesul tutmuştur. Cezayirli yetkililer kirlilik ve hileyi reddetmiş, “Ürünümüz belli, küresel ölçekte ihracatçı firmamızın kalitesi ortada, Malta’da ürün el değiştirdikten sonra mesuliyet Lübnan’da” demiştir. Aralık 2019 son ihalede Cezayir, 150.000 metrik ton yakıtı belli müddette (Aralık 2020) ZR aracılığıyla Lübnan’a teslim etmeyi üstlenmişti.

Lübnan’da elektrik üretimi, çoğu petrol türevleriyle çalışan santraller üzerinden sağlanmaktadır. Yakıt üretimi küçük santrallerde yapılmaktadır. Yakıtların denetimi problemli, turizm ve kalabalık merkezlerde hava kirliliğinden başka sürekli-beklenmedik kesintilere gidilmekte, fiyatlar 4-10 misli arttığında santraller çalıştırılmaktaydı. İşi düzelten, fiyatları olağan üretime nazaran biraz pahalı gibi görünse de stabil hale getiren ve sıçrama şeklinde haraç vasıfta ödemelerden Lübnan Hükümetini kurtaran, Karadeniz Holding’in gemi-santralleriydi. Karadeniz, Lübnan elektrik ihtiyacının %25’inden fazlasını makul fiyat ve temiz (iki gemi-santral doğalgazlıdır) üretimle cevaplamıştı.

Doğal olarak, küçük ve kirli üretime dayalı santraller, ani kesintilerle pahalı elektrik satamaz hale gelmişti. Küçük santraller, Suriye’den Irak’a dek uzanan networklarla kaçak yakıt temin edebilmekteydi. Bu küçük santraller, artan rekabet ve baskılarla eskisinden fazla ve farklı tedarikle kaçak-hileli yakıta yönelmiştir. Devreye giren, bölgede her melanetin altından çıktığı gibi BAE’dir. Çünkü, bu santraller artık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin doğudan batıya kaçak petrol hatlarını kesmesi nedeniyle hem Esad hem Lübnan cihetinden işletilememekteydi.

Küçük santrallerle yüksek etkileşimde olan gruplar sadece yakıt tedarikçileri değildi. Küçük santrallerin yakıtı “doğudan” almaları, ödeme yapmaları, Lübnan Hükümeti’nden tahsilatın düzgün yapılabilmesi, tümünün finanse edilip güvenceli kılınması gerekmekteydi. ZR Holding devredeydi! ZR Holding, ayrıca Irak’ta KORTEK (GSM/iletişim, SYRIA Tel ile birlikte PKK’ca kullanılmakta, G. Doğu sınır illerimizde yayılma gayretindedir) şebekesinin finansörüydü. Bu yolla Barzani’den ham-petrol alıp rafine edebilmekteydi.

ZR Holding ayrıca Lübnan’da BAT (British American Tobacco) için KENT ve VICEROY marka sigara üretmekte, makine parkurunun pek düşük yüzdesini kullanmaktadır. Daha önce BAE’nin Türkiye’ye giren kaçak sigarayı Dubai’de ürettirdiği hatırlatılmalıdır. ZR sigara üretimini “komşu ülkelere pazarlamak için lisans gayretindedir”. Barzani ve Türkiye’de bazı parti mensuplarının aynı üretimi Mersin’de yürütme gayretleri hatırdadır. Halen Türkiye’de ithal tütünün ton başına gümrüğü sıfırlanmış, küresel şirketler yine de üretim yeri kaydırma gayretinde, ikaz edelim.

ZR Holding ayrıca Lübnan’da BAT (British American Tobacco) için KENT ve VICEROY marka sigara üretmekte, makine parkurunun pek düşük yüzdesini kullanmaktadır. Daha önce BAE’nin Türkiye’ye giren kaçak sigarayı Dubai’de ürettirdiği hatırlatılmalıdır. ZR sigara üretimini “komşu ülkelere pazarlamak için lisans gayretindedir

Enteresan diğer gelişme, ZR Holding önceki aylarda Rus LUKOIL ile Lübnan’da henüz rafine inşa/işletme anlaşması yapmıştı. Fonda işleyen Rusya, Suriye ve Lübnan rafineri gereksinimlerini konsolide etme gayretidir. Rusya, ABD-CENTCOM’un Suriye doğusunda konuşlandığı ham-petrol ve küçük-kaçak rafineri networklarını hem fiziki hem ticari cihetten ikame etmek zaruretindedir. İma edilen, ZR Holding tam da (Malta) Cezayir / Rusya mahreçte ayak değiştirecekken deşifre ve tıkanıklığıdır. ZR Holding sadece Kuzey Irak-Barzani network mensubiyetiyle değil ABD-CENTCOM tedarikleriyle de izlenmelidir. ZR, CENTCOM’un bölgedeki önemli gıda ve lojistik tedarikçilerindendir. ZR’nin Kuzey Irak-Lübnan güzergâhında ham petrol hat inşa hedeflediği izlenmiştir. Ekleyelim; Suriye-Irak’ta Katırcı ve Bradost aşiret/aileleri de petrol ticareti ve CENTCOM lojistiğinin içindedir. Enteresandır.

TSK’nın Irak ve Suriye harekâtları iki aileyi de büyük ölçüde pert etmişti, eke ekleyelim! Bahse dönersek, Lübnan Elektrik İdaresi Nisan/Mayıs’ta bir Türk vatandaşının mektubuyla kaçak/hileli yakıtları, küçük santrallerin işleyişini deşifre etti, savcılık yargılama başlattı. Vakıa gelişmekte, eklemlenmektedir. Kısaca; Mayıs’ta Malta’da kaçak ve hileli yakıta dair fiziki ve ticari işleyiş deşifre olmuştur. Tüm bu deşifreler, doğrudan ya da dolaylı yoldan Türkiye Cumhuriyeti’ne hasmane işleyişleri ortaya çıkartmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, etrafta olan biteni daha geniş mercekten izlemeli ve değerlendirmelidir. Olayların peşinde devlet, sürüklenir. Olayların önünde devlet, yönetir.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close