Lider Eğitimi - M5 Dergi
Makaleler

Lider Eğitimi

Abone Ol 

Tarihe baktığımızda pek çok “diplomasız” lider, ünlü isim görürüz. Örneğin, Orta Çağ’ın en büyük komutan ve hükümdarı İngiltere Kralı Fatih William’ın okuma yazması bile yoktu.

Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu, dünyanın en güçlü liderlerinden Cengiz Han/Timuçin de okuma yazması olmayan bir tutsaktı. Orta Asya, İran, Afganistan ve Hindistan’ı aldı.

Kolombiya, Venezuela, Ekvador, Peru ve Bolivya olmak üzere beş Güney Amerika ülkesini İspanyol hâkimiyetinden kurtaran Simon Bolivar, hiç askeri eğitim görmemişti.

ABD’nin 16. Başkanı Abraham Lincoln, ırgatlıktan gelen, başarısızlıklar ve olumsuzluklarla dolu bir yaşamdan zirveye tırmandı.

İkinci Dünya Savaşı’nın öne çıkan Sovyet Generali Zhukov, kürkçü çıraklığı ve erlikten Mareşalliğe yükseldi. 

Avusturyalı bir köylü çocuğu olan Hitler, devlet başkanı oldu…

Yaşadıkları devrin gereği diplomalı olmayan söz konusu isimlerin diğer ortak özellikleri; kendilerini yetiştirmiş, cesur, kararlı, dürüst, hedef odaklı, soğukkanlı ve dinamik ruhlu olmalarıydı. 

Bu örnekler bizi cesaretlendirmeli, kamçılamalı, harekete geçirmelidir. Sıfırdan zirveye ulaşanları örnek alarak kendimizi geliştirmeli, hedefimizi belirlemeli ve ona ulaşmayı gönülden istemeliyiz.

“Hedefinizi güneşte seçin, ıskalarsanız bile yıldızların arasında olursunuz.”

NASIL BİR ÇAĞDA YAŞIYORUZ?

20. yüzyılda yaşanan teknoloji kasırgası ve dünya siyasi konjonktüründeki çok hızlı ve çok önemli değişiklikler, bütün insanlığı, ekonomik hayatı, siyasi, sosyal, medeniyetleri etkilemiştir. Tek kutuplu dünyada genel güvenlik ve barış ortamını tehdit eden hususların şekli ve boyutları değişmiş, ülkelerin hükümranlık hakları daha kolay çiğnenir olmuş, terörist ülkeler türemiştir.

Bunlara bağlı olarak izlenen politika, strateji, konsept ve güç kavramlarında da değişiklikler olmuştur. Küreselleşme/Globalleşmeyle değerlerin içi boşaltılmak istenmiş, ulusal egemenlik kavramı aşınmaya başlamış, Yeni Dünya Düzeni savaşla barış arasındaki açıklığı iyice daraltmıştır.

Barış artık “orduların çatışmadığı dönem” olmaktan çıkmıştır. Sürekli ve hızlı değişim belirsizlikleri arttırmıştır. İhtiyaçlar ve beklentilerin değişmesine neden olmuştur.

Bilgi ve değişim çağında:

