Güvenlik Boyutunda Artan Enerji İhtiyacı ve Alternatif Çözümler - M5 Dergi
Makaleler

Güvenlik Boyutunda Artan Enerji İhtiyacı ve Alternatif Çözümler

Abone Ol 

Günümüzde artan diğer ihtiyaçlar nedeniyle, bazı ülkelerin savunma bütçeleri her geçen yıl azaltma yoluna gittiği, bazılarının ise mevcut bütçeyi korudukları ya da artışın çok düşük bir oranda olduğu görülmektedir. Cari harcamalara ayrılacak her ilave kaynak, savunma projelerine tahsis edilecek kaynağın azalması anlamına gelmektedir.

Enerji güvenliği, Winston Churchill’in Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz Deniz Filosunu, Alman Deniz Filosundan daha hızlı hale getirmek ve bu suretle küresel konularda etkinliğini devam ettirebilmek maksadıyla, kömür yerine petrole dayalı gemilerden oluşan bir donanmaya dönüştürme yönünde aldığı tarihi karardan bugüne, uluslararası politika ve güvenliğin başlıca konularından birisi olmuştur. Churchill, bu şekilde enerjiyi güvenlik stratejilerinin merkezine koymuş ise de kararı, ekonomik ve siyasi arenadan çok askeri alanda tartışılmıştır. Bu karar aynı zamanda, özellikle Hazar Bölgesi ve Orta Doğu’yu temel kaynak sağlayıcılar olarak, uluslararası jeopolitik ve jeostratejik oyunun merkezi haline getirmiştir.

1850’li yıllarda içten yanmalı motorların icadından bu yana enerji, askeri planlamada önemi giderek artan bir şekilde yer almaya başlamıştır. Son 60 yıldan bugüne, silahlı kuvvetlerin enerji tüketiminin çok yüksek seviyelere ulaştığı görülmektedir. 1950’lerde jet yakıtlı ilk uçakların ortaya çıkışı, silahlı kuvvetlerin fosil yakıt kullanım miktarında önemli bir artışa sebep olmuştur. Aynı şekilde, modern askeri muharebe araç ve teçhizatının artan enerji ve askeri üslere kurulan kapsamlı elektronik araçların elektrik ihtiyacı, enerji kullanım miktarının artışında önemli bir rol oynamıştır. Bir ABD askerinin 2’nci Dünya Savaşı’nda tükettiği yakıt günlük 6,3 litre iken, Irak Savaşı’nda bu miktar 103 litreye yükselmiştir.

Günümüzde askeri birliklerin menzil sınırı tanımaksızın etkin biçimde yol alabilmeleri, harp gemilerinin, zırhlı personel araçları, tank ve savaş uçaklarının kullanımında göze çarpan artış, savunma alanında da enerjiye duyulan ihtiyacı önemli ölçüde arttırmaktadır. Artan enerji bağımlılığı ve buna karşılık enerji kaynaklarının yetersizliği, günümüzde savunma kaynaklarının enerji bağlamında planlanmasını da gündeme getirmiştir.

Bununla birlikte, günümüzde artan diğer ihtiyaçlar nedeniyle, bazı ülkelerin savunma bütçeleri her geçen yıl azaltma yoluna gittiği, bazılarının ise mevcut bütçeyi korudukları ya da artışın çok düşük bir oranda olduğu görülmektedir. Cari harcamalara ayrılacak her ilave kaynak, savunma projelerine tahsis edilecek kaynağın azalması anlamına gelmektedir. Bu nedenle birçok gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin yeni savunma projelerinden ziyade modernizasyon projelerine ağırlık verdikleri görülmektedir. Aynı zamanda enerji konusunda maliyeti azaltmak ve dışa bağımlılığı azaltarak enerji tedarikinde sürekliliği sağlamak üzere birçok çalışmalar yapılmaktadır.

Günümüzde en çok kullanılan enerji kaynağı, hava, kara, deniz ve demir yolu için son derece gerekli olan ve askerî ekipmanlarda da kullanılan petroldür. 20’nci yüzyılda ticari üretime geçişle birlikte önemli bir enerji kaynağı haline gelen ve tüm dünyada birincil enerji kaynakları arasında ilk sırada yer alan ham petrolün stratejik önemini uzun yıllar sürdürmesi beklenmektedir. Petrolün yoğunluğu, taşınabilirliği ve diğer fiziksel özellikleri, askerî harekât yeteneğini arttıran ve etkinliği sağlayan sistemlerin geliştirilmesine katkı sağlamıştır.

Dünyadaki mevcut petrol kaynaklarının rezerv ömrü…

Sıvı petrol yakıtları, Amerikan Savunma Bakanlığı’nın yıllık enerji tüketiminin dörtte üçüne karşılık gelmekte ve yıllık enerji faturası 11 milyar dolardan fazla olmaktadır. ABD’nin en fazla enerji kullanan devlet kurumu olma özelliğine sahip Savunma Bakanlığı, istatistiki verilere göre haftada yaklaşık 2 milyon varil petrol tüketmektedir. En fazla petrol tüketen askeri kurumun ise yılda 2.5 milyar galonla toplam petrolün yarısını tüketen Hava Kuvvetleri olduğu görülmektedir. Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan ileri teknoloji, yeni nesil silahların etkin biçimde kullanılabilmesi için daha fazla enerji kullanımını gerekmektedir. Örneğin modern bir F-16 savaş uçağı, normal uçuş koşullarında uçuş saati başına 2.000 galon yakıt tüketmektedir. Etkin bir savunma için enerjinin artan önemi göze çarpmakla birlikte yapılan çalışmalarda dünyadaki mevcut petrol kaynaklarının rezerv ömrünün 49.2 yıl olduğu öngörülmektedir.

Devamı M5 Dergisi Kasım Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close