• Bilgi toplumunun temel girdileri, insan ve bilgidir.
• Bilgi teknolojisi ön plana çıktı, bilgi en kıymetli sermaye oldu.
• Bilginin süratle eskimesi çağın bir olgusu haline geldi.
• Liderlere sağlanan bilgi artarken uygulama için gereken zaman azaldı.
• Birkaç saniye geç kalmak kaybetmek anlamına geldi.
• Hızlı karar almak, yoğun bilgi akışını yürütmek çağın bir gereği oldu.
• Zaman ve mekân kavramlarında değişiklikler yaşandı.
• Liderlere yeni üstünlükler ve yeni yetkinlikler kazandırdı.
• Liderler üzerindeki manevi baskı arttı.
• Video konferanslarla göz göze iletişim kuruldu.
• “Tarihin en karmaşık ve en zor yönetilebilir çağında” devlet olmayan aktörlerin rolü de arttı. Bunun sonucu “sistemin kanseri” olarak nitelendirilen insanlar üst yönetim kademesinde roller üslendi.
• Sadece silahlı kuvvetleri dikkate alan tehdit değerlendirmesi değişti.
• Lider ve yönetimle ilgili yeni disiplinler, yeni prensip ve kavramlar ortaya çıktı.
• Liderlerin geçmişte olduğundan çok daha karmaşık ve entelektüel bilgi/beceri sahibi olmaları zorunluluğu doğdu.
• Özenle seçilmiş, çok iyi eğitilmiş ve kültürel donanıma sahip, stratejik vizyonu olan, üstün nitelikli liderlere olan ihtiyaç arttı.
• Lider olabilmek ve lider kalabilmek zorlaştı.
• Vizyon sahibi personel istihdamı zorunlu hale geldi.
• Yönetim biliminde stratejik planlama ve stratejik yönetim gerekliliği doğdu.
• Nano teknoloji ve robot mühendisleri gibi yeni meslekler ortaya çıktı.

Ayrıca

• Mevcut yönetim tarzının güncelleştirilmesini, çağdaş karaktere uyarlanmış modern yönetim,
• Yönetim sisteminde devamlı iyileştirme zorunluluğu oldu.

BİLGİ / İLETİŞİM ÇAĞININ ÖZELLİKLERİ

Bilgi toplumunun itici gücü, beyin gücüdür. Bilgi toplumunu karakterize eden en önemli unsur da bilimsel bilgidir.  Bu nedenle toplumları derinden etkileyen gelişim dönemlerinde eğitilmiş insan gücü daha çok önem kazanmaktadır. Teknoloji politikalarına ilişkin yaklaşımlar incelenirken önemle üzerinde durulan konulardan birisinin de eğitim olduğu sonucuna varılmıştır.

Bilgi çağının özellikleri

• Cahil kavramının değişmesi (Yüzyılın cahilleri okuma yazmayı bilmeyenler değil, yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenler oldu),
• Bilgi ve teknolojisinin topluma yön vermesi,
• Bilgiye ulaşabilme ve bu bilgiyi etkin kullanma becerisi (Bilgi okuryazarlığı)
• Hızlı değişime en çabuk uyabilenin ayakta kalması,
• Mücadelenin yer küreden uzaya kayması,
• Cepheyi/Piyasayı ekrandan izleyebilme,
• Bir tıkla en ücra köşeye ulaşabilme.

Tüm bu gelişmeler kuşaklar arasında da fark yarattı.

• Eskinin aksine küçükler büyüklere öğretmeye başladı,
• “Bilgisiz otorite temin edilemez, komutanlar astlarından yüksek ve alim olmalıdır” öğretisinde sıkıntı doğdu,
• Bilginin süratle eskidiği çağımızda mezun olduktan sonra kitap açmadan karizmayla vaziyeti idare etme devri bitti,
• Liderin hitabet ve belagat yeteneği değişikliğe uğradı.

Lider; vizyonu olan, zihinsel enerjiye sahip, becerikli, yaratıcı, girişken, idealist, bilgili, kendini sürekli yenileyebilen, çok boyutlu ve soyut düşünme yeteneği gelişmiş, heyecan yaratan, enerji ve ilham veren, ikna yeteneğiyle sıradan olanları dahi sıra dışı şeyler yapar hale getirebilen, etkileyen ve sonuçları değiştirebilen, örnek insandır.

Bu temel ilkeler;

• Doğru insan seçmeyi,
• Onları çok iyi eğitmeyi,
• Yeteneklerini geliştirmeyi gerekli kılmaktadır.

Bilgi çağı liderleri özenle seçilmiş ve çok iyi eğitilmiş olmalıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen küresel gelişmeler ekonomik ve sosyal yaşamı derinden etkilemiştir. Klasik yönetici ve lider yaklaşımları artık yeterli düzeyde görülmemektedir.

Çağımızda yönetim, bir bilim ve sanat olarak değerlendirilmektedir. Yönetim, bilim ve yeni gelişmeler ışığında kendi bilgisini tazelemekte, geliştirmekte ve daha doğru hale getirmektedir. Uydulardan denizaltılara kadar tüm modern silahlar, yoğun elektronik bileşenlerden oluşmaktadır. Savaş uçağı, uçan bir bilgisayardan başka bir şey değildir. Ya insan beyni ya da makine beyni, işte günümüzde gücün ön koşulu budur.

Bilgi çağında lider olmak da zorlaşmıştır. Lider, ekonomik savaşın yanında teknolojik savaşı da kazanacak yetenekte olmalıdır. Bu bakımdan lider geçmişte olduğundan çok daha karmaşık ve entelektüel bilgi ve beceri gerektiren durumlarla karşı karşıyadır.

Teknolojik gelişmeler ve toplumsal değişim, lider-yönetici kadrolarının çok iyi eğitilmesini zorunlu hale getirmiştir. Hangi çağda ve hangi kültürde olursa olsun; lider, etkileme ve ikna etme işlevini yerine getiren, kafasındakilerle bir adım önde olan, güçlü bir vizyona sahip, sonuçları değiştiren biridir. Liderlik, insanları etkileme, ikna etme ve harekete geçirme yeteneğidir. İnsan gelişimine değer katmak için ortak faaliyetlerin yürütülmesidir.

Liderin öznesi insandır. İnsan karakterini ve davranışlarını çok iyi tanımaları gerekir. Her alanda hızlı değişimin yaşandığı günümüzde liderlik gerek toplumsal gerek örgütsel açıdan önem arz etmektedir.

2500 yıl önce filozofların söyledikleri bugün de geçerliliğini koruyor olmasına bakarak komuta etmenin ruhunda bir değişikliğin olmadığını söyleyebiliriz. Ancak katı kurallar ve kalıplar yerine, ortak amaçlar ve ortak kurallar geçerli oldu.

Günümüzde;

• Çağdaş karaktere uyarlanmış modern yönetim,
Duygusal zekâ,
Empati, sempati, nükte, espri,
Çağın gereğine uyum sağlama,
Tecrübeyle kazanılmış bilgileri ilimle birleştirme, yönetimin, liderlerin vazgeçilmezi durumuna gelmiştir.

MODERN LİDERLİK YAKLAŞIMLARI

Sürekli değişim ve yeniliğin yaşandığı günümüzde yönetici ve liderlerden örgütleri ve kurumları ileri noktalara taşıyacak modern liderlik yaklaşımları beklenmektedir.

Bunlar özetle:

• Çok iyi eğitilmiş kültürel donanıma sahip,
• Kendini yenileyebilme,
• Hızlı değişimle başa çıkabilme,
• Tehditleri fırsata çevirebilme,
• Bilgiyi hızlı yorumlayıp fırsata dönüştürebilme,
• Etkin iletişim yeteneğine sahip olma,
• İleriyi görebilme/kestirme, olaylarda ön alabilme,
• Ortak aklı yaratabilme,
• Pratik çözümler üretebilmedir.

Esasen bunların tamamı geçmiş dönemlerde de aranan niteliklerdir. Sürekli değişim ve yeniliğin yaşandığı günümüzde sıralanan kişilik özellikleri ön plana çıkmıştır. En önemli fark da “Diplomalı cahillerin” döneminin bitmiş olmasıdır. Çağdaş düşünceyi etkileyen Amerikalı yazar Avlin Tofler’in belirttiği gibi; “21. yüzyılın cahilleri, okuma yazmayı bilmeyenler değil, öğrenmeyen, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenlerdir.”

Nitelik üstünlüğünün sayıca üstünlüğe galebe çaldığı bilinmektedir. Bireysel yetkinlik olmadan örgütsel yetkinliği sağlamak güçtür. O halde nitelikli personelin seçilmesi, eğitilmesi ve geliştirilmesi önem taşımaktadır.

Devamı M5 Dergisi Temmuz 2019 Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close